Yüksekova İlçesi'ne bağlı Aşağı Ölçek Köyü'nde çoban Nezir Tekçi, 19 Nisan 1995 tarihinde Yüksekova'da görev yapan Bolu Dağ Komando Taburu askerleri tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. 1997 yılında Nezir Tekçi'nin babası Hamit Tekçi'nin başvurusu üzerine askeri savcılık soruşturma başlattı. Savcılık yaptığı inceleme ardından kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 2010 yılında Yunus Şahin adlı kişi askerlik yaptığı dönemde Nezir Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu öne sürdü. Şahin, savcılıkta verdiği ifadede terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda Nezir Tekçi'nin gözaltına alındığını öne sürerek şöyle dedi:

"Yüzbaşı Ali Osman Akın Nezir'e 'Bize PKK'nin yerini ve silahlarını göster' dedi. Nezir ise, ısrarla çobanlık yaptığını ve onların yerini bilmediğini söylüyordu. Kemal Teğmen, Nezir'in kolundan tutup, onu bizden 10 metre uzağa götürüp, orada G-3 ile kendisine 1 veya 2 el ateş etti. Ali Osman bize dönerek 'Hepiniz ateş edin' dedi. Herkes Nezir'e doğru ateş etti. Nezir yere düşmüş ve ölmüştü. Sonra teğmen rütbesinde bulunan Kemal isimli komutan, 'Mayıncı yanıma gelsin' dedi. Bir süre sonra mayının patlama sesi geldi. Bizler, ölen Nezir'in elbiselerinin havaya uçuştuğunu gördük. Kemal Teğmen bu kişinin vücudundan kopmuş kafasını getirip bize gösterdiğinden beri, bu olayı ve adamın yüzünü hiç unutamıyorum."

Yunus Şahin'in iddiaları üzerine olaya karıştıkları öne sürülen emekli albay Ali Osman Akın ile yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Canavarca hisle adam öldürmek' suçundan dava açıldı. Ali Osman Akın ve Kemal Alkan'ın tutuksuz yargılandığı dava güvenlik nedeniyle Eskişehir'e alındı.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar; 55 yaşındaki Emekli Albay Ali Osman Akın ile 42 yaşındaki Yarbay Kemal Alkan katıldı. İki sanık da suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan Ali Osman Akın, şöyle dedi:

"Nezir Tekçe'yi tanımıyorum. Biz kendisini yakalamadık ve gözaltına almadık. Kendisini yer göstermesi için de çağırmış değiliz. O tarihlerde o bölgede görevliydim. Bölük komutanı olarak belirtilmiş olmama rağmen ben taburda harekat ve eğitim subayıydım. İddialarda bulunan ve o tarihlerde askerlik yapan Yunus Şahin'in Yüksekova'ya gidip gitmediği belli değildir. Taburun bir kısmı Gelibolu'da kalmıştı. Konuyla ilgili 1995 yılında soruşturma açılmış ve 1997 yılında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti. Takipsizlik kararında tanıkların ifadelerinde öleni tanımadıklarını belirtmelerine rağmen şimdiki ifadeleri farklıdır."

Olay tarihinde teğmen olarak görev yaptığını belirten yarbay Kemal Alkan da suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben tabur komutanıydım. Ben böyle bir olay görmedim ve duymadım. Bilgimde yoktur ve şahısları tanımıyorum" dedi.

"TESTERE FİLMİNİN SENARİSTİ ALT ETSİN"

Sanıklardan Emekli Albay Ali Osman Akın'ın avukatı Yurdakan Yıldız da savunmasında silahlı terör örgütünün kendi iç infazını Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yıktığını belirterek, şöyle konuştu:

"Bu olayda da silahlı terör örgütü kendi iç infazını silahlı kuvvetlere yıkmaktadır. Bölgeden baskıyla veya başka yollarla çok rahat tanıklar bulabilmektedir. Bu tür olaylar artmıştır. Belirtilen olay da Silahlı Kuvvetler'e yıkılmak isteniyor. Öyle bir senaryo yazmışlar ki olayın senaristi çok iyidir. Testere filminin senaristi, bu olayı yazan senaristin yanında alt etsin."

Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkeme heyeti olay tarihinde taburda görevli askerlerin arasından 30'a yakın kişinin belirlenip talimatla ifadelerinin alınmasına karar vererek duruşmayı Haziran ayına erteledi.



KA,HT(EK/İD)