Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahi Uzmanı 30 yaşındaki Ersin Arslan'ın öldürülmesine tepkiler bugün de devam etti. Yaklaşık 7 bin sağlık çalışanı önce şiddet kurbanı doktorun görev yaptığı hastane önünde Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve sağlıkta dönüşüm çalışmalarını eleştiren sloganlar atıp, bu doğrultuda konuşmalar yaptı. Protestocular daha sonra kortej halinde yaklaşık 1 kilometre yürüyerek Demokrasi Meydanı'na geçti. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı protesto eyleminde görevi başında öldürülen Dr. Ersin Arslan ile patoloji uzmanı, 4 aylık hamile eşi Sibel Arslan'ın birlikte çekilmiş fotoğraflarını taşıdı. Grup, Demokrasi Meydanı'nda da protesto konuşmaları yapıp, sloganlar atarak dağıldı.

MAAŞ İDDİASI DOĞRU DEĞİL

Cinayet şüphelisi Murat G. tutuklanırken, cinayeti dedesinin 3 aylık 1500 TL maaşı kesileceği için işlediğiyle ilgili iddialar da yalanlandı. Emniyet yetkilileri, Murat G.'nin anne ve babasının ayrı yaşadığını, kendisinin de üvey annesinin üzerine nüfusa kayıtlı olup, dedesi Abdullah G. ile yaşamını sürdürdüğünü bu yüzden dedesine çok bağlı olduğunu ifade ettiğini kaydederek, şöyle dedi:

"Zanlı ile gece boyu mülakat yapıldı. Mülakat sırasında tırnaklarını yiyip, 'Doktor beni dedem daha yaşayacak diye kandırdı' şeklinde sayıkladı. İfadesinde de doktorun kendisine dedesinin yaşayacağını söyledikten birkaç saat sonra ölmesi nedeniyle kızgın olduğunu, o yüzden öldürdüğünü ifade etti. Ancak, dedenin maaş konusuyla ilgili herhangi bir belirleme ve ifade söz konusu değil."

MERHAMETTEN MARAZ DOĞMUŞ

Dr. Ersin Arslan'ın öldürüldüğü sırada yanında olan Göğüs Cerrahi Servisi hemşiresi Sevtap Göğebakan ise, söz konusu hasta olan Abdullah G.'nin akciğer kanseri olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu hasta bizde 1.5 ay yattı. 85 yaşında ve akciğerleri bize geldiğinde bitmişti. Biz doktor beye, 'Doktor bey siz bu hastaya ne yapabilirsiniz, bu tür hastalar sıkıntı olur' dedik. Ama, doktor bey, 'Evde hırpalanıyorlar, hastaya bakmıyorlar yatıralım hemşire hanım' dedi. Biz de yatırdık. Doktor beyin merhametinden dolayı evde kalması gereken bir hastayı servise yatırdık. Doktor bey yakınlarına hastayı ameliyat edebileceğini ancak ameliyatın çok riskli olduğunu anlattı. Yakınları da, 'Doktor bey önce Allah'a sonra size güveniyoruz' dediler."

ÖZEL ODA AYARLAYIP YATIRDIK

Abdullah G.'nin ameliyattan sonra 15 gün serviste kaldığını belirten hemşire Sevtap Göğebakan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Hatta biz o amca rahat etsin diye iki kişilik odayı boşalttık ve ona ayarladık. Doktor bey de sabırlı bir şekilde tedavisiyle ilgilendi. Durumu düzelince evine gönderdik. 3 gün sonra yakınları sürünür şekilde 'Bakamadık' deyip hastayı tekrar getirdiler. Tekrar yatırdık. 2 gün sonra durumu ağırlaşınca yoğun bakıma indirdik ve orada ölmüş. Cinayet sırasında da doktor bey ameliyattan çıkmıştı. O hasta yakını muayene olacağını söyledi. Doktor bey lavabodan çıkınca yanına gidip bıçaklamış. Biranda doktor beyi yerde görünce tansiyonunun düştüğünü falan sanıp koştum. O sırada çocuk da lavabodan çıkıp elindeki bıçağı doktor beyin yanına atınca vurduğunu anladım. Sedye ile yolu kapatıp çocuğun kaçışının engellenmesini söyledim. Sonra da polis gelip almış zaten. O kadar can kurtaran doktorumuzu biz kurtaramadık. Ona sahip çıkamadık."



AK(OA/İD)