Garson Recep Ç. o zaman 17 yaşındayken çalıştığı restorana gelen İrlandalı Shannon Graham ile arkadaş olup evlilik planları yapmaya başladı. Ancak ilçeye tatile gelen anne 54 yaşındaki Marian Elizabeth Graham, iddiaya göre evliliğe karşı çıktı. Bunun üzerine Recep Ç., geçen yıl Ağustos ayında, kız arkadaşının tek başına yat turuna gitmesini fırsat bilerek annesi Marian Elizabeth Graham ve tatile geldiği arkadaşı 50 yaşındaki Cathy Dinsmore’u taksiyle alışveriş merkezine götürme bahanesiyle İzmir’deki babası Eyüp Ç.’nin bakkal dükkanına getirdi.

Babasının otomobilini alan Recep Ç., iddiaya göre, iki İrlandalı kadını alışveriş merkezi yerine Buca İlçesi Gökdere Köyü yakınlarındaki ağaçlık alana götürdü. Recep Ç., burada Graham’ı 17, Dinsmore’u 35 yerinden bıçaklayıp öldürdü, olayın ardından döndüğü Kuşadası’nda elbiselerini değiştirdi. Yat turundan dönen Shannon Grahaman, annesini bulamayınca polise haber verdi.

Harekete geçen polis, Recep Ç.’yi gözaltına aldı. Suçlamaları kabul etmeyen Recep Ç., daha sonra iki kadını öldürdüğünü itiraf etti. Gösterdiği yerde de iki kadının cesetleri bulundu. Recep Ç., tutuklanırken, geçen 29 Aralık’ta yapılan ilk duruşmayı izlemeye gelen baba Eyüp Ç. de, gizli tanığın ifadesi üzerine polis tarafından yakalandı ve tutuklandı.

'KADER UTANSIN'

Bugün 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu yargılanan Eyüp Ç., oğlu Recep Ç. ile ölen tarafın avukatı Barış Kaşka ve sanıkların avukatı Aydoğan Yolyapan katıldı. Polis duruşma salonunda ve dışında sıkı güvenlik tedbiri aldı. Duruşmaya geçilmeden önce sanık Recep Ç., izleyicilere dönüp, kaş göz ve el işareti yaptı. Bunu gören mahkeme başkanı, sanık Recep Ç.’ye, “Burada ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıyorsun. Hareketlerine dikkat et” diye uyardı. Recep Ç. de, “Ne yapalım kader utansın” diye cevap verdi. Bu diyalog duruşma zaptına geçirildi.

Mahkeme heyeti, sanık Recep Ç.’nin, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2’nci İhtisas Dairesi’nden gelen ve kemik yaşının 22 olduğunu belirten rapor ile cep telefonuyla ilgili bilgileri okudu. Recep Ç.’nin daha önceden İzmir Doktor Faruk İlker Bergama Devlet Hastanesi’nde yapılan muayenesinde 22 yaş sonucu ile uyumlu olabileceğine oy birliğiyle karar verilmişti. Daha önceden sabıkası olduğunu ve okuma yazma bilmediğini söyleyen baba Eyüp Ç., “Ben masumum. Olayla alakam ve ilişkim yoktur. Ben suçsuzum. Karşı tarafın avukatının yönlendirdiği gizli tanığın verdiği ifadeye göre tutuklandım. Adalete güveniyorum. Gizli tanığın dinlenmesini istiyorum. Boşu boşuna cezaevinde yatıyorum. Keşke bu olay hiç yaşanmasaydı. Tahliyemi istiyorum” dedi.

BABASININ SUÇSUZ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Davada gizli tanık varsa dinlenmesini isteyen Recep Ç. ise ifadesinde, “Babam suçsuzdur. Gizli tanığın beyanları hiç bir şeyi tutmuyor. Bu benim kendi sorunumdur. Babamın bir suçu yoktur, boşu boşuna yatıyor. Altı kardeşim mağdur. Öğrenci olanlar da vardır" dedi.

Cezaevi psikolojisi ile olayın işleniş saatini hatırlamadığını kaydeden Recep Ç, "İddianameyi okuyunca, saati söyleyeceğim. MOBESE görüntülerinde, benim ormana girişim var. Babamın ise yoktur. Allah rızası için babam bir yıldır yatıyor. Onu bırakın. Avukat Barış Kaşka, bu davayla kendini meşhur etmeye uğraşıyor. Her gün gazetelere çıkıp, beyanatlar verip, boy boy resim çektiriyor. Değişik değişik iddialar ortaya atıyor” diye konuştu.

Mahkeme başkanı, iki sanığın avukatlığını yapan Aydoğan Yolyapan’a arada menfaat çakışması olduğunu ve sanıklardan birinden çekilmesini istedi. Avukat Yolyapan da Recep Ç.’nin avukatlığından çekildiğini, babası Eyüp Ç.’nin avukatlığına devam edeceğini dile getirdi. Yolyapan, duruşmada okunan cep telefonu raporlarına göre Eyüp Ç.’nin kendi işyerinde olduğunu gösterdiğini, Recep Ç.’nin ise olayın olduğu bölgeden sinyaller verdiğini, gizli tanığın ifadelerinde çelişkiler olduğunu söyledi.

Mahkeme heyeti, cep telefonlarıyla ilgili HTS raporlarının bilirkişiye verilmesine, gizli tanığın dinlenmesine, Recep Ç.’nin yaş tespitinin Nüfus Müdürlüğü’ne bildirilmesine, her iki sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verdi.