İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2011 Hak İhlalleri Raporu'nu düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıya İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, Diyarbakır Şube Yöneticisi Avukat Pınar Dalkuş, Emin Ermin ve Siirt Şube Yöneticisi Abdullah Gürgen katıldı.
Açıklanma öncesi 2011 yılını değerlendiren İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, geçen yılın hak ihlallerinde neredeyse patlamanın yaşandığını ileri sürerek şunları söyledi:
"Aslında 2011 yılına girerken barış ortamının oluşması ve çözüme dair umutlarımızı diri tutmaya çalıştık. 2010 yılında PKK tarafından ilan edilen ve daha sonraları sürekli uzatılan eylemsizlik kararları, ölümlerin olmaması, hak ihlallerinin yaşanmaması ve barış ortamının hayat bulması konusunda bizleri daha da umutlandırmıştı. Nitekim geçtiğimiz yıl artık alenen ortaya çıkan devlet ve PKK görüşmelerinin doğuracağı olumlu sonuçlar her kesim tarafından benimsenen bir olgu haline gelmişti. Ayrıca gerçekleştirilen genel seçimler ve ortaya çıkardığı sonuç, sorununun çözümüne bizi her zamankinden daha fazla yaklaştırmıştı. Ancak ne yazık ki 2011 yılı 'barış ve çözümün' yılı olacağına, tam anlamıyla büyük bir savaşın yaşandığı bir yıl haline geldi."
Hükümetin açılım ve reformları bir kenara bırakıp güvenlik politikalarına sarıldığı görüşünü savunan Raci Bilici, "12 Haziran 2011'de yapılan genel seçimlerde ortaya çıkan tablo Kürt sorununu çözümünü sağlayacak bir ortama evrilecek iken, yaşanan hukuksuzluklar ve adaletsizlikler, iradenin hiçe sayılmasıyla tavan yaptı. 80 bine yakın oy alan Hatip Dicle'nin vekilliği düşürülürken, cezaevinden seçilen milletvekilleri dahi serbest bırakılmadı. Ayrıca tüm bunlar yetmezmiş gibi, seçimin hemen ardından 'KCK' adı altında yürütülen siyasi operasyonlar hız kazanarak, binlerce kişi gözaltına alınıp tutuklanmıştır" dedi.
Raci Bilici, İHD'nin 2009 yılından sonra ikinci kez polis baskınına maruz kaldığını, siyasi operasyonların sadece siyasetçilerle sınırlı kalmayıp, gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, insan hakları savunucuları, avukatlar, sendikacılar ve öğrencilere kadar uzanarak ülkenin bir toplama kampı haline geldiğini söyledi.
Bilici'nin ardından İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Temsilcisi Şevket Akdemir, önceki yıllarla karşılaştırıldığında ihlallerde büyük bir artışın olduğunu söyledi. Rapora göre, 2011 yılı içerisinde çıkan çatışmalarda 149 güvenlik görevlisi yaşamını yitirirken, 295 güvenlik görevlisi de yaralandı. Raporda, yine bölgedeki çatışmalarda 169 PKK'lı öldürülürken, 6 PKK'lının da yaralandığı belirtildi. Faili meçhul cinayet, yargısız infaz ve çatışmalarda ölen sivil sayısı 129 olarak belirtilen raporda, 259'unun da yaralandığı ifade edildi.
Mayın ve diğer patlayıcı maddelerin infilak etmesi sonucu 6 kişi ölürken, 49'unun yaralandığı kaydedildi. Resmi hata ve ihmal sonucu 45 kişinin öldüğü 4 kişinin de yaralandığı bilgisine yer verilen raporda, 26 güvenlik görevlisinin intihar ettiği, 5'inin de intihar teşebüsünde bulunduğu kaydedildi. Aynı raporda, 26 kadın ile 57 erkek ile 28 çocuğun intihar ettiği, 8 kişinin de namus cinayetine kurban gittiği belirtildi.
