İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi, 3-4 Temmuz’daki duruşmaların sonunda Pervin Şenel Genç dışında tutuklu sanıkların bir kısmını tahliye ederken geri kalanlar hakkında ise adli kontrol ve ev hapsi kararı verdi. Tutuklu tek sanık olan Genç ise karara itiraz etti. İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Ağustos günü Genç hakkında cezaevinden tahliyesine ancak Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında ev hapsi kararı verdi. Mahkeme, Yeni Şakran Cezaevi’ne faksla Genç’in tahliyle edilmesiyle ilgili kararı iletti. Ancak, Mahkeme’nin gerekçeli kararı cezaevine gönderilmedi.

Yeni Şakran Cezaevi’nden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları, bürokratlar ve yakınları tarafından sevinçle karşılanan Genç, doğrudan tahliye edildiği düşüncesiyle Tarihi Havagazı Fabrikası’nda belediye tarafından muhtarlar için düzenlenen iftar yemeğine de katıldı. Göreve başlayıp başlamayacağı yönündeki sorulara da “Henüz bir kararımız yok. Bakacağız” yanıtı verdi.

ÖĞLEN KARAR TEBLİĞ EDİLDİ

Özgür kaldığı ilk günün gecesi evinde uyuyan Pervin Şenel Genç, öğlen saatlerinde eve gelen Adalet Bakanlığı Denetimli Serbestlik Bürosu memurlarını karşısında görünce şaşırdı. Görevliler, Mahkemenin kararını Genç’e tebliğ etti. Evde kendisini telefonla veya zaman zaman gelerek kontrol edeceklerini belirten görevliler, Hastaneye gitmek için de kendilerine alınan randevu bilgisiyle birlikte bir dilekçeyle başvurması gerektiğini söyledi.

KİTABIMI BİTİRECEĞİM

Genç, kararı normal karşıladığını söyledi. Kendi taleplerininde, 3-4 Temmuz’de benzer kararlar verilen arkadaşları gibi adli kontrollü tahliye olduğunu belirten Genç, “Yeni çıkan kanun çerçevesinde doğru olan bir uygulama. Cezaevinde yaşadıklarımı yazdığım kitaba başlamıştım. Bu benim için kitabımı bitirmek için de iyi bir fırsat olacak. Evde olmak güzel bir şey. Hiç de öyle buruk bir sevincim yok” dedi.

GÖZYAŞLARIYLA KOĞUŞTAKİLERE SARILDIM

Pervin Şenel Genç, Yeni Şakran Cezaevin’den salıverileceği haberini ilk aldığında çok fazla tepki veremediğini, gözünden bir kaç damla yaş geldiğini söyledi. Daha sonra ağlamaya başladığını ve koğuş arkadaşlarına sarıldığını belirten Genç, “Harhalde biraz duygusuzlaştım. Sonra ağlamam geçti. Herhalde beton duvarların arasından kurtulmanın sevinci ağır bastı. Cezaevi kapısını dışına adımımı attığımda yaşadıklarım arkamda kaldı. Bergama Cezaevi’nden ayrıldığımda da öyle olmuştu. İyi anılar aklımda kaldı. Kötüsünü unuttum, iyisini hatırlıyorum. Bir dönem yaşanıyor, çabuk unutuluyor” dedi.

Genç, başından itibaren iddianamaye bir senaryo gibi baktıklarını söyledi. Yaşadıklarını bir buzdağına benzeten Genç, buzdağının üst tarafını atlattıklarını, ancak altındaki bölümle ilgili kısmın kaldığını söyledi. Bugüne kadar doğruyu bir türlü anlatamadıklarını ya da anlamak istemediklerini belirten Genç, cezaya odaklı bir süreci aşmak için çok çalışmak gerektiğini belirti. Genç, “Dava aslında bitmiştir. İlk duruşmalarda organizasyoncular konuştuğunda ihalelerin boyutları ortaya çıkmıştı. Müheahhit ve organizatörlerin mahalle kavgaları ihaleye fesat suçlamalarının çıkış noktası olmuş. Yetişmemiş genç adamların sen-ben kavgaları hep. Trilyonluk ihalelerde bir şey yok, üç beş kuruşluklarda fesat! Böyle bir şey. Biz bu konularda kendimizden çok eminiz. Çünkü defelarca teftiş geçirdik. Serpil Keskin’in bebeğini erken doğurmasını nedeni de bu ihalelerin didik didik edilmesidir. Ama temiz raporu gelmiştir. Bu nedenle biz çok rahat davrandık” dedi.

İkinci operasyonda 7-8 kiyişi otopark ihalesi nedeniyle tutuklandığını belirten Genç, “Otoparkta ne var? Beni neyle suçluyorsun? Anlamıyorum. Anlamak istemiyorum. Bunu anlatmanız lazım. Ceza vermeye şartlanmışlar. Yargı üzerine bir şey söyleyemem, ama ben böyle anlıyorum. Zor noktamız bu. Üçte birini atlattık. Şimdi esasa ilişkin savunmalarımıza yoğunlaşacağız” dedi.

