Urla’daki Limantepe Kazı Başkanı ve aynı zamanda Ankara Üniversitesi Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı olan Prof. Dr. Hayat Erkanal, bulunan kabın şimdiye kadar rastlanan insan şekilli kapların en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi. Başka kazı alanlarından da benzer örnekler çıktığını, ancak bu çapta ve bu kadar canlı bir örnek hatırlamadığını kaydeden Prof. Dr. Erkanal, "Günümüzden yaklaşık 3 bin 900 yıl önceki dönemin din anlayışını yansıtan ölüm kültüyle ilgili bir örnek. Bu açıdan da ayrıca değerlendiriyoruz" diye konuştu.

Limantepe kazı merkezinin aşağı yukarı bir kilometre çapında yayılış alanı olan bir kentin varlığına işaret ettiğini kaydeden Prof. Dr. Erkanal, bu özelliğiyle prehistorik dönemde (tarih öncesi dönem) Batı Anadolu ve Yunanistan dahil tüm Ege havzasında ve bütün Balkanlarda, nüfus bakımından en büyük yerleşim yeri olma niteliği taşıdığını dile getirdi. Prof. Dr. Erkanal, "Tahminime göre bir kilometre çaplı surlarla çevrili bir alanda ve bunun çevresinde çiftlik karakterinde küçük küçük yerleşimlerde nüfus herhalde 10 bin ve üzerindedir" dedi.

Prof. Dr. Hayat Erkanal, kazılar ilerledikçe o dönemlere ait yeni bilgilere de ulaştıklarını anlattı. Prof. Dr. Erkanal, "Son olarak M.Ö. 2 bin başlarına ait bir bina tespit ettik. Bu binanın temel seviyesinde kutsal nitelikteki bu insan yüzlü kap çıktı. Yine kutsal nitelikli başka eşyalar da bulundu, üzerlerinde çalışmalar sürüyor. O yıllarda çok tanrılı bir sistem yok, en azından Anadolu’da yok. Burada daha çok doğa güçlerine, hayvan sembollerine tapınılıyor. Hayvan deyince mesela Alacahöyük’ten çıkan geyik, boğa, aslan figürleri gibi güçlü hayvanlara. Bizim burada böyle bir kült eşyası henüz çıkmadı. Büyük olasılıkla bu yapı dini karakter taşıyan bir yapı ve her an burada karşımıza benzer objeler çıkabilir. 2011’in son kazı günlerinde sadece batı kısmı açığa çıkartılan yapının henüz tamamı kazılmış değil. Zaten insan yüzlü eserin eksik kısımlarını da alçıyla tamamlamadık. Çünkü kazı çalışmaları tekrar başladığında eksik parçaları da çıkacaktır. O parçalar da tamamlandıktan sonra bu eşsiz eser İzmir’de Agora’yla Kadifekale arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni bir projesi olan Ege Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenecek" diye konuştu.



FO(İÖ/BT)