Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tahliyelerine ilişkin CNN Türk’e canlı telefon bağlantısıyla bağlanarak konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Hukuk devletinde güçler ayrılığının hakim olduğu ülkelerde, tutuklama, tahliyelere bağımsız mahkemelerin karar vereceğini söyleyen Hüseyin Çelik şöyle konuştu:

“Öteden beri AK Parti olarak da hep şunu söylüyoruz: Tutuklamaların özellikle infaza dönüşmesi, tutukluluk süresinin infaza dönüşmesi, aslında kamu vicdanını da, bizi de herkesi de rahatsız ediyor. Uzun süreli görülen davalar, davaların uzaması, aslında yargının gecikmesi bizi de herkesi rahatsız ettiği gibi rahatsız ediyor. Geciken adalet adalet değildir diyoruz. Bu çerçevede baktığımız zaman, sadece gazeteci arkadaşlarla ilgili olarak değil, ama bütün davası görülen şu anda tutuklu olan, yargılanan insanlarla ilgili olarak, aynı şeyi söylüyoruz. Birilerinin içeride kalması, tutuklu kalması ancak sadist bir insanı sevindirebilir. İlle de tutuklu kalsınlar, ile de içeride olsunlar diye bir talep söz konusu olamaz. Biz iktidar partisi olarak güven veren adaletten yanayız. Hedef 2023 seçim beyannamemizde de bunu ifade ettik. İleri demokrasi olabilmesi için de bunu da şart olarak görüyoruz. Yargının güven vermesi gerekiyor. Adil yargı ve yargılanma olması gerekiyor. Gazeteci arkadaşlar üzerinden bir şey söyleyecek durumunda değilim. Ama tabi ki tahliye edilmiş olmaları olumlu bir olay olarak değerlendirilmesi gerekiyor.ö

TOPYEKUN BİR DEMOKRATİKLEŞME ÜLKEDE ŞU ANDA DEVAM EDİYOR

Gazeteci Ali Bayramoğlu'nun "Ben bu tahliyeyi AK Parti ile cemaat, yargı, polis arasında ki bir çekişmenin sonucu olarak görüyorum" şeklindeki ifadesinin hatırlatılması üzerine Çelik, şunları söyledi:

"Sayın Bayramoğlu'nun yorumuna saygı duyarım. Ama doğrusunu isterseniz biz böyle düşünmüyoruz. Cemaat, AK Parti, yargı, polis vs. meselesine bunu bağlamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben dediğim gibi meselenin detayına vakıf değilim. Altını çizmek istiyorum, suçun niteliğine göre, her davada tutukluluk gerekmiyor. Ama suçun niteliğine göre delillerin karartılması söz konusu ise, suça göre bu değişiyor. Kimin tutuklu kalacağına da mahkemeler karar verir. Mahkemelerimizin de zaman zaman işleyişinde bir sıkıntı olabiliyor mu? Maalesef oluyor. Bu hepimizi rahatsız ediyor. Topyekun bir demokratikleşme ülkede şu anda devam ediyor. Mahkemelerin de şu anda bu süreçten geçtiğini düşünüyorum. Bugün dünden iyiyiz. Yarınlarda, bugünlerden daha iyi olacağımızı ümit ediyorum."

BU ÜÇÜNCÜ PAKETTEN SONRA DA MUHTEMELEN PAKETLER GELİR

Mahkemenin kararına neyin etki ettiği üzerinde durmak istemediğini söyleyen Hüseyin Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir siyasi olarak durmak istemem. Bir iktidar mensubu olarak durmak istemem. Hangi gerekçelerle hangi Konjonktürel etkilerle, böyle bir karar verildiği üzerinde durmam. HSYK tarafından düzenlenen ve Avrupa’dan özellikle gelişmiş hukuk sistemi oturmuş, medeni dünyadan birçok konuşmacının bulunduğu, bir manada kendimizi bir muhasebeye tabii tutacağımız, biliyorsunuz toplantılar oluyor. Hükümet, iktidar HSYK, devletin kurumları, yargıdaki işleyişin sıkıntıları ile ilgili olarak sürekli kafa yoruyorlar. Uluslararası bu nitelikte ki toplantıları da kendi hukuk sistemimizi gözden geçirmemiz açısından büyük bir fırsat olarak değerlendiriyorum. Üçüncü yargı paketinin bir çok şeyi gidereceğine inanıyorum. Bu üçüncü paketten sonra da muhtemelen paketler gelir. Çünkü biliyorsunuz, adım adım Türkiye’de algıyı iyi yöneterek, reformların yapılması gerekiyor. Keşke bunların hepsi bir anda bir günde olabilse, ama takdir edersiniz ki, reform bazı şeyleri düzeltmek hokus pokus yöntemiyle olmuyor. Ama hedef koyduk biz. 2023 hedefimizin başında gelen ileri demokrasidir. Ümit ederim ki bunun üstesinden hep birlikte geleceğiz."


HT(SSA)