Balıkesir Barosu avukatlarından Tuncer Çallıoğlu, Necdet Bayhan, Mehmet Demirkul, Figen Seymen, Hakan Topaloğlu, Mümtaz Benli ve Taner Eroğluaslan, Balıkesir İş Mahkemesi'ne verdikleri dilekçede İl Özel İdaresi tarafından davac İbrahim Topalan'a mobbing (işyerinde psikolojik taciz) uyguladığını ileri sürdü, nakil işleminin durdurulmasını ve kendisine 15 bin TL manevi tazminat ödenmesini istedi.

Topalan’ın savunan avukatlar adına kouşan avukat Tuncer Çallıoğlu, her ne kadar Türk hukuk sisteminde normatif olarak 'mobbing' başlığı altında bir düzenleme olmasa da Türk Medeni Kanunu'nda, İş Kanunu'nda, Türk Ceza Kanunu'nda, Başbakanlık genelgesinde bu uygulamaların yaptırım altına alındığına dikkat çekti. Çallıoğlu, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Genel olarak ülkemizde olduğu gibi Balıkesir özelinde de kamu kuruluşları ile özel işyerlerinde 'mobbing' olarak nitelendirilen uygulamalara sıkça tanık olmaktayız. Bu uygulamaların çarpıcı ve son derece üzüntü verici örneklerinden biri de Balıkesir İl Özel İdaresi personeli İbrahim Halil Topalan'a uygulana gelen hukuk ve insanlık dışı uygulamalar zinciridir. Kendisi Dicle Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun İnşaat ve Anadolu Üniversitesi’nin İşletme Bölümü mezunu olan müvekkilimiz, sözde personel eksikliği nedeniyle hizmetlerin aksamaması için gerçekleştirildiği ileri sürülen atamayla Balya İlçesi’ne gönderildi. Burada kendisine kömür taşıma, kalorifer hizmeti gibi görevler verildi."

Müvekkiline Özel İdare'de personel özlük haklarının kullandırılmadığını, lojman ve giyim yardımlarından mahrum bırakıldığını belirten Çallıoğlu, "Topalan'a yalnızlaştırma ve yıldırma sistematik şekilde uygulanmıştır. Bu psikolojik baskı, eziyet, taciz sonunda, ağır bir psikolojik bunalıma girmiştir. Zaman zaman bu psikolojik yıldırma kampanyası sonucunda iş akdini feshetmeyi hatta işten ayrılmayı dahi düşünmektedir. Zaten mobbing uygulamalarının esas hedefi de budur" dedi.

"SÜREKLİ İŞYERİM DEĞİŞTİRİLDİ"

Özel İdare'de sürekli işyerinin değiştirildiğini belirten Topalan, "5 yıl ruhsat denetim müdürlüğünde çalıştığım halde saha amirliğine alındım. Burası kamyon şoförlerinin, iş makinesi operatörlerinin bekleme yeriydi. Burada iki ay boyunca sadece televizyon izledim. Sonra buradan alıp laboratuvara verdiler. Ama laboratuvar yerine bir ay boyunca mutfakta oturdum. Ardından Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’ne alındım. Burada bir sendikacıyla tartıştık. Bana yumruk attı. Ona kınama, bana uyarı verdiler. Cezanın nedeni ise yüksek sesle konuşup personeli rahatsız etmem olarak gösterildi. Olayı yargıya taşıdım. Sendikacı ceza aldı. Ama aldığım uyarı cezasını Balya'ya atanmam için kullandılar. Artık işyerindeki baskıların sona ermesini ve Balıkesir'e, işime dönmek istiyorum" diye konuştu.

VALİ: "MOBBİNG DEĞİL, GÖREVLENDİRME"

Balıkesir Vali Yılmaz Arslan ise "Bence bu özel bir dava değil. Hemen hemen herkes her gün mahkemeye gidiyor. Bu bir görevlendirme. Bu konunun mobbing tanımına da uyduğunu düşünmüyorum. Burada bir baskı yok, çalışmak istemeyen, kurumda, arkadaşları arasında sıkıntı yaratan bir personel var. Mahkeme bu görevlendirmenin hukuka uygun olup olmadığına karar verecek. Biz de mahkeme kararına uyacağız. Bence çok büyütülecek bir konu değil" diye konuştu.



CY(AÖ/SS)