Elazığ'ın Maden İlçesi'nde dün saat 18.30 sıralarında meydana gelen hortum ilçeye 5 kilometre uzaklıkta Elazığ ile Maden İlçesi arasındaki duble yol yapımında çalışan Ziver İnşaat Şirketi'ne ait 500 metrekarelik şantiyede etkili oldu. Dehşeti yaşayanlar, yağmurun ardından ceviy büyüklüğünde dolu yağışı başladığını, peşinden gelen hortumun felakete neden olduğunu söyledi. Konteynerde ve çadırda kalan ve kendilerini can pazarında bulan 13 işçi, sığınacak yer aradı.

Şiddetli hortum, şantiyede bulunan plastik ve alüminyum karışımı konteyner ile çadırlar ve araçları uçurdu. Konteyner önce 5 metre havalandı, daha sonra hortumla birlikte 50 metre uzaklıktaki kayalıklara çarparak parçalandı. Şantiyedeki araçlar ise kullanılamaz hale gelirken bir araç Maden Çayı'na düştü.

İşçilerin 6'sı konteynerde yemek yerken, diğerleri ise çadır ve dışarıda hortuma yakalandı. Dışarıdaki işçiler canlarını kurtarmak için çaba harcarken, hortumun kayalıklara çarpıp parçaladığı konteynerde bulunan işçilerden Metin Bahçeci, Çerkez Akyürek, Altan Demirkıran, Abdullah Tekin olay yerinde, Emrah Buğran ve Sıkbatullah Oğuz ise, hastaneye kaldırılırken öldü. Necmettin Ayerdem, İbrahim Oğuz, Abdullah Bakır, Rıdvan Koç, Mehmet Erdal Yıldırım ve Salih Şenol ise yaralandı. Yaralılar, Maden ve Elazığ'daki hastanelerde tedavi altına alınırken, durumlarının iyi olduğu belirtildi.

İLK İŞ GÜNÜNDE ÖLDÜLER

Hortumda ölen işçilerden Metin Bahçeci, Çerkez Akyürek, Altan Demirkıran, Abdullah Tekin'in dün evraklarını tamamlayarak işe başladıkları ve ilk iş gününde hayatlarını kaybettikleri belirtildi.

Yol işçilerinin kaldığı şantiyenin ise, 2 gün önce kurulduğu ve çalışmalarına başladığı ifade edildi.

DAHA ÖNCE BÖYLE HORTUM GÖRÜLMEDİ

Maden İlçesi'ndeki inşaat şantiyesini savaş alanına çevip 6 kişinin ölümü, 6 kişinin de yaralanmasına neden olan şiddetli hortumun daha önce bölgede görülmediği belirtildi. Elazığ Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, hortumun saatteki hızını ve kuvvetini henüz tespit edemediklerini belirterek, çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Meteoloji yetkilileri bugün hortumun yaşandığı şantiyede incelemelerde bulundu.

40 KİŞİNİN BULUNDUĞU OTOBÜS SON ANDA KURTULDU

Şanlıurfa'dan Elazığ'a giden ve içinde 40 kişinin bulunduğu yolcu otobüsü de hortuma yakalandı. Otobüs şoförünün hortumu son anda fark ederek, aracı durdurup geri doğru aracını sürüp kaçtığı belirtildi. Ancak otobüsün ön tarafının da hortumla birlikte havaya kalkıp, camları kırıldı. Bu sırada otobüs sürücüsünün sakin hareket etmesiyle birlikte aracın devrilmesini önlediği kaydedildi.

JANDARMAYA MAYIN VE KAZA İHBARI YAPILDI

Hortumun ardından Maden İlçe Jandarma Komutanlığı'na, 'Yolda bomba patladı', 'Büyük trafik kazası' oldu gibi çok sayıda ihbar yapıldı. İhbar üzerine olay yerine giden jandarma ekipleri gördükleri karşısında bir süre ne olduğunu anlamayadı. Jandarma ekipleri şantiye bekçisinin olayı anlatması üzerine hortum olayını öğrenip, hemen ambulans ve diğer ilgili birimleri çağırdı.

TEPELERDE KAYIP ARANDI

Maden İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, hortumda kayıp olabileceği şüphesiyle çevrede aramalar yaptı. Tepe ve dere yatağında yapılan aramalarda herhangi bir kişiye rastlanılmadı.

KAYMAKAM: FELAKETİN BOYUTU BÜYÜK

Hortumun yerle bir ettiği şantiyede bu sabah Maden Cumhuriyet Savcılığı tarafından detaylı bir inceleme yapıldı. Maden Kaymakamı Ahmet Adanur da şantiyede incelemelerde bulunduktan sonra, "Bir felaket yaşadık. Olayda 6 yurttaşımız hayatını kaybetti, 6 da yaralımı var. İki köyümüzde hasar mevcut. Kaşlıca Köyü'nde 25 çatı hasarlı, Dutpınar Köyü'nün Raman Mezrası'nda 32 çatı uçmuş. Bu köylerde hasar tespiti yapacağız. Oralarda can kaybının olmaması sevindirici. Gerekli çalışmaları yapıyoruz" dedi.

AK Parti Elazığ Milletvekili Sermin Balık da şantiyede incelemelerde bulundu. Balık, çok üzgün olduğunu belirterek, "Türkiye'de dahi daha önce hiç olmayan bir felaketle karşı karşıya kaldık. Ölenlere Allah'tan rahmet, aralıları acil şifalar diliyorum. Hasar gören köyleri de gezeceğiz. Devlet gerekli yardımı yapacaktır" dedi.

