Rengin Arslan

İstanbul



Bu isimler BDP'yi yakından izleyen gözlemcilerce sürpriz olarak değerlendiriliyor. BDP'nin önerdiği heyetin şaşkınlık yaratmasının bir nedeni de, Öcalan'la görüşecek ekipte partinin eşbaşkanlarının da yer alacağına ilişkin beklentilerdi.

Geçen hafta basında yer alan, ancak teyit edilmeyen haberlerde, ''BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Ahmet Türk''ün İmralı'ya gitmesinin beklendiği kaydediliyordu.

Peki heyette bulunan isimler nasıl belirlendi ve bu isimler müzakerelerin içeriğine ve gidişatına ilişkin nasıl bir ipucu veriyor?

İsimler Öcalan'dan

Mehmet Öcalan'ın ve BDP'nin açıklamalarına göre ilk sorunun yanıtı, Abdullah Öcalan'a işaret ediyor.

Mehmet Öcalan, Dicle Haber Ajansı DİHA'ya verdiği mülakatta kardeşi Abdullah Öcalan'ın bu hafta başı yaptıkları görüşmede, "DTK ve BDP eş başkanlarının gelmesi gerekir. Onlar gelmeyeceklerse başka bir heyet, BDP'den başka şahsiyetlerin yer aldığı bir heyet gelebilir. İsimler üzerine sorunlar çıkarıyorlar. Bu sorun isim sorunu değildir" dediğini aktarmıştı.

BDP'nin de dün yaptığı açıklamada, Öcalan'ın, "sürecin tıkanmaması için ikinci bir öneride bulunduğunu BDP Milletvekilleri Sayın Sırrı Süreyya Önder, Sayın Altan Tan ve Sayın Pervin Buldan'dan oluşan ikinci heyeti beklediğini bildirmiştir" denildi.

Neden bu üç isim?

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyesi Ferda Koç, ''gidecek iki ismin Anayasa Komisyonu üyesi olmasının müzakerenin içeriğiyle ilgisi olduğu'' görüşünde.

Koç, gidecek isimlerin ''müzakere masasında tespit edilmiş gibi durduğunu'', aynı zamanda, anayasa görüşmelerinde vatandaşlık tanımına ilişkin AKP ve BDP arasında bir yakınlaşma olduğunu hatırlatıyor.

Ancak bu aşamada pek çok noktayla ilgili söylenebileceklerin ancak spekülasyon olabileceğini vurguluyor Koç: "Başkanlık sisteminin kabul edilmesinin karşılığında yerel yönetimlerin fonksiyonlarına ilişkin değişikler yapılabileceği konusunda söylentiler var. Ama bu konuda karşılıklı bir uzlaşma olup olmadığını bilmiyoruz."

Ateşkes çağrısı yapacak mı?

Dikkatler, heyetin adadan geri dönüşünde aktaracağı mesaja kilitlenmiş olacak. Ateşkes çağrısının olup olmayacağına ilişkin şu ana kadar herhangi bir işaret gelmiş değil.

Heyette yer alacak isimlerden Sırrı Süreyya Önder de, Reuters haber ajansının “Öcalan ateşkes çağrısı yapacak mı?” sorusuna, “Şimdi böyle söylemek çok spekülatif olur, ama olumlu bir sonuç çıkmasını umuyoruz” cevabını verdi.

Önder, “Bu ziyaretten somut bir sonuç çıkabileceğini düşünüyorum. [Öcalan’a] Türk halkının barış sürecinin arkasında olduğunu söyleyeceğiz. Kürtlerin güvenini ve süreçle ilgili endişelerini ileteceğiz” diye konuştu.

DTK üyesi Ferda Koç ise BDP'nin bu süreçte AKP tarafından "oldukça fazla sıkıştırıldığını" hissettiğini söylüyor.

Bunun yanında, İmralı'ya gidecek iki ismin Anayasa Komisyonu üyeleri olmasının, "diyalogtan müzakereye" geçişin işareti olabileceğini belirtiyor.

Koç ayrıca, Abdullah Öcalan'ın eşbaşkanlar konusunda ısrarcı olmamasını, görüşmeleri isimler üzerinden tıkamak istemediği şeklinde yorumluyor.

Hükümetten yorum

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İmralı'ya gidecek heyetteki isimlerle ilgili yorumunun sorulması üzerine, ''Sürecin kendisine bakın, kimin gideceğinden ziyade sonuca bakmak lazım. Türkiye'nin kanayan bir yarasıdır. En öndeki ve öncelikli meselesidir'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki bir açıklamasında "teröristlerle kucaklaşanların" bu sürece dahil olamayacağını söylemiş, İmralı'ya gidecek isimler üzerinden tartışma başlamıştı.

BDP ise isimler üzerindeki tartışmanın "anlamsız" olduğunu söylemişti.

İmralı'ya ilk heyet 3 Ocak 2013'te gitmişti.

Bu heyette BDP Batman Milletvekili Ayla Akat ile Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk yer almıştı.