Türkiye'nin çeşitli cezaevlerinde bulunan PKK ve KCK'lı hükümlü ve tutukluların sürdürdüğü açlık greviyle ilgili Memur- Sen Hakkari il Temsilciliği üyeleri bugün basın açıklaması yaptı. Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen, Toç-Bir-Sen, Kültür Memur-Sen, Bayındır Memur-Sen, Büro Memur-Sen, Enerji Bir-Sen ve Bem Bir-Sen sendika temsilcilerinin de destek veridği basın açıklaması, Memur-Sen il binasında yapıldı.

Açıklamayı Memur-Sen Hakkari İl Temsilcisi Nihat Gür okudu. Cezaevlerinde süren açlık grevlerinin önüne geçilmesi çağrısında bulunan Gür, şunları söyledi:

"Türkiye’deki cezaevleri genelinde hükümlü ve tutukluların başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi ölüm orucuna dönüşmüş ve eylemde kritik eşik geçilmiş durumdadır. İkinci ayına yaklaşmakta olan eylem birçok sağlık sorunuyla beraber ciddi oranda ölüm vakalarına da gebe gözükmektedir. Dolayısıyla taleplerin hangi siyasal kesimlerce dile getirildiğine bakılmaksızın karşılanması gerekmektedir. Şurası açık bir gerçektir ki, ölüm orucu gibi eylemler de dahil olmak üzere insanların hayatlarına mal olan pek çok eylem en temelde Kürt sorununun çözüme kavuşturulamamış olmasından kaynaklanmaktadır. Bunun için de sorunun taraflarından Hükümet ve PKK'nın meseleye insani bir bağlamda yaklaşması, iyi niyetli olması ve çözüme odaklanması elzemdir."

'Kürt sorunu'nun halen devam ettiğini, bu konuda somut adımlar atılması gerektiğini söyleyen Gür, şöyle devam etti:

"Hükümetin iddia ettiği gibi Kürt sorunu bitmiş, çözülmüş olsaydı hala anadilde eğitim, anadilde savunma hakkı, yer isimlerinin iadesi gibi tartışmaların sürmemesi gerekirdi. Adalet çerçevesinde hak üzere, eşit, vatandaşlık kapsamında huzur ve refah içersinde bir yaşamı talep eden insaf ve sağduyu sahibi her birey, aydın, vatandaş, kurum, sivil toplum örgütü, cemaat, meslek odası, platform, insiyatif, siyasi parti Kürt sorununda çözümün bir parçası olarak sorumluluk üstlenmelidir.Açlık grevinde bulunanların talepleri, ölümle sonuçlanacak yöntemler dışında farklı yöntemlerle de dile getirilebilir. Eyleme konu olan talepleri haklı talepler olarak değerlendiriyoruz. Bunların ölüm orucu eyleminden bağımsız olarak zaten acil çözüm gerektiren sorunlar olduğu açıktır. Bu bağlamda Hükümete bu yaşanan hayati mevzuya karşı kör ve sağır kalmaktan vazgeçip ölümlerin önüne geçecek siyasi ve insani adımları atmasını; PKK’ya da daha fazla kişinin durumu geri döndürülemez noktaya gelmeden eylemi sonlandırmasını öneriyoruz."



BD(FE/SS)