Balyoz Davası'nın görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Ocak 2003 tarihli mesaj formunu kaleme alan ve imzası bulunan Tuğgeneral Levent Gözkaya tanık olarak dinlendi. Daha sonra İnternet Andıcı Davası'nın kapsamında tutuklu sanığı emekli Orgeneral İlker Başbuğ tanık kürsüsüne alındı. Başbuğ tanık olarak geldiği Balyoz Davası'nda ikamet adresi sorulduğunda "Biliyorsunuz bir süredir Silivri" cevabını verdi.


Mahkeme Başkanı Ömer Diken tahliye olunca ulaşılabilecek bir adresi olup olmadığını sorması üzerine tanık İlker Başbuğ, Fenerbahçe Orduevinde'ki konutlarda kaldığını söyledi. İlker Başbuğ'a "Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim" sözleri söyletilerek tanıklık yemini yaptırıldı. Mahkeme Başkanı tarafından hangi gerekçelerle tanıklığa başvurulduğu açıklanan Başbuğ, yeminli olarak verdiği ifadesinde dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak açıklamalarda bulundu. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Size soru sorulmaksızın pek çok konuya değindiniz. Bir bütünlük oldu" dedi.

HAKİM'İN SORULARINI YANITLADI


Mahkeme Başkanı Diken, Başbuğ'a tanık olarak çağrılmasına neden olan Ocak 2003 tarihli Kara Kuvvetleri Komutanlığı mesaj formunu incelemesi için verdi. Başkan Diken, "5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'nda düzenlenen plan seminerinden önce sizin de imzanızın bulunduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığının 1. Orduya gönderdiği bir mesaj emri var. Bunda Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo (OEYTS) oynanmaması yer alıyor. Bu mesaj emrini neden gönderme ihtiyacı hissettiniz. Seminerde OEYTS oynandığı anlaşılıyor. Daha sonra bununla ilgili bir müeyyideniz oldu mu?" diye sordu. 2002-2003 yıllarında Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olan ve mesaj formunda imzası bulunan Başbuğ da, bu soruya yanıt vermeden önce bazı noktaların değinmek istediğini belirterek, Türkiye'nin o dönemde yaşadığı Irak operasyonuyla ilgili süreci anlattı. Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Seneryonunun ne olduğuna ilişkin açıklama yapan Başbuğ, "1. Ordu Komutanlığı'nın icra etmiş olduğu seminer Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın tatbikat programının bir gereğidir. 1. Ordu Komutanlığı seminere ilişkin planla ilgili 12 Aralık 2002 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na yazı yazarak bilgi vermiştir. Sonra da buna mukabil 3 Ocak 2003 tarihinde mesaj emri çektik. Plan seminerini öyle oynayın ki amacına daha uygun olmalı. Mesaj emrinin birinci maddesinde '1. Ordu'nun öngördüğü OEYTS'yi Kara Kuvvetleri reddediyor' deniliyor. Oynamayacaksın dedi deniliyor. Hayır yok öyle bir durum. Sadece OEYTS'yi modifiye edin bazı maddelerini tadil edin deniliyor. Mesaj emri OEYTS'yi reddetmemektedir. Oynamayın denilmesi başta bahsettiğim kurallara karşı ters düşer. Ama ilerde OEYTS'yi modifiye ederek oynayabilirsin deniliyor. Modifiye ettikten sonra da oynayacağın tarihi bildir deniliyor" dedi.

"KİMSE MERAK ETMESİN PLANLARI DEĞİŞTİRDİK"


Başbuğ, "1. Ordu Komutanlığı tatbikat programını planlama ve çalışması yapmakla görevlidir ve çalışmalarada başlamıştır. Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Seneryo 2003 tarihinde, 2000 tarihli Milli Askeri Stratejik Dökümana göre düzenlenmiştir. Bu belgenin üzerinde ise Milli Güvenlik Stratejisi vardır" dedi. Türkiye'nin o tarihlerde çevresinde yaşanan savaş ortamına dikkat çeken Başbuğ, "Bu planların ortaya çıkmasından sonra gizlilikleri ortadan kalktı. Kimse merak etmesin planları değiştirdik" dedi. Başbuğ, "Seneryonun içeriğinde eğer bir suç unsuru varsa bize sormanız lazım. Neden oynanmasına müsade ettiniz diye sormalısın. 1. Ordu bizim mesaj emrimizden sonra çalışmalarına devam ediyor. Sonra 17 Ocak 2003 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanları 1. Ordu Komutanlığı'nı ziyaret ediyor. 31 Ocak 2003'de de 1. Ordu Komutanlığı plan semineriyle ilgili yazısını yazıp gönderiyor. Bu yazı Genelkurmay Başkanlığı dahil 56 adrese gitmiştir. Bu yazıda OEYTS oynacaklarını alternatif planlara da bakılacağını da söylüyorlar. Ancak 2. maddesinde de Egemen Harekat Planı'nın öncelikli oynanacağı söyleniyor. Bir boyutuyla Kara Kuvvetleri Komutanlığının isteklerini büyük ölçüde karşıladığını değerlendirdik. 31 Ocak 2003 tarihli yazıya uygun olarak icra edildiğini değerlendirdik" diye konuştu.