BEKÇİ:DEHŞET YAŞADIK

Hortumun yerle bir ettiği şantiyenin bekçisi Ali Haydar Önal, akşam saatlerinde havanın birden karardığını ve yağmur yağmaya başladığını söyledi. O sırada dışarıda bulunanların yağmurdan korunmak için sağa sola koşuşturduğunu belirten Önal, şunları anlattı:

"İki dağ arasındaki dereden birden büyük gürültüyle hortum çıktı. Sanki bir patlama olmuştu. Biz kendimizi korumak için yerlere atıp korumaya çalışırken, şantiyedeki çadırlar, konteynerler havalarda uçuştu. İnanılmaz bir dehşetti."

KONTEYNERE GİRMEYE ÇALIŞTIM

Hortum faciasından yaralı kurtulan ve bugün şantiyeye gelen işçilerden Salih Şenol, önce patlama sesine benzer ses duyduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Ardından fırtına çıkıp hava karardı ve hortum karşı yamaçtan geldi. Hortumun geldiği yönde ağaçları kökünden söktü. İşçiler saklanabilecek tutunabilcek bir yer arıyorlardı. Hortumla birlikte çadırlar havaya uçtu. Ben de o sırada kanteyere girmeye çalıştım ama giremedim. O sırada hortum işçilerin yemek yediği konteyneri önce yaklaşık 4-5 metreye havaya kaldırıp, 50 metre mesafedeki yolun karşısındaki kaya yolun karşı 50 metre mesafede kayalara vurdu."

YARALILAR FACİAYI ANLATTI: 50 METRE SÜRÜKLENDİM

Hortum faciasından yaralı kurtulan ve tedavileri Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi'nde devam eden yaralılardan Mehmet Erdal Yıldırım, Rıdvan Koç ve Abdullah Bakır, yaşadıklarını anlattı.

Yarlılardan 34 yaşındaki Mehmet Erdal Yıldırım, hortum sırasında arkadaşlarının bir kısmının kontenyerde yemek yediğini kendisinin de çadırda olduğunu belirtti. Önce yağmur ardından da dolu başladığını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Birden gürüldü oldu ve ben çadırla birlikte en az bir 50 metre sürüklendim. Çadır üzerime düştü, kendi çabalarımla çıktım. Daha sonra arkadaşlarımı aramak için su kenarına doğru koştum. Arkadaşlarımızı göremedim, yaralı olan Rıdvan karşıdan geliyordu. Arkadaşların nerede olduğu sorduğumda 'Yolun üzerindeler' dedi. Gittiğimizde konteyner uçmuştu. Konteynerin düştüğü yer 100 metre alçakta, onun 100 metre üstünde de duvar gibi bir set var. Oradan hiç yere saplanmadan uçarak gidip dağa çarpmış ve parçalanmıştı. Tahminen 100 metre sürüklenmişti ve paramparça olmuştu."

KONTEYNERDEKİLER ÖLDÜ, ÇADIRDAKİLER KURTULDU

Çadır ve dışarıda olanların kurtulduğunu ancak konteynır içindeki arkadaşlarının hepsinin öldüğünü anlatan Yıldırım, şöyle dedi:

"Bulunduğum çadır oldukça büyüktü. İki bölümlüydü bir kısmında 6 kişi yatıyordu. Biz öğleden sonra gidip sigortamızı yaptırıp geldik. İşe yeni başlamıştık. Ben çadırda tektim, diğer arkadaşlar yemekhanedeydi. Kurtulan 6 kişiden 5'i konteynere girmemişti, ben çadırda olduğum için hayatım kurtuldu. Konteynerin iç kapağı açık olduğu içine hava dolmuş ve ondan dolayı havalanmış olabilir. Konteyner da çift kapılıydı zaten ve oldukça büyüktü. Kapaklar açılınca ve içine hava dolunca konteyner savruldu kayalara vurdu ve konteynırın içindekilerin hepsi vefat etti. Çadırda kalan ve dışarı kaçan arkadaşlar da kurtuldu."

OTOBÜS ŞOFÖRÜ FACİAYI FARK ETTİ

Olay anında hortumu yakalanıp camları kırılan yolcu otobüsünün içinde bulunan 18 yaşındaki lise öğrencisi Abdullah Bakır, hortumun dağın tepesinden gelerek konteyner başta olmak üzere her şeyi havaya kaldırdığını belirtirken, "Taş büyüklüğünde dolu yağıyordu. Kamyon önümüzde gidiyordu. Otobüs şoförü olayı fark edip geri çıksa da kutulamadık çok şiddetliydi. Otobüs devrilmedi ama bütün camları patlayarak kırıldı. Otobüs, yamaca doğru dayandı. Cam kırıklarından dolayı yolcuların kolları filan kesildi. O an çok korktuk dedi.

YARALILARIN DURUMLARI İYİ

Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Kizirgil, hastanedeki 3 yaralanın durumunun iyi olduğunu söyledi. Prof.Dr. Kizirgil, "Hastalarımızın 2'sinde genel vücut travması var. Diğer hastanın vücudunda yaralanmalar var. Onlarla ilgili tedaviler devam ediyor. Genel bir travma olduğu için kontrol amaçlı yatırdık. Genel durumları iyi yaralılarımızın" dedi.

TOPRAĞA VERİLDİLER

Hortum faciasında yaşamını yitiren işçilerden Çerkez Akyürek, Abdullah Tekin dün gece, Sıkbatullah Oğuz da bugün Diyarbakır'da, Altan Demirkıran, Elazığ'ın Karakoçan İlçesi, Metin Bahçeci Elazığ'ın Palu İlçesi, Emra Buğran ise Bingöl'de toprağa verildi.