Henüz 3 yaşındaki oğlu Atakan için hazırladığı bloğunda, özlem kokan satırları hastane odasından anneler başta olmak üzere binlerce takipçisine ileten Gamze Akbaş’tan iyi haberler var. Uygun donör bulunmasını beklerken bir yandan da kemik iliği (kök hücre) nakli için kemoterapi tedavisi süren Gamze Akbaş’ın ailesi, kan değerlerinde bekledikleri iyileşmenin nihayet gerçekleşmeye başladığını söyledi. Akbaş’ın tedavisinin ilk kürünün tamamlanmasına çok az bir süre kalırken ikinci kürün sonunda uygun donör müjdesinin gelmesi için umutlar bitmiyor.

BABA: İKİNCİ KÜR BİTMEDEN DONÖR BULMALIYIZ

Gamze’nin babası İbrahim Canseven, DHA’ya yaptığı açıklamada, "Kızımızın iyileşeceğine biz zaten inanıyorduk. Binlerce duyarlı insan sayesinde bu inancımız her geçen gün kuvvetleniyor. Kan değerlerindeki yükselme bizleri sevindiriyor. Şimdi ilaç tedavisinin ilk aşaması bitti. İkincisi bitmeden uygun donörü bulmamız gerekiyor. Şimdiye kadar "Gamze için bir tüp kan’ diyerek bağış yapanlara teşekkür ediyoruz. Umudumuz bitmez. Yeni bağışların süreceğine de inancımız sonsuz" diye konuştu.

Türkiye’de kemik iliği bağışı konusunda duyarlılık yaratan kızı Gamze ile gurur duyduğunu kaydeden İbrahim Canseven, "Benim kızım bu konuda duyarlılığın simgesi oldu. Ne mutlu ki birçok lösemi hastası belki yeni bağışlarla hayat bulacak. O yüzden ben herkesi sadece Gamze için değil herkes için kemik iliği bağışlamaya davet ediyorum. Belki Gamze’ler için uygun donör sensin" dedi.

GAMZE: YAŞAMA TUTUNMAMI SAĞLAYAN DALIMSIN

Öte yandan bloğunda takipçileriyle dertleşen Gamze, 'Oğluma söylediğim hep yalan' başlıklı yazısında şunları ifade etti:

"Vallahi çok özledim artık bir an önce evladımı öpmek, koklamak, o minik ellere dokunmak, bıcır bıcır konuşmalarıyla muhabbet etmek, oğluma kendi ellerimle yemek yedirmek, banyosunu yaptırmak, dişlerini fırçalamak sonra 'Bak anne mis gibi olmuş mu?' diye bana 'hohh' yapıp o mis ağız kokusunu taaa içime derinden çekmek, gülüşünü, sevgisini bağrımda hissetmek istiyorum. Çok mu şey istiyorum? İçimin dolup taştığı anlardan birini yaşıyorum yine. Sevgiye aç kaldım ben burada, evlat sevgisine çok aç kaldım. Elimden birşey gelmez dua etmekten başka. Seni çok özledim canım yavrum. Sana kavuşmanın hayaliyle nefes alıyorum bu dört duvarlı odada. Yaşama tutunmamı sağlayan dalımsın sen benim. Bu iş olacak annem. İnşallah sağlığıma kavuşup döneceğim yanına. Er ya da geç döneceğim Allah’ımın izniyle."

TELEFON KONUŞMASINDA MAKİNE ÖTÜNCE

Atakan’la kahvaltısı sonrasında konuşurken kendisine bağlı ilaç gönderme makinesinin de ötmeye başladığını aktaran Gamze Akbaş, "Hemen Atakan da 'Aaa annecim o ses de ne' dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım. Başladım uydurmaya; 'Annecim ben kurstayım ya ders zilimiz çalıyor. Derse girmem gerekiyor Atakan’cığım. Ben seni ders bitince tekrardan ararım tamam mı canım oğlum? Allah’a emanet ol' dedim kapattım. İçim acıdı, kırıldı tekrar, onun yanında olamayışımı ne kadar da güzel bir yalanla örtüyorduk her gün üstünü. Yavrum hiçbir şeyden habersiz tutunmuş o da hayat telaşına oyalanıyor oyuncaklarıyla" dedi.