Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen 2010-11 Vergi rekortmenleri ödül töreni Şen Otel'de yapıldı. Törene, işadamlarını yanı sıra Hakkari Valisi Orhan Alimoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Karanfil, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Kaya, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Ebubekir Ceylan, Defterdar Mehemet Yazar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. Törende konuşan Hakkari TSO Başkanı Şen, kentin ekonomik yapısı ve esnafın içerisinde bulunduğu durumla ilgili bilgi verdi. Şen, kentin bölgenin yapısını değişmesi için öncelikle Kürt sorunun çözülmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"Bölgemiz ve ülkemiz genelinde yaşanan olumsuz olaylar, bombalamalar, mayınlar, gazlar 40 bine yakın insanımızı yitirdik. Hepsi bu ülkenin çocukları. Şiddet ortamı, her gün kan dökülen bir yerde huzur, iş güç olur mu? Böyle bir yerde ticarete kazanç olur mu? Sizlere samimi bir itirafta bulunayım. Banka müdürlerimiz de burda, Esnafımızın yüzde doksanı banka kredileriyle işini çevirmektedir ve geçmişte biri kredi olacağı zaman 'Bir esnafı kefil olarak gösterirseniz kredi veririz' derlerdi. Şimdi ise esanfımıza , bankalar diyor ki, 'Bir memur getir de sana kredi vereyim' diyor. Hakkari'deki bankalarımız esnaflarımızdan kaçmak istiyorlar. Artık kredi vermekten üşenmişler. Sigorta şirketleri burdaki şirketleri sigorta etmiyor. Etse dahi diğer illere nazaran yüzde 3 civarında. Gel de ticaret yap, kazan ve kazancını da beyan et veya vergi ver. Bunu bizim mükelleflerimiz buna rağmen kazanmadıkları halde beyanlarda kar gösteriyor ve vergi veriyorlar."

"HAKKARİ'DE YAŞAMAK VERGİ VERMEKTİR"

Esnafın durumunu anlatırken, Gaziantepi de örnek gösteren Şen, kentteki esnafın ciro toplamının Gaziantep'teki bir işletme kadar olmadığını anlatırken, şöyle konuştu:

"Hakkari'de yaşamak bile vergi vermektir. Öncelikle huzura ihtiyacımız var. Bu ülkenin gerçeği var. Bunu sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Genelkurmay Başkanımızın hepsi aynı dili kullanıyor. Artık Türkiye'de bir Kürt sorunu olduğunu, Kürtler'in sorunu çözülmesi gerektiğine artık bütün Türkiye'nin inandığını ve bunun için bunları söylediğine inanıyorum. TBMM'de 4 siyasi partinin bir araya gelip bu sorunu çözeceklerine inanıyorum. Bizler bu konuda sayın Başbakanla ve ana muhalefet liderleriyle görüşmeler yaptık. STK'ların bu konuda destek sunmalarını istiyoruz. Halkın birbiriyle sorunu yok bunu açık söyleyeyim. Bunun en bariz örneği Odalar Birliği Başkanımız yeni anayasa çalışması için 10 ili gezdiler. Bu illerden biri Diyarbakır, diğeri Erzurumdu. Diyarbakır'daki anayasa komisyon çalışmalarında en çok alkışı MHP üyesi Faruk Ballı aldı. Erzurum da en büyük alkışı BDP Grup Başkan Vekili Pervin Bundan aldı. Demek ki burdan halkların kendi aralarında bir sorunu yok. Eğer bu sorun çözülse inanıyorum ki Hakkari kabuk değiştirecektir."

Hakkari Valisi Orhan Alimoğlu ise, bir bölgede ticaretin yapılması için o bölgede huzur ve güven ortamının olması gerektiğini söyledi. Alimoğlu, birbirine benzeyen, birbirini seven ve birlikte gönüllü yaşamak isteyen insan topluluklarına millet denildiğini anlatırken, "Bu milletlerin de yaptıkları ortak işlere de 'Devlet' diyoruz. Çünkü Bir yerde devlet düzeni olmadığı zaman orda huzur olmuyor. Huzur, güven olmuyor. Huzur, güven olmadıkça ne ticaret oluyor, ne başka bir şey oluyor. Hakkari'ye geleli 6 ay oldu. Beraber faydalı işlerin hepsinin takipçisi olacağız" diye konuştu.