12 Eylül döneminde Müsteşar Vekili, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı, ANAP döneminde Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı olan Hasan Celal Güzel, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde kurulan 12 Eylül Askeri Müdahalesini Araştırma Alt Komisyonu'na bilgi verdi.

"DÜRÜST BİR SORUŞTURMA YAPILIRSA DEMİREL'İN İŞİ ZOR"

Komisyon toplantısı öncesi Hasan Celal Güzel, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu üyelerine "İşiniz zor" demesini değerlendiren Güzel, "Kolay bir iş değil bu ama doğru dürüst bir soruşturma yapılırsa Demirel'in işi zor. Üstelik bu öyle bir iş ki; işi yapan Demirel, kotaran Demirel, 28 Şubat'ın baş faili Demirel. Siz gidip ona soruyorsunuz, o da gerine gerine '28 Şubat darbe değil' diyor. Böyle bir rezalet olur mu" dedi.

"DARBELER, TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK BELASI"

Daha sonra Güzel, komisyon üyelerine Türkiye'de 27 Mayıs 1960'tan itibaren darbe ve muhtıralara ilişkin düşüncelerini aktardı. Güzel, "Darbe dönemleri olmasa bugün Türkiye'nin kişi başına düşen mili geliri 30 bin dolar düzeyinde olurdu. Darbeler, Türkiye'nin en büyük belası. Darbe dönemleri ekonomik yıkım dönemleridir. Türkiye'nin en önemli konusu demokrasidir. Demokrasi sorunu halledilmedikçe diğer sorunların da çözüme kavuşturulamaz. Darbeciler cezalandırılması gerekirken ödüllendirildi. Yaptıkları yanlarına kar kaldı. Ne yazık ki yargı hep darbecilerin emrinde oldu. Darbeciler yargıçları top, tank gibi kullandı" diye konuştu.

"AMERİKAN KAYNAKLI OLDUĞUNA İNANMIYORUM"

Türkiye'de sadece 27 Nisan e-muhtırasına karşı durulduğunu belirten Güzel, 12 Eylül darbesi ile 24 Ocak kararları arasında yakın ilişki var. Ekonomi 1977'den sonra bozulmaya başladı ve enflasyon hızla yükselişe geçti. Kamu kurumlarında kaloriferler yanmadı. Hükümet bir iş adamından borç alarak ödeme yaptı. Asker ekonomi kötüyken darbe yapmaktan uzak durur ve bunun yükünü taşımaktan çekinir. 12 Eylül darbesi, 24 Ocak'ta devalüasyonu da içeren kararların olumlu sonuçlarının görülmesinden sonra geldi. 12 Eylül askeri darbesi öncesi darbe ortamı oluşturuldu.12 Eylül darbesinin Amerikan kaynaklı olduğuna inanmıyorum. 12 Eylül'ün devlet tarafından düzenlenmesinden başka ihtimal yok. 11 Eylül'de Bakanlar Kurulu toplantısı yapılırken Kızılay'da bombalar patlıyordu" dedi.

"PERHİZİ BOZDU, BÜTÜN TURŞULARI YEDİ"

1979 sonunda Demirel'in genelgesiyle güvenlik koordinatörlüğü de yaptığını belirten Güzel sözlerine şöyle devam etti:

"Demirel, 'askerin işine karışmayalım' dedi. Demirel, problemli sahaya girmeyi hiç istemez. Kendi politik şiarı olarak, emanetçi olarak geldiği için DP'den sonra haddini hep bilir. Hiçbir zaman darbecileri ürkütmez. Çalıyı dolaşır. Çok sıkışırsa da şapkayı alıp gitmiştir. 28 Şubat'ta da şapkayı çıkarıp kafasına darbeci şapkası takmıştır. Demirel, darbeye karşı en ufak direnç göstermedi. Demirel darbeden sonra Büyük Türkiye Partisi'ni kurdu. Kurucuların 14'ü emekli subaydı. Perhizi bozdu, bütün turşuları yedi."


MV(AK)