Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hakkında 397 yıl hapis cezası istenen, 30’u tutuklu 130 sanığa yönelik Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Çengil tarafından hazırlanan iddianamenin kentteki yankıları, bugün de sürmeye devam etti. 324 sayfalık iddianamenin çoğunu kapsayan sanıklar arasındaki görüşmelerin yer aldığı TAPE kayıtlarında ilginç diyaloglar ve ilginç ayrıntılar öne çıktı.

İddianamede, tutuklu Genel Sekreter Pervin Şenel Genç'in makamına gelen dönemin Destek Hizmetleri Daire Başkanı Serpil Keskin’in, evraklarından dolayı yasal olarak ihalede elenmesi gereken Hakan Say'ı elemek istediği, ancak "Şimdi benim endişem hani seçim sırasında eğer bunlar karar alırsa basına neye verir mi? diye. İlişkiler varsa basına verir, Başkan’ı zor durumda, ondan sonra yani" dediği belirtildi. Genç’in ise buna karşılık, "Çünkü ben biliyorum, Aziz Bey’in bunu otel odasında Aralık ayı, ben bunların ilişilerini bildiğim için Başkanı da zor durumda bırakmak istemiyorum" diye cevap verdiği,  Keskin’in ise, "İşte öyle bir şey var diye belge verdi, sonuçta bunu yapacaz, sahte belge evet ticaretten 5 yıl ticaretten yasaklanır, beş yıl iş yapamaz Ben 'iptal edelim' diye düşünüyoruz ama o tarafı düşündüğümde, hani Başkanı zor durumda bırakır" diye konuştuğu yer aldı. İddianamede, bu konuşmalarla ilgili, "Hakan Say ile yasadışı ilişkilerinden dolayı endişe edip belge sahteciliği olan kültür-sanat hizmeti alım dosyası ile ilgili ihaleden yasaklama bildirimi yapmamaları" denilerek, iki şüphelinin suç işledikleri ve Başkan Kocaoğlu’nun korumaya çalıştıkları öne sürüldü.

PİDELER CENAZE EVLERİNE DEĞİL SEÇİM BÜROSUNA

İddianamede, seçim bürolarına pide dağıtımının belediye şirketinden yapıldığı iddiasına da değinilerek şunlara yer verildi:

"Bilirkişinin raporunda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere 2009 yılı Mart ayında düzenlenmiş 87 adet sevk irsaliyesinde yer alan 8 bin 77 adet pidenin mahalli seçimler nedeniyle seçim bürolarına gönderildiği, bu şekilde Belediyenin büyük hissedarı olduğu Grand Plaza şirketince satın alınan pidelerin şirketin kuruluş amacı dışında, kuruluş sözleşmesine aykırı olarak dağıtılmasını ve tüketilmesini sağlanmıştır."

Şüphelilerin, pideleri kendi anlaşmalı oldukları bir şirkete yaptırdıkları, cenazesi olan vatandaşlara dağıtılmış gibi gösterdikleri de önü sürüldü.X

ÇETE ELEBAŞI VE BAŞKANIN YEĞENİ DE SANIK

Sanatçılar Erkan Petekkaya ve Haluk Levent ile orginazatör Ahmet San'ın da müşteki sanık olarak yer aldığı, geçtigimiz aylarda yapılan operasyonda tutuklanan çete elebaşı Muzaffer Köse de bu iddianamede sanık oldu. Muzaffer Köse’nin, tutuklu olan organizasyon firması yetkilileri ile yaptığı telefon görüşmelerine de iddianemede yer verildi.

Başkan Aziz Kocaoğlu’nun yeğeni olan Çağrı Çavuşoğlu da iddianamede sanık olarak yer aldı. İddiaya göre, 2009 yılında yapılan seçimlerde Aziz Kocaoğlu'nun CHP seçim bürolarına gönderdiği öne sürülen sandviçleri, Çavuşoğlu’nun teslim alıp evraklarını imzaladığı ortaya çıktı. Bu konuya yönelik soruşturmada şöyle denildi:

"Belediyenin büyük hissedarı olduğu Grand Plaza şirketince satın alınan kumanyaların, şirketin kuruluş amacı dışında, kuruluş sözleşmesine aykırı olarak dağıtılmasını ve tüketilmesini sağlayan, alım faturalarında imzası bulunan ve bu hususun ortaya çıkmaması için sevk irsaliyeleri üzerinde tahrifat yaptıran Genel Müdür Muharrem Derbentoğlu ile bu konuda gerekli talimatları veren Erkan Tiryaki ve çalışanlar Yekta Saydam ile Çağrı Çavuşoğlu’nun işlediğini vurguladı."

130 sanıklı davanın ilk duruşmasının İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde nisan'ın  ilk haftasında yapılacağı belirtildi.

'CHP'Lİ OYAN: AKP, İZMİR’İ TESLİM ALMAK İSTİYOR

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan yaptığı yazılı açıklamada özel yetkili mahkemeleri eleştirdi. Oyan şöyle dedi:

"Böyle bir ortamda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik saldırının ne anlama geldiği İzmirliler ve toplumumuzun büyük çoğunluğu tarafından çok iyi anlaşılmaktadır. 2002, 2004, 2007, 2009 ve 2011’deki 5 genel ve yerel seçimde İzmir’i almayı başaramayan ve üstelik 2009’da 30 ilçeden sadece birini zar zor alabilen iktidar, şimdi tüm silahlarıyla İzmir’i ve İzmirlileri kuşatmaya çalışmaktadır. Demokratik yolla elde edemediği İzmir’i her yolu deneyerek, özel seçilmiş savcı ve yargıçlarıyla, denetçileriyle, denetçilerden oluşturulan sözde bilirkişi heyetleriyle, emniyet güçlerinin yasadışı takipleriyle almak istemektedir. Merkezi iktidar ve yerel yönetimleri her türlü denetimin dışında tutulurken, İzmir’de Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı seçim harcamalarının hesabı verilemezken, iktidar emrindeki tüm güçleriyle İzmir’in üzerine gelmektedir. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, masumiyet karinesini hiçe sayarak, soruşturma kapsamındaki kişileri basına doğrudan suçlu ilan edebilmektedir. İzmir’de Büyükşehir Belediyesi seçimlere kadar iş yapamaz hale getirilmek, adeta felç edilmek istenmektedir. Artık yöntem, kuralsız dövüştür veya kurallarını güçlünün koyduğu siyasi yarışmadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanına ve çalışanlarına yönelik bu kuşatmaların, ne Belediye çalışanlarını karalayacak, ne de dürüstlük timsali Başkan Aziz Kocaoğlu’nu yıpratacak ve yıldıracak etkisi olmayacaktır."



BK(İÖ/COŞ)