İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Sakarya’nın Hendek ilçesinde Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) tarafından 32 milyon liraya kurulan Atatürk Orman Çiftliği Elmacık Su Tesisleri'nin açılış törenine katıldı. Bakanı Şahin, konuşması sırasında su içerek, "Suyun her yudumu içildiğinde şu an benim de içtiğim gibi  Elmacık suyundan  bir miktar tüketilmiş olacaktır. Bu tüketim üzücü tüketim değil, sevindirici tüketim olacaktır. Onun karşılığında oluşacak ekonomik değer, polisimize bir katkı olarak dönecektir. Şehit polis ailelerimize katkı olarak dönecektir. Böylelikle ülke güvenliğine sembolik de olsa bir katkıda vermiş olacağız" dedi.

YIKICI FAALİYETLERE UYANIK, ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Bakan Şahin, ülkede yapılan yatırımların topyekün bir kalkınma hamlesi ve ulusal şahlanma içerisinde olduğunu da belirterek şunları söyledi:

“Ancak  bir taraftan da bu ülkenin kalkınmasına set vurmak isteyen, bu ülkenin  kalkınma hamlesini birlik ve kardeşlik gerçeğini zayıflatmak isteyen bir takım örgütler ve mihraklar da, yine kendi istikametlerine, kendi hedeflerine yönelik gayret ve çırpınışlarını sürdürmektedirler. Bir taraftan ülkeyi kalkındırmaya devam ediyoruz, edeceğiz. İnadına devam ederken, bir taraftan bu ülkenin varlığına, birliğine yönelik yürütülen yıkıcı ve bölücü faaliyetlere karşı da yine hep birlikte uyanık bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Böyle mi yapıyoruz? Böyle yapıyoruz, böyle de yapmaya da devam edeceğiz." 

HERKES YURTTAŞLIK BİLİNCİ İÇİNDE OLMALI

Bakan Şahin, ülkede hizmet eden, helalinden kazanmak isteyen herkesin başlarının üstünde yeri olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Ama bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip, bu ülkeye hain gözle bakan, hain niyetler içinde olanlara karşı bu ülke polisi, jandarması ile ülke topyekün takibini yapacak ve duruşunu gösterecektir. Güvenlik güçlerimiz bu unsurların her zaman takibini yapacak ve gereğini hukuk çerçevesinde yapacaktır. Hukuk çevresinde bu ülkenin birliğine, bu ülke insanının hayatına yönelik kasıtlı yürütülen çalışmalarda şüphesiz zaman zaman  üzüntü verici gelişmeler olmaktadır. Ama herkesin sorumluluğu vardır bu ülkede. Herkesin dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Herkes nerede ne zaman nasıl davranılacağının yurttaşlık bilinci içerisinde olmak mecburiyeti vardır bu ülkede. Nereden nasıl geliyorum, nereye gidiyorum, ne yapıyorum? Hukuki mi, gayri hukuki mi yaptığım iş, suç mu suç değil mi diye düşünmek mecburiyeti vardır bu ülkede hepimiz için. Zira bu ülke o kadar hukuk ülkesi, o kadar insan haklarının egemen olduğu ülkedir ki, bu suç şebekeleri ve bölücü örgütleri yıkıcı örgütlerle mücadele eden güvenlik güçlerimiz dahi, hukuk çevçeresinde, hukuk ilkelerine göre hareket etmek durumdadırlar ve öyle de yapıyorlar. Belki de işin zorluğu buradan kaynaklanıyor. Bir taraftan kendine göre yok ettiği, hedef alıp hayatını sona erdirdiği güvenlik güçleri mensubu ya da vatandaşın ölümünden sonra, hesap vermek yerine ödül alan şer örgütler dizisi, bir tarafta da yaptığı ilk adımdan itibaren tekeri ilk döndürdüğü andan itibaren hukuk çerçevesinde yürüten güvenlik güçlerimiz. Bunu inadına hukuk çevresinde yürüten güvenlik güçlerimiz." 

ASTSUBAYI ŞEHİT EDENLERDEN 2'Sİ ELE GEÇİRİLDİ

Bakan Şahin konuşması sırasında dün Muş'un Varto İlçesi'nde astsubay Erdinç Aydın'ın şehit edildiği saldırıya değindi. Dün saat 19.00’da Varto'da görevinden dönen astsubay Aydın'ın kiralık evinde ailesine giderken arkadan haince beş kurşunla vurularak şehit edildiğini belirten Bakan Aydın şöyle devam etti:

