Oktay Can, oğlunun nöbet tuttuğu yerde ölü bulunduğunu ve askeri makamlar tarafından intihar ettiğinin açıklandığını anımsatarak, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in bir açıklamasında 'Alnından vurulan er' diye tanımladığı askerin oğlu Oktay Can olduğunu ileri sürdü. Dönemin Genelkurmay Başkanı olan Emekli  Orgeneral İlker Başbuğ'un yargılanması talebiyle Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na 25 Kasım'da suç duyurusunda bulunduğunu açıklayan Oktay Can, suç duyurusuyla birlikte delil olarak Emekli Orgeneral Işık Koşaner'in ses kaydını da savcılığa teslim ettiklerini söyledi.

Askeri makamların, oğlunun ölümünün ardından 'İntihar etti, psikolojisi bozuktu' açıklamaları yaptığını ileri süren Oktay Can, psikolojisi bozuksa neden silahlı nöbet tutmakla görevlendirildiğini sordu. Oğlunun alnı ve burnunda iki kurşun yarası olduğunu anlatan Oktay Can, bir kişinin uzun namlulu silahla alnına ateş edemeyeceğini, iki mermi izinin de olayın intihar olmadığını ortaya koyduğunu, ayrıca olaydan sonra oğlunun tüfeğinin emniyetinin kapalı halde olduğunun saptandığını, silahta oğlunun parmak izinin de bulunamadığını ileri sürdü.

AİHM'YE BAŞVURU

Oktay Can'ın avukatı Ahmet Çevik ise iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından başvurdukları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) başvuruyu gündemine aldığını belirtti. Ahmet Çevik, intihar ettiği öne sürülen Murat Oktay Can'ın cesedinin fotoğraflarının da delil olarak mahkemeye sunulduğunu söyledi. 

Avukat Çevik, İlker Başbuğ'dan sonraki Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in bir konuşmasında, 'Alnından vurulan er' diyerek, bu olayı anlattığını, bu konuşmanın ses kaydının da önemli bir delil olarak dosyaya konulmak üzere savcılığa sunulduğunu anlattı. Ahmet Çevik, baba Oktay Can'ın tüm bu delillerle birlikte, Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu sözlerine ekledi.



ÖÖ(HA/COŞ)