Gediz Üniversitesi Kültür, Sanat ve Gençlik Festivali (Gediz Fest) kapsamında besteci Garo Mafyan üniversiteye konuk oldu. Müzik Kulübü’nün davetlisi olarak gelen Mafyan, “Türk Müziği’ üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Yıllardır dillerden düşmeyen çok sayıda parçaya imza atan Mafyan, Eurovision Şarkı Yarışması’nı yıllardır çok önemsediğimizi söyledi, “Sertab Erener’in başarı dışında, şarkıcılarımızı kahramanlık türküleriyle gönderip boynu bükük karşıladık hep. Biz bu kadar önemserken, Avrupa’ya ne zaman o organizasyon için gitsem halkın ilgisizliğiyle karşılaştım, onların pek umurunda değil. Zaten son zamanlarda da çığrından çıktı, 'komşuvizyon’a döndü, müzik kuralları bir kenara bırakılıp komşu ülkeler birbirlerine puanlar veriyor. Bizim için bu yıl tek güzel yanı, Can Bonomo gibi genç bir isme fırsat verilmesi” dedi.

Garo Mafyan Türk Sanat Müziği’nin bitme noktasına geldiğini iddia ederek, “Piyasa bu müziği artık kabul etmiyor, icra edenlerin sayısı giderek azalıyor. Acı çekerek izliyorum. Tüm bunlarda TRT’nin de payı var. Çünkü yıllardır inatla ve ısrarla öteki dünyadan sesler korosu gibi insanlar tek tip kıyafetle çıkarılıp matem havasında şarkılar söylettirildi, sanat müziğimiz bundan ibaretmiş gibi gösterildi. Umarım bu yanlışa son verilir” dedi.

Garo Mafyan, işin eğitimini almış nota bilenlerle nota bilmeyenlerin müzik piyasasında aynı şekilde değerlendirilmesini de eleştirdi. Mafyan, “Nota bilen sayısı 5’i geçmez. Nota bilmeyenlere şarkıcı dersem, Fatih Erkoç’a haksızlık etmiş olurum. Şarkı söylemek isteyenler önce temel eğitimi almalı, zaman içinde de kendini sürekli geliştirmeli” dedi.