Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan ve durumunu takip eden doktorlar, 3 yaşındaki oğlu Atakan için yaşamak isteyen ve lösemiye karşı savaşarak Türkiye genelinde ilik bağışçısı olma duyarlılığını artıran 29 yaşındaki Gamze Akbaş’ın durumuyla ilgili babası İbrahim Canseven’in de katıldığı bir basın toplantısı düzenledi.

Prof. Dr. Hayri Özsan ve Prof. Dr. Fatih Demirkan ile objektiflerin karşısına çıkan ve kendisi de Gamze’nin ilk teşhisini koyan hematolog Başhekim Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan, Gamze Akbaş’ın şu anda Onkoloji Hastanesi hematoloji servisinde yaptığını hatırlatarak 2 yıl önce koydukları akut kan kanseri teşhisinin ardından ilaç tedavisin başlattıklarını ve sonrasında kendinden kök hücre nakli yapıldığını dile getirdi.

HEM AKRABALAR HEM BANKALAR TARANIYOR

En son takipte de hastalığın tekrarladığını öğrendiklerini söyleyen Prof. Dr. Özcan, şu anda vücudun ilik nakline hazır hale getirilmesi için kemoterapi de dahil tedavi sürecinin başladığına işaret ederek, "Herşey yoluna girer ve bu tablo bu şekilde devam edecek olursa bir başkasından kök hücre nakli gerçekleştirilecek" dedi.

İlk tedavi sırasında kardeşinin ilik naklinin uygun olmadığının görüldüğünü, ancak akraba taramalarının devam edeceğini dile getiren Prof. Dr. Özcan, "Tıpta çare bitmiyor. Hepsi incelenmeye başlandı" dedi. Prof. Dr. Özcan, sosyal medyanın da etkisiyle desteğin çığ gibi büyüdüğünü ve 'inanılmaz bir taleple' karşılaştıklarını de ifade ederek, "Tüm seçeneklerimiz bitmiş, çaresizlik sınırına ulaşmış gibi bir durumla karşılaştık. Bu da kaotik bir duruma yol açtı" değerlendirmesini yaptı.

"BAĞIŞLAR KONTROLLÜ OLMALI"

Bunların yanı sıra akraba dışı taramalara da başlandığını, bunun için dünyadaki tüm ilik bankalarından veri bulma ihtimalinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özcan, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile de görüştüklerini, daha önce başlatılan Türkök Projesi’nin de ivme kazanacağını tahmin ettiğini dile getirdi. Özcan, kemik iliği bağışlarını artırmanın önemli olduğunu ancak yapıyı doğru kurmanın sonuç almak için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özcan, "Bu farkındalığı çok önemsiyoruz. Yapının kendi içinde bulunan süreci planlanmış şekilde yönetemezsek katkının bir ürün oluşturması mümkün gözükmüyor. Bu heyecanı sürdürmek ve beraber hareket etmek için hem fikiriz. Hızla kontrolsüz şekilde kan örneği alınması şeklinde gerçekleştirecek olursak bol örnek oalınmış ama sonuç alınamamış bir tabloyla karşılaşacağız" dedi.

BABA CANSEVEN’DEN 'DOLANDIRICILIK' UYARISI

Gamze Akbaş’ın babası İbrahim Canseven ise kendisine kızı için para toplandığı bilgisinin geldiğini ancak aile olarak kesinlikle para taleplerinin olmadığını vurgulayarak, "Bunun özellikle bilinmesini istiyoruz" dedi. "Gelişmeler ümit verici" diyen Canseven, "Gelişmeler ümit verici. Elimizden gelen akrabaları tekrar çağırıp bunların örneklerini verip beklemek. Allah’tan ümit kesilmez. Hocalarım herşeyi anlattı. Onların ilgisiyle diğer hastalar da benim kızım da yenecek" diye konuştu.

Bir bankada çalışan bir çocuk annesi Gamze Akbaş’ı Türkiye sosyal paylaşım ağlarındaki kampanyayla tanımıştı. Lösemi tedavisi için hastaneye yatmadan önce üç yaşındaki oğlu Atakan’a hitaben yazdığı duygulu satırlarları internette okuyanlar gözyaşlarına hakim olamamıştı.



BT(İÖ/SS)