Evli ve 2 çocuk annesi Meral Şahin, görev yaptığı Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Romatoloji-İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Eren Erken'in kendisine yönelik baskı, taciz, yıldırma ve küçük düşürmeye yönelik eylemleri nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu iddia ederek tazminat davası açtı. Adana 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı davanın dilekçesinde,  girdiği bunalım sonucu aile huzurunun bile bozulduğunu iddia etti.

"PSİKOLOJİM BOZULDU"

Bilim dalı başkanının, görev ve yetkisinden aldığı güçle kendisine mobbing uyguladığı ileri süren Meral Şahin, dilekçesinde şu iddialarda bulundu:

"Son 1 yıla kadar 4 yıldır aynı bölümde birlikte çalışıyorduk. Aramızda hiç bir problem yokken, hatta beni son derece başarılı, çalışkan buluyor ve takdir ederken, özel hastaları kendisine değil de, başka doktora yönlendirdiğim kanısıyla, bana yönelik tavır ve davranışları değişti. Hiçbir hastayı hiç bir hocaya yönlendirmediğim halde, bana uyarı yazısı gönderdi. 'Ben ne istiyorsam yapacaksın, kendini dev aynasında görüyorsun' diyerek hareket etti. Hastalara benim hakkımda 'Vicdansız ve insafsız' bir hemşire olduğum iddiasıyla şikayet dilekçesi yazdırdı. Yıllık izin talebimi tamamen keyfi gerekçelerle reddetti. Psikolojik ve duygusal baskı sonucu psikolojim bozuldu."

"İDDİALAR ASILSIZ"

Prof.Dr. Erken ise, avukatı aracılığıyla yaptığı yazılı savunmasında, iddiaları reddederek şunları anlattı:

"Görevini aksatması, yapmaması, sorumluluklarını tam olarak üstlenmemesi, görev yerini sık terk etmesi, iş disiplinine uymaması, mesai saatlerinde hastane içinde boykot ve eylemlere katılarak hasta hizmetlerinin aksamasına neden olmasından dolayı başhekimlik tarafından başka bir birime gönderilmiştir. İddiaları gerçek dışıdır."

"SERVİSTEN AYRILANLAR MUTLU OLUYOR"

Davanın ilk duruşmasında tanık olarak dinlenen aynı bölümde görevli Dr. Süleyman Özbek, hemşire Meral Şahin'in çalışma şartlarından dolayı psikolojik tedavi gördüğünü belirterek, "Bölümde huzursuzluk olduğunu biliyorum. Kimse bizim bölümde çalışmak istemiyor. Bölümden ayrılan herkes çok mutlu. Ayrıca Eren Erken tarafından rektörlüğe yazılan bizim bölümle ilgili bir yazı var, o yazıdan dolayı utanç duyuyorum. Bu yazı orada çalışan insanların hastaları yönlendirdiği şeklindedir" dedi.

Hastanenin başka bir bölümünde hemşire olarak çalışan Nazan Eroğlu ise, tanıklık yaparken, "İçeriden sesler geliyordu. Eren hoca, 'Sen kendini ne zannediyorsun, dev aynasında mı görüyorsun? Ben böyle istiyorum, böyle olacak' diye bağırıyordu. Sonra Meral ağlayarak çıktı" diye ifade verdi.

"YERİNDE OLMADIĞI İÇİN TUTANAK TUTTUK"

Aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalışan davalı tanığı Fatih Yıldız ise "Meral hanım başına buyruk olarak çeşitli vesilelerle görevini aksatıyor, boykot, grev gibi olayların tamamına katılıyor. Biz de görevini aksattığı için tutanak tutup idareye bildirmiştik" dedi. Dava, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için ertelendi.

SENDİKA DA SAHİP ÇIKTI

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) yöneticileri de davanın ilk duruşması yapılırken üyelerine destek amacıyla Adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, hastanede özellikle bayan yardımcı personel üzerinde benzer uygulamaların arttığı öne sürülerek kınandı.

MOBBİNG NEDİR?

Mobbing; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamında kullanılıyor. Önceleri, çocukların birbirleriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta kullanılan 'mobbing', 1950- 1960'lı yıllardan sonra işyerlerinde her türlü baskıya karşılık kullanılmaya başlandı.

YARGITAY ÖNÜNÜ AÇTI

Türkiye'de ilk kez 2006'da bir işçi, işveren tarafından verilen disiplin cezaları ve işyerinde duygusal tacize uğradığı iddiasıyla manevi tazminat talep ederek Ankara 8'inci İş Mahkemesi'nde 'mobbing' davası açtı. Yargılama sonunda davacı manevi tazminat hakkı kazandı. Ayrıca, verilen uyarı ve kınama cezalarının da iptaline karar verildi. Davalı yerel mahkemenin bu kararına karşı itiraz etti. Dosya Yargıtay'da incelendikten sonra temyiz itirazlarının reddinde ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verildi. Böylelikle ilk kez Türk Hukuku'nda Yargıtay tarafından mobbing suç olarak kabul edilerek bunun sonucunda da manevi tazminata hükmedildi. Bu karar, daha sonra açılan mobbing davaları için emsal oldu.



MKA(OA/İD)