ÇHD Antalya Şube Başkanı Nusret Gürgöz, yönetim kurulu üyesi avukatlar Hadi Cin, Necati Yılmaz, Abdullah Sarıca ve Hasan Kemal Elban ile Antalya Barosu'nda basın toplantısı düzenledi. Gürgöz, Antalya L Tipi Kapalı Ciza İnfaz Kurumu'nda kalan tutuklu ve hükümlülerin şikayeti üzerine cezaevini 28 Haziran'da ziyaret ettiklerini belirtti. Gürgöz, ziyarette kendisinin, derneğin şube saymanı Hadi Cin ve şube sekreteri Hasan Kemal Elban'ın 18'i erkek 20 siyasi tutuklu ve hükümlüyle görüşüp şikayet konuları hakkında gözlem yaptıklarını anlattı.

11 SAYFALIK RAPOR

Görüşmelerin ardından dernek olarak 'Antalya L Tipi Cezaevi İnceleme ve Gözlem Raporu' adlı 11 sayfalık rapor hazırladıklarını kaydeden Gürgöz, raporda tutuklu ve hükümlülere cezaevinde uygulanan kötü muamele, dayak, cezaevi yönetimi ve personeliyle ilişkileri, cezaevinde boş zaman aktivitelerinin yokluğu, dış dünyaya erişimleri ve sağlık hizmeti konularının yer aldığını belirtti. Gürgöz, raporu Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili resmi kurumlara göndereceklerini aktardı.

AÇLIK GREVİ BAŞLATMAYI DÜŞÜNÜYORLAR

Dernek olarak insan hakları ihlallerine karşı duyarlılıklarından dolayı kamuoyuyla cezaevindeki iddiaları paylaşmak istediklerini kaydeden Gürgöz, "Görüştüğümüz siyasi tutuklu ve hükümlüler sorunların düzelmemesi halinde açlık grevine başlayacaklarını ve ölümlerin olabileceğini söyledi" diye konuştu. Şanlıurfa Cezaevi'nde yaşanan olayların benzerinin ve cezaevinde yeni ölümlerin meydana gelmemesi için kamuoyunu duyarlılığa çağırdıklarını aktaran Gürgöz, adli tutuklu ve hükümlülere ilişkin rapor hazırlamayı düşündüklerini de dile getirdi.

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERE DAYAK İDDİASI

Cezaevinde tutuklu ve hükümlülere dayak, kötü maumele yapıldığını iddia eden Gürgöz, şunları söyledi:

"Mustafa Irmak 15 Nisan'da dövüldüğünü, dövenleri kamera kayıtlarından ve kendisinin de teşhis edebileceğini ifade etti. Cezaevinde sabah ve akşam yapılan sayım sırasında ceza infaz görevlilerinin tutuklu ve hükümlüleri asker gibi bir düzen içinde sıraya dizmeleri ve tekmil vermeye zorlandıklarından yakınılmıştır. Bu tarz sayım vermeye karşı çıkan tutuklu ve hükümlülerden bazılarına karşı da infaz memurları tarafından zor ve fiziksel şiddet kullanıldığından yakınılmıştır."

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİN ŞİKAYETLERİ

Gürgöz, tutuklu ve hükümlülerin yaşadıkları sorunlar için cezaevi yönetimi ile görüşme talep ettiği ve taleplerinin geri çevrildiğinin, cezaevindeki görevlilerin sözlü taciz ve küfür boyutuna varan tavırlar sergilediklerinin, ayrıca sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sorunların raporda yer aldığını dile getirdi. Raporun sonunda cezaevi yönetimine 10 maddelik tavsiyede bulunduklarını kaydeden Gürgöz, tavsiye niteliğindeki konular hakkında şöyle konuştu:

"Cezaevinde tek kişilik hücrede tutulan Mustafa Irmak'ın cezaevi personeli tarafından darp edilmesine ilişkin bağımsız ve idari bir soruşturma başlatılmalı. Askeri kural dayatılarak sayım alma uygulamasına son verilmeli. Tutuklu ve hükümlülerin şikayetlerini kurum müdürü ya da sorumlu kişiye iletmeleri önündeki engel kaldırılmalı. Tutuklu ve hükümlülere çalışma, eğitim, spor gibi faaliyet programları başlatılmalı. Tutuklu ve hükümlülerin ziyaretçisine tacize varacak tarzda üst araması yapılmasından vazgeçilerek, daha insani uygulamanın gerçekleştirilmesi sağlanmalı. Tutuklu ve hükümlülerin kurum içinde birbirleriyle yazışmalarında pul zorunluluğu kaldırılmalı, dışarısı ile ilgili yazışmalarında ifade özgürlüğü ve özel yaşamın gizliliğine saygı hakkını ihlal eder tarzda engellenmemeli. Tutuklu ve hükümlülerin cezaevi doktoruna erişmesindeki engeller kaldırılmalı, doktor tıbbi deontoloji kurallarına uygun tarzda hareket etmeli ve uzman doktora erişiminin sağlanması."

Açıklamaya cezaevinde kalan ve görevliler tarafından darp edildiği iddia edilen Mustafa Irmak'ın amcası İsmail Irmak da katıldı. Irmak, hücrede tek başına kalan yeğeninin baskı gördüğünü ve 12 Eylül dönemine benzeyen uygulamalara uğradığını öne sürdü.