"GENELKURMAY BAŞKANI ASLA YALAN SÖYLEMEZ"


Tanık Başbuğ, "Genelkurmay Başkanlığı raporlarına şüpheyle bakılması bizleri çok üzüyor. Genelkurmay Başkanlığı yalan söylemez sayın hakim. Genelkurmay Başkanı da dahil karargah yalan söylemez. Eksiklik olabilir ama Genelkurmay asla yalan söylemez. Seminer evraklarının neden imha edildiği sorusuna da tüm seminer evrakları 5 yıl sonra emir gereği güvenlik nedeniyle imha edilir. Başka bir sebepten değil. Gözlemci heyeti bu tatbikatlarda en ufak olağan dışılık görürse bize rapor eder. Görevleri budur, böyle bir şey olmadı" diye konuştu.

"OLAĞANÜSTÜ DURUM BELİRTİLSEYDİ BUNU UNUTMAMIZ SÖZ KONUSU OLAMAZDI"


Tatbikatan sonra 2003 yılındaki seminere katılan gözlemcilerin komuta katına sözlü ya da yazılı bir bilgi sunduklarını hatırlamadığını belirten Başbuğ, "Eğer sıradışı olağan üstü bir durum olsa mutlaka bize anlatırlardı. Bugün burada hatırlamamamız söz konusu olamazdı" dedi. Prensip olarak tatbikattan sonra sonuç raporunun komuta katına yani kendilerine sunulması gerektiğini belirten Başbuğ, "Bugün net olarak bize sunulduğunu hatırlamıyorum. Eğer sunulmuş olsaydı ve olağan üstü durum belirtilseydi bunu unutmamız söz konusu olmazdı" diye konuştu.

CHP'Lİ VEKİL SORUYA TEPKİ GÖSTERİNCE HAKİM UYARDI


Duruşma savcısı Savaş Kırbaş seminere ilişkin tanık İlker Başbuğ'a soru sorduğu sırada sanık avukatları ve duruşmayı izlemeye gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal tepki gösterdi. Söz almak isteyen Tanal'a mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Siz milletvekilisiniz, sizin burada bir müdahale ve söz hakkınız yoktur. Sizin burada oturmanıza kim izin verdi. Biz o bölümü tutuksuz sanıklara ayırmıştık" dedi. Bunun üzerine CHP'li vekil Tanal, "Personelinize sorun" diye cevap verdi. Diken, "Milletvekili olduğunuz için size saygı gösterdik. Lütfen yerinize oturun. Biz Türk milleti adına yargılama yapıyoruz. Siz ise seçilmiş bir milletvekilisiniz. Sizin göreviniz yasamadır, bizimki de yargıdır" dedi. Cumhuriyet Savcısı Kırbaş, "Nasıl olur, bir milletvekilinin bana müdahele hakkı yoktur" diye cevap verdi.

BAŞBUĞ: SİZ ASKERLİĞİNİZİ İYİ YAPMIŞSINIZ SAYIN BAŞKAN


Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bazı sorularda Yunanistan karasularının 6 mil olduğuna değinilmesi üzerine, hukuk fakültesinde uluslarası hukuk dersinde bunu gördüklerini belirterek, Yunan karasularının 6 mil olarak görülmesine ilişkin açıklamada bulundu. Bunun üzerine Başbuğ, "Siz askerliği iyi yapmışsınız sayın başkan" deyince salonda gülüşmeler yaşandı. Başkan Diken, Başbuğ'a Genelkurmay Başkanlığı yaptığı dönemi kapsayan göreviyle ilgili sorular yöneltilmesine izin vermedi. Diken, mesaj formuyla ilgili tanıkların dinlenildiğini belirterek, Başbuğ ve Levent Gözkaya'ya salondan ayrılabileceklerini ifade ederek, duruşmaya ara verdi.


 


SK-CT (TT)