Bu yıl yaz aylarında gündeme gelen saman ithalatı ilk kez tüzel bir kuruluş tarafından gerçekleştirildi. Geçtiğimiz Ağustos ayında Bakanlar Kurulu’nun ithalata izin veren kararnameyi imzalaması ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onaylamasının ardından besiciler de çalışma yürütmeye başladı. İç piyasada saman fiyatlarının 4 kat artması sonucu alınan kararı ilk uygulayan ise İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği oldu. İthalatı "Saman krizinde ilk adım" olarak değerlendiren Birlik Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Rasim Mutlu, "Birlik olarak bu yılki saman krizinde üreticilerimizin yüksek fiyat mağduriyetlerinin bir nebze giderilmesi amacıyla ilk adım olarak 66 bin kilogram yani 3 TIR pelet saman ithal etmiş bulunmaktayız. 11 Kasım 2012 tarihi itibariyle Tire Düve Çiftliği’mize indirilen pelet samanlar en kısa sürede analizleri gerçekleştirildikten sonra üreticilerimize tavsiye edilecek. Özel şirketleri bilmiyorum ama bildiğimiz kadarıyla ithalatı yapan ilk birlik biziz" diye konuştu. İthalatın Ukrayna’dan yapıldığını dile getiren Mutlu, ithalatta navlun fiyatlarının çok yüksek olmasından kaynaklı sıkıştırılmış olarak bulunan pelet samanları ithal etmeyi tercih ettiklerini belirterek "Bu ürünleri samanın yanında kullanacağız. Tek başına kullanılmayacak" dedi.

GÜNAYDIN: UTANÇ VERİCİ

İthalat kararına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ziraat Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı Gökhan Günaydın ise özellikle buğday ve arpa ekim alanlarındaki azalmadan kaynaklı saman üretiminin de azaldığını söyledi. "Türkiye gibi bir ülke için saman ithal etmek utanç verici bir şey" diyen Günaydın, "Türkiye’de son 32 yıl içinde hayvan sayısı azalınca samana talep de azaldı. Neden ithalat aşamasına gelindiğine bakılırsa 2002’den 2012’ye kadar Türkiye 25 milyon dönümlük alanı işlemekten vazgeçmiştir. Bunun 15 milyon dönümü buğday ve arpanın ekim alanlarından oluşmaktadır. Ekim alanı azaldığı için saman da azalmıştır. Çünkü üretici 10 yıl önce 3.5 kilogram buğday satsa 1 litre mazot alabiliyorken bu gün bir litre mazot için 7 kilogram buğday satmak zorunda bırakılmıştır. Bu yüzden üretimden vazgeçmiştir. Türkiye’nin bu şekilde tarımdan koparılması kabul edilemez" diye konuştu.