"Vuranın verdiği, vereceği hesap yok. Ödül var. Bir yerlerden aferin alıyor. Bu kardeşimiz şehit oluyor. Yaklaşan saatlerde defnedilecek. Bir tarafta arkadan haince kurulan şehit edilen bir jandarma astsubayımız, diğer tafta ise onu sözüm ona bir hain emel uğruna, bir iğrenç emel uğruna bekli de emelsiz bir şekilde başka bir takım tezgahtarların hesabı ve hedefi uğruna hayatını sona erdiren zavallı teröristler. Zavallı militanlar. Henüz bu teröristlerin kimlikleri belli olmadı. Ama olacak. Belki başka ülke nüfusuna kayıtlı insanlar. Bu meseleye her yerde dikkat çekiyorum ama bir takım basınımız bu söylediğimizi görmezden geliyor. Bir olay oluyor. İkisi Türk iken, ikisi yabancı çıkıyor. Bu nasıl bir örgüttür? Nedir bunun hedefi, sorgulanmıyor, ilgi gösterilmiyor, dikkat çekilmiyor. Dün geceki saldırıdan sonra teröristlerin ikisi ele geçirildi. Diğerleri yakalanmak üzere. Gece devam eden takip sonucu yakalandılar. Kalanlar için takip yürütülüyor. Ama bir astsubayımız şehit. 3-4-5 militan etkisiz hale getirilmiş."

KAÇIRILAN ÇOCUKLARIN OLDUĞU KANLI OYUNLAR

Bakan Şahin konuşmasında, "Ortada iki kan var. Biri aziz temiz kan, biri de maalesef kirletilmiş kan. Belki onlar kirli, keşke demeliyiz. Zira biliyoruz ki bir düzen var. Korkutma, kaçırma, pusu düzeni var. Cebren köleleştirme düzeni. Ve bu düzenin öğüttüğü sözüm ona  militan dedikleri, sözüm ona terörist dedikleri insanlar ve gençler grubu var. Ortalama ömrü 30'un üzerine çıkmayan zavallılar grubu var. Bunların bir kısmı bu ülkenin çocukları. Bir çoğu annelerinin ve babalarından kaçırılan çocukların olduğu kanlı oyunlar var bu ülkede. Biz bu oyuna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Ayna tutmaya çalışıyoruz. Bu oyunun arka planını anlatmaya çalışıyoruz. Olayın bütününe ne kadar ayna tutmaya çalıssak da aynanın aydınlattığı yere değil aynanın yan tarafındaki objelere takılarak mesele bilinçli bir şekilde farklı anlatılmaya çalışıyor" dedi.

BU ÜLKE HEPİMİZİN

Konuşmasında, "Bu ülke hepimizin. Sakaryalının Hakkarilinindir. Bu ülke herkesin" diyen Bakan Şahin şöyle devam etti:

"İşçinin de, memurun da, profesörün de, polisin de, jandarmanın da. Bu ülke gazete sahibinin de. Bu ülke TV sahibinin de ortak mülkü olan, ortak değeri olan bir ülke. Bu ülke üzerine oynanan oyunlardan dolayı herkesin dikkatli olması gerekir. Çok etraflı bilgiye sahip olmadan konuşmaması gerekir.Ve bu ülkenin birliği için, bütünlüğü için  mücadele eden askerini, polisini değerlendirirken herkes moral bozucu bir anlayış içerisinde olmaya asla hakkı yoktur. Böyle bir hak kimsenin yoktur. Bu hak olmaktan çıkar, bu ihanete dönüşür. Hak diye bir sey yoktur. Bu en azından ahmaklıktır. Bu ülkenin nimetlerinden yararlanırken, dünya ile yarışırken yaşadığımız bu nazik gündemi özel ve ağır sorumluluğumuz var. Güncel sorumluluğumuz var.  Bu sorumluluk  sadece ülkeyi yöneten Başbakan, bakanların, Genelkurmay Başkanının sorumluluğundan ibaret değildir. Topyekün 75 milyonun sorumluluğu vardır. Yaptığımız iş ne olursa olsun, birbirimizi değerlendirirken de mutlaka bu ülkenin yüksek menfaatleri itibariyle değerlendirmek durumdayız. Kimsenin kimseye diz altından, bel altından, bir takım çakılmaz, fark edilmez zannedildiği yöntemlerle engel olmaya hakkı olmamalıdır. Yapılan  zaman zaman yanlıştır. Bizim tahammülümüz olamaz millet olarak. Bu ülke bu aziz milletin sağ duyusu ve ortak vicdan ve sağduyusu ile yoluna devam edecektir. Sakaryalının Hakkarilinin ruhu budur. Ankara fikri zikri budur. Trabzonunun heyecanı budur. Antalya'nın umudu budur. Topyekün hedefe yürüyecektir.”

Bakan Şahin daha sonra tesisin açılışını yaptı. Açılış kurdelası kesilirken Bakan Şahin, göğsüne günün anısına taktığı kokart yer düsünce korumalarına fırsat bırakmadan yere eğilip aldı.

Tesisi gezen Bakan Şahin, protokol ile yemek yedikten sonra da Adapazarı’ndaki proramına devam edecek.



ZT,AG(MB/AAA)