İran Dışişleri Bakanlığı Genel Diplomasi ve Medya Merkezi Başkanı ve bakanlık sözcüsü Ramin Mehmanperest, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Bölgedeki ülkelerin kendi milletlerinin yardımıyla daha istikrarlı hale gelmesini umut ettiklerini belirten Mehmanperest şunları söyledi:

“Bölgedeki bir takım ülkelerdeki buhranların çözümüne İran ve Türkiye gibi güçlü ülkeler katkı yapmalı. Medyanın gerçeklerin yansıtılmasında çok önemli rolü var. İran ve Türk medyası birbiriyle daha iyi ilişki içinde olmalı. Medya işbirliğiyle haberleri direkt olarak birbirimizle paylaşalım. Bölge dışındaki bazı ülkeler İran – Türkiye arasındaki dostluktan hoşnut olmayabilirler. İsrail ve İsrail’i sevip destekleyen ülkeler bu bölgede istikrarsızlığı istiyorlar. Kendi amaçlarına varmak için ülkeler arasında sorunlar yaratmaya çalışıyorlar. Bu koşullarda aramızdaki ilişki ve istişareleri artırmamız gerekiyor.”

SURİYE’DEKİ SİLAHLI GRUPLAR SURİYE HALKINI MI TEMSİL EDİYOR?

Bölgedeki tüm çatışmalarda hep halktan yana olduklarını anlatan Ramin Mehmanperest sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye’de çatışmalar uzadıkça günahsız halk bunun zararını görecektir. Uluslararası gözlemciler eşliğinde bir seçim yapılmalı ve milletin seçimine herkes saygı duymalı. Bazıları, çatışmaların durması yerine muhaliflere silah vererek onları güçlendirmek gerektiğini düşünüyor. Düşünüyorlar ki; silahla çatışanlar halkın temsilcisidirler. Benim sorum şu; eğer halkın arkasındaysak, silahlı insanların Suriye halkını temsil ettiğini nereden bilelim? Silahlı grupların sayısı ne kadardır? 50 bin mi, 100 bin mi, 200 bin kişi mi? Çok fazla değiller yani. Suriye’nin nüfusu 22 milyon. Silahla çatışanları Suriye halkının genelinin desteklediğini kim söyleyebilir? Eğer seçimde onlar kazanırsa, anlarız ki millet onların arkasında. Bizim şüphemiz şudur; İsrail’i destekleyen ülkeler Suriye’de istikrar olmasını istemiyorlar. Ne zaman ki biraz ortam sakinleşip seçime doğru gittiğinde Batı ülkeleri hemen ortalığı karıştırıyor. Onlar sağlam seçim olursa halkın bahsettiğim grupları desteklemeyeceğinden korkuyorlar.”

SİZ DE TERÖRİST GRUPLARLA KARŞI KARŞIYASINIZ

İran’ın Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelere 6 maddelik bir çözüm planı sunduğunu hatırlatan İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, şöyle devam etti:

“Çatışmaların durmasını, milletlerarası görüşmeler yapılmasını, uluslararası gözlemcilerin kontrolünde bir seçim gerçekleştirilmesini, insani yardımları, hasarların değerlendirilmesini ve medyanın doğru haber yapmasını istediğimiz 6 maddelik planımız var. Suriye halkının dışında hiç kimse onların geleceğine karışamaz diyoruz. Bazı kimseler bu silahlı gruplara karışıp, sizin de bizim de ülkemizin güvenliğini tehdit edebilir. Siz de ülkede bazı terörist gruplarla karşı karşıyasınız. PKK Türkiye ile karşı karşıya ve terörist faaliyetler yapıyor. Eğer PKK’yı Batı’daki ülkeler destekler ve silah verirse çatışmalar daha da artacaktır. Türkiye’deki emniyet bozulacaktır. Bu arada Batı ülkeleri gelip, ‘Biz PKK’yı destekliyoruz’ deseler siz bunu kabul edebilir misiniz? Silahı olan bir grubun hükümeti ele geçirmesini kabul edebilir misiniz? Siz böyle bir şeyle karşı karşıya kaldığınızda kendinizi savunur musunuz, yoksa kabullenir misiniz? Biz sandık olmasından yanayız. Bunun karşısında olan kim var, ona bakın. Tartışmaları artırmaya çalışan gruplar sandığa karşıdırlar.”

BABACAN VE ŞAHİN’İ ELEŞTİRDİ

Mehmanperest, bir gazetecinin, “İranlı bazı yetkililerin açıklamaları Türk kamuoyunda tehdit olarak algılanıyor. Bu konuda bir söylem birliği geliştirecek misiniz?” sorusunu yanıtlarken de şöyle konuştu:

“Türkiye’deki yüksek makamlı devlet adamlarının bazı söylemleri de bizim orada iyi yansımıyor. Babacan bey, Patriot füzeleriyle ilgili bazı şeyler söyledi ki bu sözlerin ülkemizde iyi bir yansıması olmadı. Ülke (İçişleri) Bakanınız, İran’la PKK arasındaki bağlantıdan söz etti. Bu da çok iyi değildi. Bu açıklamadan sonra sizin yüksek düzeydeki makamlarınızla görüşme yaptık. Onlar dediler ki; 'Bu bizim düşüncemiz değildir. Kişisel düşüncedir’. Biz iki ülke ve halk arasında şüpheli düşüncelerin yaratılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ülke bakanınızın PKK ile ilgili söylentisi çok ilginçti. Türkiye ile bakanlardan sınır güvenliği ekiplerine kadar 5 düzeyde PKK sorunun çözülmesi konusunda iş birliğimiz var. İran ve Türkiye’deki makamlar PKK meselesinin çözülmesinde işbirliği yapıyor. Bize öyle geliyor ki Bakan beyin bu konuda bilinci daha azdır. Teröre karşı olduğumuzu hep söyledik. Terörizme karşı birbirimize yardım etmemiz ve desteklememiz gerekiyor. İran’la Türkiye birbirine komşu ve kardeş ülkeler. Emniyetimiz müşterektir. Hep komşuyduk komşu kalacağız. İki ülke her zaman birbirinin yanında olmalı. Olaylar geçicidir. İyi ilişkileri bozan söylentilere izin vermemeliyiz.”

Toplantının sonunda Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Turgut Özdemir, Mehmanperest’e ziyaretinin anısına plaket verirken, konuk Dışişleri Sözcüsü de Ömer Hayyam’ın şiirlerinin bulunduğu kitabı ve İran’ı tanıtıcı fotoğraf albümünü hediye etti.