Aziz Kocaoğlu ve kendisine yönelik 'Çete lideri' suçlamalarının trajikomik olduğunu belirten Genç, “Trajikomik de değil. Komik! Boşlukta kalan bir durum. Ama maalesef üzerine ağır şeyler kurgulandı, yazıldı. Buna rağmen üzerimizde büyük yük var. Ben 270 küsur yılla, Başkan Kocaoğlu 397 yılla yargılanıyor. İki bayan memuru sabahın köründe tutuklamışlardı. Neymiş, telefonda firma adı geçmiş” dedi.

ZAFER İŞARETİNİN ANLAMI

Genç, tutuklandığında gazetecilere yaptığı zafer işaretinin anlamını da açıkladı. İlk günden karşılaştıkları durumun saçma olduğunu düşündüklerini, masumiyetlerine ve kendilerine inandıklarını belirten Genç, “Bize bir şey olmayacağını düşündük. Yasal olmayan neyimiz var ki? Bir şeyimiz yoktu. Böyle bir gücün, güvenin verdiği duyguyla bu işareti yaptım. Tabii ki buna bir de isyan tepkisi eklenince aniden gelişti” dedi.

ÇARESİZ KALMAK ÜZDÜ

Pervin Şenel Genç cezaevi günlerinde en çok çaresiz kalmaya üzüldüğünü söyledi. Cezaevinde olmayı kabul edemeğini belirten Genç, “En çok gece olunca çaresizlik çok üzüyor. Özgürlüğün eksik ama bir yerde ağrın, sızın olunca, doktora gitmen gerekince bunu anlıyorsun. Benim gözümde hücre kaybı var. Kör olursam ne olacak ? Dişimin dolgusu düştü. Gidemiyorsun. Aylar sonra belki gidebilirsin. Bu da kelepçelenerek. Bu nedenle dayanıyorsun” dedi.

BALBAY VE ÖZKAN KİTAPLARINDAN CEZAVİNİ BİLİYORDUM

İlk önceleri en çok alınan kararlara şaşırdığını daha sonra bu şaşkınlığın da geçtiğine dikkat çeken Genç, “Bana göre bir şablon var. Amiyene bir tabirle racon var. Bu mahkemlere gelen mutlaka suçlu. İşte buna inanamıyor, kabullenemiylorsun. Ben çok hapishane romanı okuduğum için ortamı biliyordum. Örneğin ilk girdiğinde küçümseyerek bakarsan o an bitersin. Koğuştakilere iyi yaklaşım sonra sana iyi dönüyor. Tuncay özkan, Mustafa Balbay’ın kitaplarını da okuduum için cezaevini yaşamış gibi biliyordum. Koğuştakiler, zaten televizyon haberlerinden belediyecilerin geldiğini biliyorlardı. İzmir’de tutuklanan bayan memur Bergama, erkek Buca’ya gidiyordu. İnsanları bizi bekliyordu. Saygıyla karşıladılar. Başkan Kocaoğlu’na sempatileri vardı. İlgili davrandılar. Paylaştılar. Kantini öğrendik. Artık kantin sözcüğünden nefret ediyorum” dedi.

LİMON KOLONYASI VE KIZARMIŞ EKMEK KOKUSUNU ÖZLEDİM

Cezaevinde en çok limon kolonyası ve kızarmış ekmek gibi kokuları özlediğini söyleyen Genç, ardından da yatağında, koltuğunda uzanıp “oh” diyebilmeyi iple çektiğini söyledi. Yeni Şakran’da pide biçiminde tek tip yastık olduğunu, paraya bile yastık veya pike almaya izin verilmediğini dile getiren Genç, “Ben buna yüksek gerilimli sistem adını verdim” dedi. Genç, Bergama Cezaevin’de 6 kişilik koğuşta 13 kişi kaldıklarını, bakımsız yataklarda iki kişi aynı yatağı paylaştıklarını söyledi. Genç, kardeşi Nagehan’la 45 gün aynı yer yatağında birlikte yattıklarını daha sonra Başkan Kocaoğlu’nun kendilerine somya aldığını belirtti.

Her tahliye kararına çok sevindiğini belirten Genç, hepsini bir aşama olarak gördüğünü belirterek artık zinciri kırdıklarını söyledi. Koğuşlarda yeni arkadaşlar edindiklerini de belirten Genç, 12 yıllık ağır mahkum bir arkadaşının kendisini yalnız bırakmamak için erken tahliyesini ertelediğini söyledi. Aynı gün tahliye oldukların belirten Genç, kendisiyle görüşmeye sürdüreceğini belirtti.

Genç, cezaevinde çok sayıda kitap okuduğunu en son okuduğu iki kitabın Soner Yalçın’ın 'Samizdat' ve Emine Çaykara’nın 'Türk Einsten’i Oktay Sinanoğlu' adlı kitaplar olduğunu söyledi. Görevine esasa ilişkin savunmalara doğru hazırlanmak için dönmek istediğini, memuriyetteki yaş haddine kadar kalmak istediğini belirten Genç, Cezaevinde kalanlara sabır diledi.



UB(İÖ/AAA)