Dünyaca ünlü yapım şirketi Walt Disney’in bile yatırım yaptığı internet dizileri, İzmir’de de bir absürd komediyle hayat bulacak. Hacettepe ve Ege Üniversitelerindeki mühendislik bölümlerini bırakarak İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde görsel sanat eğitimi alan Ayberk Olgay, İzmir’de çekilecek, klişelerden uzak ama İstanbul’a kaçmış sanatçıları İzmir’e çekecek bir oluşumun ilk adımını atarak internet dizisi yapmaya karar verdi. Oyuncu Ziya Kürküt’ün de eğitimler için destek vereceği projede ille deneyimli insanlar aranmıyor. Ayberk Olgay, sosyal medyayı çok etkin bir biçimde kullanarak oyuncudan senariste, kostüm tasarımcısından kurgucuya işin mutfak kısmını oluşturmaya başladı.
'İKİ BECERİKSİZ DEDEKTİF'
Dijital teknolojilerin nimetlerinden yararlanarak dizi sektörünün dikkatini İzmir’de toplayacak 'Korkmaz ile İrfan Hadiseler Diyarı’nda' adlı internet dizisi Facebook, Twitter, Youtube gibi 'özgür kanallarda' yayınlanarak, çalışanlarına da profesyonel bir işe imza atarak kazanç sağlamayı hedefliyor. İki beceriksiz dedektif olan Korkmaz ve İrfan karakterlerine Doğaçlama Kumpanyası oyuncuları Efe Köse ve Mehmet Turan can verirken, 'İzmir klişelerinden ibaret değil' evrensel konseptte bir işe imza atılacak.
YURTDIŞINDA UZUN ZAMANDIR YAPILIYOR
Ayberk Olgay, senaryo ekibini şimdiden oluşturdukları projeleriyle ilgili DHA'nın sorularını yanıtladı:
-Projeniz nasıl ortaya çıktı?
"Özellikle yurtdışında uzun zamandır yapılıyor. Ben de takip ediyordum. Çünkü bu işi sektör haline getirmek için en uygun alan internet. Ama tabii İzmir’e kanalların yatırım yapması zorlu bir süreç. O yüzden burada kendinizi göstermek için çok fazla imkan tanınmıyor. Birkaç dizi yapıldı ama İstanbul’dan gelen ekipler çekti. Burada yapılan şeyler de yeterince başarılı olmadığı için kısa sürede, bir sezonda kaldırıldı. Biz de iyi birşeyler yapacağımıza inandığımız için, internet üzerinden daha rahat iş yapabileceğimizi gördük. Bizim yapmak istediğimiz düzeyde bir yapım kalitesi olarak, içerik olarak televizyonda yayınlanamayacak bir düzeyde. TV’deki reyting savaşları, RTÜK baskıları olsun ABD, Avrupa, Uzakdoğu sinema anlayışı burada uygulanamıyor ama internette üzerinizde baskı yok."
-Proje 'Türkiye’de ilk' diyebilir miyiz?
"Bu konuyu biraz araştırdık. Çeşitli amatör çalışmalar var ancak bizim farkımız profesyonelce yapmamız. Reklam ve sponsorluğu bulunsun, maddi bir getirisi olsun, istihdam sağlasın istiyoruz. Bu işe gönül vermiş insanlar bundan para da kazanabilsin istiyoruz."
-İnsanlara nasıl ulaşacaksınız?
Bir internet sitesi açacağız. Facebook ve Twitter sayfası da olacak. Bölümler kendi internet sitesi üzerinden düzenli olarak dolaşıma açılacak."
'İSTANBUL’DA ÇARPIK SEKTÖRLEŞME VAR'
-İzmir’deki profesyoneller genellikle İstanbul’un yolunu tutuyor. Bunu önlemek gibi bir amacınız da var mı?
"Kesinlikle çıkış noktalarımızdan biri bu. Burada geçim sağlayacak bir endüstri olmadığı için insanlar İstanbul’a gidiyor, orada yığılma oluyor ve çarpık sektörleşme oluşuyor. Bu yükün İstanbul’dan taşıp, yavaş yavaş çevreye dağılma eğiliminde olduğunu düşünüyorum. Bunun da İzmir’de yapılabileceğini düşünüyorum. Burada platolar kurulabilir. Çok değişik diziler, sinema filmleri, projeler yapılabilir. burada da reklam filmleri çekilebilir. İnternet teknolojisinin gelişmesiyle yerellik çok fazla kalmadı. İstanbul’da yapılmak zorunda değil işler. Dijital teknolojinin gelişmesiyle çok daha ucuz maliyetle aynı kalitede işler yapılabilir."
-Projeniz şu anda, nasıl gidiyor?
"Çalışmalar sürüyor. Senaryo ekibi aşağı yukarı oluştu. Oyuncular konusunda Han Tiyatrosu’nda tüm bağımsız projelerde oyuncu olarak yer almak isteyen, ileride meslek olarak düşünen insanları davet ediyoruz. Bir ajansa bağlı olabilirler. Problem değil. Teknik kadroda da zaten arkadaşlarımız var."
BAŞARISIZ DEDEKTİFLERİN ABSÜRD KOMEDİSİ
-İnternet dizisinin içeriği hakkında bilgi verir misiniz?
"Korkmaz ile İrfan Hadiseler Diyarı’nda asıl ismi. Kısaca 'Hadiseler Diyarı' diyeceğiz. Ama konusundan da bahsedeyim. Özel dedektiflik temalı bir absürd komedi olacak. Klasik gibi gözükse de iki başarısız özel dedektif. Aslında hiçbir olayı çözemeyen iki karakter. Olaylar bir şekilde çözülüyor, kurguyu da ilginç kılan unsurlardan biri bu olacak. Post modern dedektifler. Muhakkak kültür- sanat eserlerine, popüler kültür ürünlerine kendi tarzımızda göndermeler olacak."
'İLLA 9/8’LİK RİTM ŞART DEĞİL'
-Siz de İzmir klişelerini yoğun kullanacak mısınız?
"Hayır, İzmir klişeleri yerine daha evrensel bir konsept düşünüyoruz. Gevrek, boyoz, Saat Kulesi gibi temalar yeterince kullanıldı. Bu simgeler tabii ki yeri geldiğinde kullanılır ama, buranın tek esprisi buymuş gibi davranılması bize doğru gelmiyor. Bu Eurovizyon’a katılınca illa 9/8’lik ritim koymak zorundaymışız algısı gibi bir şey. Öyle bir zorunluluk olduğunu düşünmüyorum."
-Sonuçta bir maliyet gerektiriyor. Bu sorunu nasıl aşacaksınız?
"Dünya çapında bu tür dizileri destekleyen markalar var. Biz de destek bulabilirsek daha hızlı yol alırız. Biz internetin ruhuna uygun özgür bir dizi yapmaya çalışacağız. Daha çok yenilikçi kesimlerden destek bekliyoruz. Sosyal medyanın tüm imkanlarını kullanacağız."
-Oyuncudan teknik ekibe kadar çağrıyı internetten yapıyorsunuz. Ne güzel, elitist bir tavrınız yok.
"Türkiye’de eğitim alamamış, fırsat verilmemiş birçok insan var. Biz oyunlarımızda şans verdiğimizde insanlar profesyonel oyuncu sandı. Tabii ki eğitim önemli. O yüzden oyunculuk atölyesini de düzenliyoruz."
BT(İÖ/COŞ)
