Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 3 yıldan 7 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık Ahmet Şık ve avukatları hazır bulundu. Kimlik tespiti sırasında gelirinin 3 bin TL ve evli olduğunu söyleyen Ahmet Şık, gazeteci olduğunu, öğretim görevlisi olarak çalıştığını söyledi.


"ASILSIZ SUÇLAMALARLA İNSANLARIN İTİBARLARI ORTADAN KALDIRILIP YOK EDİLMEK İSTENİYOR"


Mahkemeye 5 sayfalık savunmasını sunan Ahmet Şık, 39 yargı mensubunun mağdur sıfatıyla yer aldığı iddianameyi kaleme alan savcının “hüküm dahi verilmemiş bir davayı (Odatv davası) dayanak göstererek kendisinin örgüt üyesi olduğuna karar verdiğini" söyledi. Asılsız suçlamalarla insanların itibarlarının ortadan kaldırılıp yok edilmek istendiğini belirten Şık, "Oluşturduğu komplolar zinciriyle muhalif herkesin terör örgütü çuvallarına sokulup boğulmaya çalışıldığı zor günler yaşıyoruz uzun zamandır" dedi.


"ORTADA NE BİR TEHDİT NE DE BİR HAKARET VARDIR"


"Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" diyen Ahmet Şık sözlerini şöyle devam etti:


"Ortada ne bir tehdit ne de hakaret vardır. Haklı olduğuma inandığım bir konuda, yani bir çete tarafından haksızlığa uğradığım konusunda, haksızlık yapanların hapse gireceğini söylemek tehdit olmaz. Olsa olsa hukukun ve demokrasinin gereği olur. Çünkü “devlet içinde devlet" olarak da tanımlanan bir çeteye karşı olmak hukukun ve demokrasinin gereğidir. Hukuksal bir süreç talep edilen bir konuşma tehdit olarak nitelenemez."


ŞIK O SÖZLERİNİ SAVUNMASINDA DA TEKRARLADI


Şık sözlerini şöyle tamamladı:

"Son olarak savunmamı suç olduğu iddia edilen sözlerimi bir kez daha tekrarladığımı belirterek noktalamak istiyorum. Eksik kalmış adalet bu ülkeye hukuk ve demokrasi getirmeyecek. Sadece benim davamda halen 5 tutuklu var. 100 civarında gazeteci hala içeride ve ifade özgürlüğü meselesi sadece gazetecilerin sorunu değil. 600 civarında öğrenci tutuklu. KCK davasında 6 binin üzerinde tutuklu var. Bunların hepsi düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gereken tutukluluklardır. Gerçek adalet, bunca çok insanı mağdur eden malum cemaatle bağlantılı olan ya da gücüne biat eden komplolar kuran polisler, komploların yürütülmesinde görev alan savcı ve hâkimler gerçek bir hukuk yargılaması sonunda cezaevine girdiğinde ve AKP hükümeti bu komploların siyasi hesabını verdiğinde gelecek. Ve bir kez daha vurgulamak gerek, bunca baskı ve zulümden bu iktidar odaklarının korktuğu ama bizim de özlemini duyduğumuz ve mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimiz bir hayat çıkacak."


DURUŞMA 4 ARALIK'A ERTELENDİ


Şık, beraatini isteyerek sözlerini tamamladı. İddianamede mağdur sıfatıyla yer alan 39 savcı ve hakimin ifadelerinin alınmasına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı 4 Aralık 2012 tarihine erteledi. Ahmet Şık duruşmadan çıkışında basın mensuplarının soruları üzerine, duruşmada herşeyi söylediğini belirtti.


TAHLİYE OLDUKTAN SONRA AÇIKLAMA YAPMIŞTI


Ergenekon soruşturmaları kapsamında görev alan 39 savcı ve hakimin mağdur sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Gazeteci Ahmet Şık'ın "tehdit" ve "Kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret etmek" suçlarından 3 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. 12 Mart'ta 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Odatv Davası'nda tahliye edilen Ahmet Şık, cezaevi çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada "Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hakimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek" demişti. Ahmet Şık Odatv Davası kapsamında bir yıl tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilmişti.


(BB)