Geçen yıl yabancı kadınların para karşılığı erkeklere pazarlandığı ihbarını alan Adana Emniyet Müdürlüğü ekipleri, teknik ve fiziki takip başlattı. Gürcistan uyruklu Aya A.'nın, fuhuş amaçlı örgüt kurduğu, yurt dışından turist vizesiyle getirdiği kadınları zengin müşterilere pazarladığı tespit edildi. Ayrıca, fuhuş için çok yıldızlı lüks otellerin dışında yer kabul edilmediği, kadınların saatliği 250, geceliği 500 liraya, uzak illere ise uçakla ulaşım şartıyla 1000 TL'ye pazarlandığı, ayrıca kadınların müşterileriyle fuhuş dışında hiç bir şekilde görüşmemeleri konusunda baskı yapılıp, gizliliğe önem verildiği belirlendi.

Polis, teknik ve fiziki takip sonunda 1 Ekim 2011 tarihinde, 7 adrese eş zamanlı baskın düzenledi. 90 polisin katıldığı operasyonda, aralarında veteriner, güzel sanatlar fakültesi öğrencisi, araştırma görevlisinin de bulunduğu Gürcistanlı 10 kadın kurtarıldı.

Ayrıca, çete elebaşı olduğu öne sürülen Oya A. ile birlikte 2'si kadın, aralarında lüks otelin resepsiyon görevlisiyle, 4 taksicinin de yer aldığı 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Adliyeye sevk edilen 9 şüpheliden 7'si tutuklandı. Sanıklar hakkında Adana Özel Yetkili 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık ettirmek, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından dava açıldı. Çetenin elebaşı olduğu ileri sürülen Oya A., hakkında 157 yıla kadar, diğer 8 sanık hakkında ise 12-91 yıl hapis cezası istendi.

Yargılanmalarına başlanan sanıklar haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Öncelikle örgüt suçlamasını kabul etmediğini belirten Oya A., "Adı geçen yabancı uyruklu kadınlar benim arkadaşım olur. Ailecek de görüşürüz. Ben bunların Türkiye'ye gelişlerine aracılık yapmadım. Türkiye'de benimle aynı işi yapan kişilerdir. Ben kendilerine fuhuş için aracılık da yapmadım" dedi.

Teknik takip sırasında yaptığı telefon konuşmalarının tercüme edilirken anlam bozukluğu oluştuğunu ve böylece yanlış anlaşıldığını ileri süren Oya A., "Telefon görüşmelerimin bir kısmını Gürcü dilinde yapmıştım. Benim konuşmalarım tercüman tarafından kelime kelime yapılmış. Anlam bozukluğu oluşmuş. Bu konuda ayrıntılı yazılı savunma sunacağım" diye konuştu.

Zaman zaman esrar kullanıp fuhuş yaptığı için pişman olduğunu da belirten Aya A. tahliyesini isterken şöyle konuştu:

"Kanser hastası ve yatalak olan 74 yaşındaki annem şu an Türkiye'de ve yalnız başına. Bakıma muhtaç, bakacak kimsemiz bulunmamaktadır. Ben cezaevinde kalırsam annem ölür. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum."

Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddederek tahliye ve beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti, tahliye istemlerini reddedip, duruşmayı erteledi.



MKA(OA/İD)