Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde polikliniklerin bulunduğu B2 bloktaki çamaşırhane ve terzilerin yer aldığı bölümde çalışan görevliler, 22 Şubat 2010 tarihinde ağır kokular geldiğini görünce polise haber verdi. Araştırmalar sonucu kokunun tuvaletler bölümündeki havalandırma boşluğundan geldiği belirlendi. Çağrılan itfaiye ekiplerinin iki saatlik çalışması ardından duvar kırılıp havalandırma boşluğuna ulaşılınca İmdat Şimşek'in cesediyle karşılaşıldı. Polis, İmdat Şimşek'in 10 Şubat 2010 tarihinde Acil Servis'te tedavi olduğu halde yataklı tedavi işlemi yapılmadığını tespit etti. Şimşek'e ait cesedin sol kolunda ise 'Kelebek' oarak bilinen şırınga başı bulundu.

"KARAMSAR DEĞİLİZ, BABAMIZIN KATİLİNİ BULACAĞIZ"

Aradan geçen 2 yılı aşkın süre boyunca babalarının ölümü ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını anlatan 22 yaşındaki Nazlı Şimşek ve 17 yaşındaki Elif Şimşek, babalarının intihar edecek yapıda bir insan olmadığını savundu. Bir otelde resepsiyon görevlisi olarak çalışan Nazlı Şimşek, olayın kapatılmak istendiğini belirterek, şöyle dedi:

"10 Şubat 2010'da babamın hastaneye giriş kaydı var. Annemle ayrı olduğu için babamla sadece telefonla görüşüyorduk. 10 gün boyunca kendisine ulaşamadık. Ardından bizi arayan polis, babamızın ölü bulunduğunu söyledi. Hastanede herhangi bir güvenlik kamera görüntüsü olmadığı belirtildi. Babamın öldüğü yere gelebilmesi için 5 ayrı kilitli ve sadece hastane personelinin girebileceği kapılardan geçmesi gerekiyor. Mahkemeden gelen takipsizlik kararı da bizi şaşırttı. Babasını kaybeden iki kız için bu olayın üzerine gidilmesini bekliyoruz. Karamsar değiliz, babamızın katilini bulacağız."

"KOKU OLMASA HASTANEDE BİR İNSAN KAYBOLACAK"

Ailenin yardımına başvurduğu avukat Murat Tonbul ise, İmdat Şimşek'in acil servise neden geldiğinin bilinmediğini anlatırken, "Kokudan rahatsız olununca ceset bulunuyor. Antalya gibi bir şehirde hastaneye elini kolunu sallayarak gelen bir kişinin cesedi 12 gün sonra bulunuyor. Hastane yetkilileri tarafından olayın üstü örtülmek isteniyor. Verilen raporda takipsizlik kararı çıkıyor. Takipsizlik kararında tedavi yapan doktor bile belli değil. Raporda hiçbir detay yok. Eğer bu koku olmasa hastanede bir insan kaybolacak" diye konuştu.

"CİNAYET İHTİMALİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

Bu konuyla ilgili idarecileri sorumlu tutan Avukat Tonbul, şöyle dedi:

"Cinayet ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Soruşturma sonunda olay net ortaya konulamıyor. Kesin olan İmdat Şimşek'in cesedinin havalandırma boşluğunda bulunması. Burada idarenin devletin sorumluluğu vardır. Bu konuyla ilgili idare mahkemesine dava açtık. İmdat Şimşek'in kolunda kelebek var. Kayıtlarda da hastanede tedavi olduğu görülüyor. Baktığımızda hastane olayın üzerini örtmek için ne gerekiyorsa yapmış. Bu nedenle hastanenin kusurlu olduğunu, cinayet ihtimali varsa da bunun ortaya çıkmaması için her türlü işlemi yaptığını düşünüyoruz."