Gazewtedeki Laura Pitel imzalı haberde "Suriyeli mültecilere aylık 100 Türk Lirası veren proje, AB'nin Suriyeli mültecileri Türkiye'de tutması karşılığında Ankara'ya verdiği 3 milyar euroluk planın en önemli parçası" deniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AB liderleri arasındaki gerilime rağmen, insani yardım projelerinin perde arkasında yürümeye devam ettiği ifade edilen haberde, "Türk vatandaşlarına AB'ye vizesiz seyahat imkanı tanınmaması gerilim yaratan konulardan biriydi" hatırlatması yapılıyor.

"Acil Sosyal Güvenlik Ağı" olarak adlandırılan ve büyüklüğü 348 milyon euroyu bulan para kart programı, şu ana kadar 600 aileye ulaştırıldı.

Yardımın Ocak ayı sonunda 20 bin aileye ulaşması bekleniyor. Amaç, Haziran ayı sonuna kadar 200 bin aileye yardım etmek.

Financial Times, bu sayının Türkiye'deki mültecilerin 3'te 1'ini oluşturan 1 milyon kişiye denk geldiğini yazıyor.

Gıda kuponu yerine nakit

Haberde, devreye giren yeni programın savunucularının, gıda kuponları yerine nakit para içeren kartları tercih ettiği ifade ediliyor ve "Böylelikle hem yerel ekonomiye katkı sunulacağını, hem de mültecilere yeniden benlik saygısı kazandıracaklarını söylüyorlar" deniyor.

Proje üzerinde Türkiye hükümeti ve Kızıl Haç ile birlikte çalışan Dünya Gıda Programı'ndan Jonathan Campbell, "Türkiye gibi bütünlüklü bir ekonomiye sahip güçlü piyasası olan ülkelerde, piyasayı değiştirmek anlamlı değil. Nakdi ödemelerle mültecilere eski hayatlarını yaşadıkları şekli geri veriyorsunuz. Normallik ve benlik saygısı duygularını geri veriyorsunuz" diyor.

Göçmen

BM bu yıl Avrupa kıtasına gitmeye çalışırken Akdeniz'de 5 bin göçmenin boğulduğunu açıkladı.

Avrupalı liderler, mültecilerin Türkiye'deki şartlarını iyileştirerek, onların Avrupa'ya gitme isteğini sınırlamayı umuyorlar.

Haberde, Financial Times'a konuşan ve yeni yardım programı kapsamında nakit kartları alan Suriyeliler görüşlerini aktarıyor:

"Zekeriya ve Vefa, Halep'ten gelen ve Ankara'da yaşayan bir karı-koca. Nakdi yardım kartını alan ilk ailelerden.

"Türkiye'de geçirdikleri çoğu zaman boyunca aylık gelirleri, 17 yaşındaki oğullarının mobilya dükkanında kazandığı 700 TL idi. 'İlk iki yıl çok zordu,' diyor Vefa. 'Tanımadığımız insanların iyiliğine bel bağlamıştık.'

"Dört kişilik bir aile olarak, kartlarına aylık 400 TL yükleniyor. Bu para da nakit olarak çekilebiliyor ya da kart üzerinden ödemeler yapılabiliyor. Vefa ilk harcamasını gıda alışverişi için yaptı ve aldığı malzemelerle tavuk, pirinç ve patlıcandan oluşan geleneksel Suriye yemeği 'maklube' yaptı.

"Campbell ödemelerin daha yüklü miktarda olmasını istiyor, ancak hükümet Suriyelilere yapılan yardımın tepki doğurmaması için dar gelirli Türk ailelere yapılan maddi yardımdan fazla olmasını istemiyor.

"AB, çocukları düzenli olarak okula giden ailelere ek yardımlar yaparak bu sorunu aşmayı planlıyor."

Projede bürokratik nedenlerden ötürü gecikmeler yaşandığı da haberde aktarılıyor:

"Nakit para sadece devletin elindeki Halkbank'tan çekilebiliyor. Ancak Halkbank bankamatiklerinde Arapça dil seçeneği henüz yok. Yardımdan yararlanan aileler, Türk yetkililer ve analistlerin bazıları, projenin uzun vadede devam edebilirliğine kuşkuyla yaklaşıyor."

Haberde yardım programının ilk aşamada sadece 2017'nin sonuna kadar sürdürülmesinin planlandığı hatırlatılıyor.

AB yetkilileri, projenin toplam insani ve kalkınma projelerine harcanacak 3 milyar euroluk yardımın bir parçası olduğunu söylüyor.

Haberde AB'nin kendi içinde de bir hesap yaptığı vurgulanıyor ve "Analistler, AB ülkelerinin ödediği bu meblağın daha fazla mülteci kabul etselerdi ödeyecekleri faturanın yanında ufak kaldığını söylüyorlar" deniyor.

Geçen yıl 1 milyon mülteci kabul eden Almanya, önümüzdeki üç yıl için mültecilerin desteklenmesi ve topluma entegrasyonları için 77,6 milyar euro bütçe ayırmıştı.

Financial Times haberi nakdi yardım alan Suriyeli Zekeriya ve Vefa'nın sözleriyle sonlanıyor:

"Nakdi yardım yine de az. Ek gelir nedeniyle mutlu olsalar da, Zekeriya ve Vefa için hayat hâlâ zor. Ama şimdilik bu da bir fark yaratıyor. "Müteşekkiriz" diyor Zekeriya. "Hiç yoktan iyidir." (BBC)