HDP Sözcüsü Osman Baydemir, bu nöbeti forumlar ve küçük toplantılarla insanlarla bir araya gelmek için düzenlediklerini söyledi.

Ancak polis gazeteciler dışında kimsenin parka geçişine izin vermedi. Yoğun güvenlik önlemleri halkla buluşmaya engel oldu.

Sosyal medya dışında HDP'nin eylemi medyada görünür olmadı.

Biz de Diyarbakır'daki nöbete katılan siyasetçilerle ve yasak nedeniyle parka giremeyip dışardan eyleme destek verenlerle konuştuk.

70 yaşındaki Mevlüde Gündüz, kızı Berfin ve küçük oğlu

70 yaşındaki Mevlüde Gündüz, kızı Berfin ve küçük oğlu

'Parkı hapishaneye çevirmişler'

70 yaşındaki Mevlüde Gündüz, komşusu Berfin ve küçük oğlu, bir ağacın gölgesine oturmuş parka giriş yasağının kaldırılmasını bekliyor.

"Belki izin verirler diye 6 gündür geliyorum, aklım evde kalmasın diye küçük oğlumu, zamanım boş geçmesin diye ördüğüm dantelimi de getiriyorum, akşama kadar bekliyorum, izin vermeyeceklerini görünce akşama doğru eve dönüyorum" diyor Berfin.

En büyük dileğinin çözüm ve barış olduğunu dile getiriyor. Bir de tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyor.

Mevlüde Gündüz ise "İçeride 11 vekil hapis koşullarında nöbet tutuyor ama oraya girmeyelim diye yüzlerce polisi görevlendirmişler, parkı hapishaneye çevirmişler" diyor.

'Barış dediği için bugün haksız şekilde hapiste'

Parkın dışında bekleyenler arasında milletvekillerine yazılı mesaj gönderenler oluyor.

Kapıda bekleyen iki genç kız, fotoğraflarının çekilmemesi şartıyla, bir kağıda yazdığı Nazım Hikmet'in "Yaşamak" şiirini ve mesajlarını milletvekili danışmanlarına veriyor.

Kızlardan biri "Tek istediğim, bu eylemlerinin sonuç vermesi ve Demirtaş'ın özgür kalması. Onun gibi bir insana da terörist diyerek karalamaya çalışıyorlar, ama biliyoruz ki o barış dediği için bugün haksız bir şekilde hapiste."

Parkın dışında bekleyenler arasında manzarayı açık cezaevine benzetenler çok. Bu eylemin bir çözüm getirmeyeceğine inananlar da var. CHP'nin "Adalet Yürüyüşü" ile karşılaştıranlar da.

Parka girmek isteyenler ile onlara engel olan polis arasında zaman zaman gerilim yükseliyor

Parka girmek isteyenler ile onlara engel olan polis arasında zaman zaman gerilim yükseliyor

'AKP ve CHP'ye serbest olan sokaklar ve parklar Kürtlere yasak'

Kamudan ihraç edilen Veysi, binlerce polisin CHP'nin kortejinin güvenliğini sağlarken HDP'li vekillerle halkın bir araya gelmesine engel olduğunu söylüyor ve duruma tepki gösteriyor.

"Vekillerimizle bir araya gelmeyelim diye binlerce polisi görevlendirmişler. Parkı yasakladılar, burayı açık cezaevine çevirmişler, vekillerimizin adeta çevresini demir bariyerler kapatarak onları da içeriye hapsetmişler. AKP ve CHP'ye serbest olan sokaklar ve parklar Kürtlere yasak. Ben HDP'nin böyle pasif eylemler yapmasını istemiyorum, çünkü sonuç alınmıyor" diyor.

Veysi'nin arkadaşı da, insanların yoğun güvenlik önlemlerini görünce, gözaltına alınmamak için bu eylemden uzak durduklarını söylüyor:

"Hepimizin fotoğrafı çekiliyor, görüntülerimiz alınıyor. Sırf buraya geldiğimiz için gözaltına alınmayacağımızın garantisi yok. Akşam gürültü eylemi yapılınca evlerin balkonlarına ışık tutuyor polis, böylece eyleme kim destek veriyor diye evleri tespit ediyorlar. İnsanlar hiç neden yokken 15 gün, bir ay gözaltına alınmak istemiyorlar, bu eylemden uzak durmayı yeğleyenler var, onu da anlıyoruz. Ancak bu durum, nöbeti başarısız göstermemeli bence."

Öğlen güneşinin altında parktakiler ağaçların gölgesine sığınıyor

Öğlen güneşinin altında parktakiler ağaçların gölgesine sığınıyor

'Faşist rejimin maskesini düşürdük'

HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir de yapılan bu eylemin büyük halkanın ilk adımı olduğunu söylüyor:

"Biz Amed'de faşist rejimin maskesini düşürdük. Küçücük bir park düşünün, etrafı tamamen polis tarafından kapatılmış, dışarda polis halkası, içerde iki sıra bariyer. Biz onların ortasında oturuyoruz. Akşam gürültü eylemi yapıldığında, eyleme destek veren evlerin önüne gidiyor polisler, ışık tutuyorlar, insanların balkona çıkmasına bile engel oluyorlar. Bunun adı faşizmdir.

