AR Şirketler Grubu’nun güncel sanatı desteklemek amacıyla düzenlediği FULL Art Prize ödüllerinin ilki Hasköy Yün İplik Fabrikası’nda düzenlenen sunuculuğunu Sevim Gözay’ın üstlendiği galayla sahiplerini buldu. Resim, çizim, fotoğraf, video, enstelasyon ve yeni medya gibi alanlarda üretim yapan Türkiye’de yaşayan 40 yaş altı sanatçıların son 5 yıl içerisinde ürettikleri yapıtlardan oluşan portfolyolarıyla katıldıkları yarışmada, yarı finale kalan 13 sanatçıdan 2 isim birincilik ödülüne layık görüldü.


"GÜNCEL SANATA ÖDÜL"

Işıl Eğrikavuk ve Aslı Çavuşoğlu birincilik ödülü olan 25 bin TL para ödülünü paylaşırken, halk oylamasına sunulan ve destek ödülünü almaya layık bulunan Cengiz Tekin 5 bin TL destek ödülünün sahibi oldu.


Galada AR Şirketler Grubu CEO'su Hüseyin Arslan, FULL Art Prize fikrinin bir akşam yemeğindeki sohbet sırasında çıktığını belirterek, şunları söyledi:


 “Tabii ki önce futbolu konuşursunuz, sonra Türkiye’nin meselelerini çözmeye çalışıyorsunuz. Ondan sonra da konu sanata geldiğinde, çok enteresan bir şey, arkadaşın biri güncel sanat dalında Türkiye’de ödül verilmediğini söyledi. Ben de çok şaşırdım. İyice araştırdıktan sonra gerçekten güncel sanat dalında Türkiye’de ödül verilmiyor. Halbuki konuyu irdelemeye başladığımız anda, şunu gördük ki en çok tanıtıma ve desteğe ihtiyacı olan sanat dalı da güncel sanat dalı. Çünkü normalde baktığınız zaman herkesi memnun edemeyen, daha çok protest tavrı olabilen bir sanat dalı. Sürekli güncel olduğu için de 40 senelik 50 senelik geçmişe baktığınız da bir sürekliliği olmuyor. Sanatçının tanıtıma ihtiyacı oluyor. Bu kadar ihtiyaç olan sanat dalının tanıtılmıyor olması beni ve ailemi çok üzdü. Biz de böyle bir mecraya girelim ve bu tanıtımı yapmayı düşündük."


"SANATA DESTEK OLMAK SADECE BİR OBJEYİ SATIN ALIP DUVARA ASMAKLA OLMUYOR"

Işıl Eğrikavuk, yarı finale katılan 13 sanatçının çok çalıştığını belirterek, “Güncel sanat ödüllendirilebilir mi, çok konuşulan bir konu. Sanata destek olmak sadece bir objeyi satın alıp duvara asmakla ya da koleksiyona katmakla olmuyor. Sanatçının üretim sürecini de desteklemek anlamına geliyor bu ödülle. Bundan sonra üreteceğimiz işler için bir katkıda bulunmak çok önemli" diye konuştu. Daha çok öykü yazdığını belirten Eğrikavuk, sözlerine şöyle devam etti:

“Sanatta herşey daha görsel anlatımlara dayanır, imgelerle çalışır çoğu sanatçı. Benimkisi kelimelere dayanıyor. Öykü yazıyorum onlar daha sonra bir performans ya da videoya dönüşüyor. Biraz kurguyla gerçekliği karıştırarak hikayeler çıkartıyorum ve o gördüğü şey izleyiciyi sorgulamaya itiyor. Acaba ne kadar gerçek ne kadarı değil? Buradaki işim de 2010 yılında Almanya’da kömür maden işçileriyle çalışmıştım. Onlar hakkında yazdığım bir öykünün videoya dönüştürülmüş hali"


"OSMANLI NE DEMEK PROJESİNİN İLK MEYVESİ"

Birincilik ödülünü paylaşan Aslı Çavuşoğlu, Sinema Televizyon eğitim aldığını belirterek, şöyle konuştu:


 “Yaptığım işlere doğal olarak film de karışıyor, performans da karışıyor, fotoğraf ve heykel de karışıyor. Daha çok tasarladığım fikrin ortaya çıkmasına hangi medya daha uygunsa ona çalışıyorum. Buraya Empire yazılı bir bond çantadan çıkan dumanlarla ilgili siyah beyaz bir fotoğrafla katıldım. Şu an çalıştığım proje Türk modernleşmesi ve batılılaşma üzerine. Osmanlı arşivinin nasıl erişilmez olduğu ve gözler önünde erir gider olduğu üzerine bir fotoğraf aslında. Çünkü büyük bir radikal değişiklik, bütün alfabeyi değiştirmek bu kaynaklara ikinci elden, çeviriler sayesinde erişmek demek oluyor. Bu bana çok ilginç geliyor. Bütün tarihini çeviriler aracılığıyla okuyabiliyorsun. Osmanlı ne demek bunun üzerine bir proje yapıyorum şuan. Bu da bunun ilk meyvesi."