Aydın Devlet Hastanesi Organ Bağış Koordinatörü Dr. Muhmet Nuri Oğan, tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi, cenazesi geçen cuma günü memleketi Manisa'nın Salihli İlçesi'nde toprağa verildi. Dr. Oğan'ın ölümüyle ilgili ilk olarak böbrek yetmezliği nedeniyle can verdiği açıklanmasına karşın, kendi gibi doktor olan oğlu 26 yaşındaki Onur Oğan, babasının Akdeniz ateşi olarak bilinen FMF hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydetti.

KENDİNİ HASTALARININ YERİNE KOYUP ÇALIŞTI

Plastik cerrah Dr. Onur Oğan, şunları söyledi:

"Babamın doğduğundan beri varolan bir hastalıktı ailesel Akdeniz ateşi. Bu hastalığın kronik bir süreçte ilerlediği bilinir. Buna bağlı olarak vücutta bazı organları bozan proteinler birikir. Bu sıkıntı babamda 2001 yılında ilk olarak böbrekte kendini belli etti. Kendisi Ege Üniversitesi Hastanesi'nde o dönemde böbrek nakli olmuştu. Daha sonra hayatına diyalizsiz bir şekilde ve hayat kalitesi düşmeden devam etti. Tabi bu olay onu çok derinden etkiledi. Bu yüzden bu durumda olan hastalara karşı ayrı bir hassasiyet gösterdi. Hastaların yerine kendisini koyarak organ nakli ve bağışını arttırmak için çok çalıştı. Bu işi canıgönülden yaptı. Fakat bu bahsettiğim ve doğduğundan beri var olan ailesel Akdeniz ateşi hastalığından dolayı organlarında fonksiyonel bozukluklar oldu. Yaklaşık 1.5 senedir de kalın bağırsak tutulumundan dolayı ishali vardı. Bu nedenle sürekli kilo kaybetti. Son 2 aylık süreç içerisinde de tutulum ilerledi. Organ nakli için normalde kullandığı ilaçlar, bu hastalığın ilerleyişi ve gerekse ishal nedeniyle vücudunun yorgun düşmesi nedeniyle tekrar bir enfeksiyon tablosu olarak karşımıza çıktı. Son 2 ay boyunca tedavisi için Ege Üniversitesi Hastanesi'ne, Aydın Devlet Hastanesi'ne sürekli gitti geldi. Durumu sürekli kötüleşti. Fakat hem doktorlar hem hemşireler ellerinden geleni yaptı. Ancak altta yatan hastalığın zemininde oluşan bozukluklar vücudunu bir noktada tüketti. Son olarak 3-4 gün önce zatüreye yakalandı ve onu kaybettik. Ancak vefatıyla böbrek nakli ilişkilendirildi. Bu yanlış. Evet börek nakli oldu. Böbrek nakli olan her hastaların kullandığı gibi bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullandı. Ama altta yatan hastalığı ve daha sonra gelişen kronik yorgunluk süreci boyunca son tabloya zemin hazırladı."

'SON ANINDA BİLE ORGAN BAĞIŞI İÇİN MÜCADELE ETTİ'

Babasının son ana kadar organ bağışı için mücadele ettiğini bildiren Dr. Onur Oğan, "Babam, Organ Nakli Koordinatörlüğü yaptığı Aydın Devlet Hastanesi'nde tedavi görürken bir vatandaşta beyin ölümü gerçekleşti. Babam ayağa dahi kalkamayacak haldeyken bu olayı duydu. Yapılması gereken işlemler, prosedür ve beyin ölümü gerçekleşen şahsın yakınlarını ikna yöntemleri hakkında, ilgilenecek olan meslektaşlarına bilgi verdi, onlara yol gösterdi. Son zamanlarında bile Türkiye'nin, Aydın'ın organ bağışı konusunda ilerlemesini sağlamak için mücadele etti. Babam, kadavra donörün öneminin Türkiye'de hala anlaşılamadığını belirtirdi. Babam özellikle bu konuya çok eğilirdi" diye konuştu.

HASTALIĞI 26 YAŞINDA TEŞHİS EDİLMİŞ

Babasının hastalığı hakkında da bilgi veren Onur Oğan, "Akdeniz Ateşi Hastalığı teşhisi konulduğunda babam 26 yaşında ve genel cerrahi asistanıymış. Bu tanı konulana kadar hastalık kendisini sürekli ataklar halinde göstermiş. Babamın tedavisine 26 yaşından sonra başlanmış. Bu ailesel Akdeniz ateşi denen FMF hastalığı için her hastada erken yaşta bu şekilde sonuçlanacak diye bir şey denilenemez" dedi.

Dr. Onur Oğan, "Babam organ naklinin her türlüsünü desteklerdi. Antalya'da yapılan ilk çift kol nakli konusunda kadavra dönorün kollarının alınmasıyla ilgili ailesiyle konuşan da babamdı" diye konuştu.

BÖBREK NAKLİ OLDUĞUNU GİZLEMİŞ

Dr. Mehmet Nuri Oğan'ın eşi Ziraat Mühendisi Saadet Oğan, "Eşim 2001 yılında böbrek nakli oldu. Uzun süre böbrek nakilli olduğunu sakladı. Ben kendisine böbrek nakilli olduğunu neden sakladığını sorduğumda, bana `Kendi çıkarı için Organ Nakil Koordinatörü olarak çalışıyor derler diye söylemiyorum' demişti. Ben de eşime sen nakilli olduğunu söylersen organ nakil hastalarına umut olursun demiştim. Ancak çok uzun bir süre bunu saklamayı tercih etti. Kendisi organ nakline ömrünü adadı. Basında böbrek yetmezliğinden öldüğüne dair çıkan haberler bizi üzdü. Eminiz o da rahatsız olmuştur. Kendisi organ nakli olmasaydı 12 yıl önce belki aramızdan ayrılmıştı ve bu kadar insana yardım edemeyecekti" diye konuştu.



ES(AÖ/SS)