"Bu HDP'nin eylemi ama büyük halkada faşizme karşı savaşacak tüm siyasi partileri görüyoruz. Her organizasyon kendi açısından doğru bulduğunu yapmalı ki en geç bir sonraki seçime kadar 'Hayır' diyen kesimi yüzde 60'lara kadar çıkartalım."

HDP'li Besime Konca: Birkaç paket sigara bırakıp geldim

Ekin Ceren, Diyarbakır'ın ilk kadın parkı. Kayapınar Belediyesi tarafından 2007 yılında yapılan parkta bulunan kafe kadınlar tarafından işletiliyordu. Diyarbakır'da yapılan 8 Mart etkinlikleri ve benzer kadın çalışmaları da, kentteki kadın dernek ve kolektifleri ile birlikte parkın içinde yer alan etkinlik ve toplantı salonunda planlanıyordu. Belediyeye kayyumun atanması ile park sadece kadınların olmaktan çıktı. Parkın isim tabelası indirilmiş ve yerine "Kayapınar" tabelası asılmış.

HDP'lilerin nöbet tuttuğu yerde ne tuvalet var ne de su. Nöbet alanına getirilen her şey sıkı bir kontrolden geçiriliyor. Vekil sayısı kadar sandalyenin parka alınmasına izin verilmiş. Üç tane hasır kilimin içeriye alınması için oturma eylemi yapmışlar. Akşamları bu hasırlar üzerine serdikleri battaniyeler üzerinde yatıyorlar.

Nöbet alanında ağaca asılmış cümbüş ise tartışmalara neden olmuş. Gölgesine sığındıkları ağaçların dalları ise doğal birer askı işlevi görüyor.

Hava çok sıcak, milletvekilleri ağaç gölgelerinde oturup telefonlarından gelişmeleri takip edip, gelen ziyaretçilerle sohbet ederek zaman geçiriyorlar.

HDP Siirt Milletvekili Besime Konca da ziyarete gelenler arasında

HDP Siirt Milletvekili Besime Konca da ziyarete gelenler arasında. Onun tahliyesi ile HDP'nin tutuklu milletvekili sayısı 10'a düştü

Cumartesi akşamı Kandıra Cezaevi'nden tahliye edilen HDP Siirt Milletvekili Besime Konca da ziyarete gelenler arasında. Onun tahliyesi ile HDP'nin tutuklu milletvekili sayısı 10'a düştü.

3 aylık tutukluluktan sonra Diyarbakır'a gelen Konca, parka gelir gelmez ayakkabılarını çıkarıp toprağa basıyor.

"Yeniden yakalama kararı çıkarırlar diye serbest kalma durumuna çok alışmamaya çalışıyorum, ama bu sefer toprağa basmadan içeriye girmek istemiyorum. Diğer sefer bıraktığım sigara paketlerim bitmemişti, ne olur ne olmaz birkaç paket daha bırakıp geldim" diyerek gülüyor.

Osman Baydemir de "Burası daha emniyetli, iki sıra polis bariyeri var, açık hava hapsinde gibiyiz, yani sen dışarda olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun" diye cevaplayarak gülüyor.

Parka girmek için iki ayrı polis bariyerinden geçmek gerekiyor

Parka girmek için iki ayrı polis bariyerinden geçmek gerekiyor

Gürültü eylemi ve barış çağrısı

Pazar günü gelen ziyaretçiler arasında Diyarbakır Barosu üyeleri, kentteki farklı STK temsilcileri, Şırnak'tan gelen Roboski Anneleri, çatışmalar döneminde Silopi'de hayatını kaybeden DBP'li Pakize Nayır'ın annesi ve Cizre'de bodrumlarındaki yaralıların durumunu kamuoyuna duyuran ve orada hayatını kaybeden DBP Halk Meclisi Sözcüsü Mehmet Tunç'un eşi de var.

Şırnak'tan gelen grup içinden bu dört kadının içeriye girmesine izin verilmiş.

Kadınlar, yaşadıkları kayıplara rağmen barış çağrısı yapıyorlar ve bu nöbetin kendileri için değerli olduğunu ifade ediyorlar.

HDP'li vekiller ise akşam düdükler ve ellerindeki kaşıklarla gürültü eylemine devam ediyor.

Diyarbakır'da 7 gün boyunca devam eden "Vicdan ve Adalet Nöbeti" düzenlenen bir basın açıklaması ile İstanbul'a devrediliyor.

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay'ın Salı günü yapacağı grup konuşmasının ardından nöbet İstanbul Kadıköy'de devam edecek. (Hatice KamerDiyarbakır/BBC)