Müşterilerinin büyük bölümünün Giritli sandığı ama aslen Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmiş Arnavut kökenli bir ailenin çocuğu olan 51 yaşındaki Nazmi Altıntaş’ın, 4’ü dışında dondurulmuş meyve yerine taze meyve kullanarak yaptığı 29 çeşit dondurma, Foçalılar ve tatilciler tarafından büyük ilgi görüyor.

Dondurma yapmayı babasından öğrenen Nazmi Altıntaş, herşeyiyle formülü kendine ait olan antep fıstığı, badem, ceviz, cookies, karamel, kapuçino, blue sky, kakao, krokan, sakız, parça çikolata, vanilya, nane, borovinka, çilek, karadut, kayısı, kavun, kivi, yoğurt, limon, muz, meyve kokteyli, böğürtlen, frambuaz, vişne, meyveli yoğurtlu dondurmalarıyla her damak zevkine hitap ediyor. Bu sene yenilik olarak erkek incirden dondurma yaptığını anlatan Nazmi usta, yeni hedefi ise kekli dondurma.

Nazmi usta, dondurmalarındaki lezzetin sırrının ise taze süt ve meyve olduğunu belirterek, "Dondurma çeşitlerini meyvelerin yetişme zamanında yapıyorum. Bu nedenle bazı çeşitler her zaman bulunmuyor. Şeftali varken kayısı olmaz, karadut varken böğürtlen olmaz. Müşteri tabelaya bakar, tercihini yapar. Kırmızı bantlı çeşitler vardır. Sarı bantla işaretlediklerim ise o gün yoktur" diyor.

GEZMEYE GELDİ, DONDURMA SATTI

Birbirinden güzel leziz dondurmaları yapan Nazmi Altıntaş’ın Foça’ya tanışması ise ilginç. Foça’ya 1987 yılında gezmek için geldiğini ve hayran kaldığını belirten Nazmi Altıntaş, hikayesini şöyle anlattı:

"Dedem, 1930’lu yıllarda Bulgaristan’ın Stara Zagora kentinde bozacılık yapmış. İkinci Dünya savaşı sıralarında ailem tekrar Makedonya’ya dönmüş. Tetova’da (Osmanlı dönemindeki adı Kalkandelen) boza, pasta ve dondurmacılık yapmaya başlamışlar. Babam, dondurma ustasıydı. Bugün 'Bolu Mengen' deyince nasıl yemek ustaları akla gelirse, o zamanın Kalkandeleni’de bu ürünlerin ustalarıyla tüm Balkan’larda tanınırmış. 1977 yılında Türkiye’ye göç edip, Kırıklareli’ne yerleşmiz. O zamanlar 16 yaşındaydım. Hiç Türkçe bilmiyordum, sonradan öğredim. Yolum Foça’ya düşünce de sokaklarda dondurma satmaya başladım. İlk zamanlarda yılın 6 ayı dondurma sattım. Sonra havaların durumuna göre bunu 9 aya kadar çıkardım."

Foçalılar’ın 'Hadi adam ol' diyerek, kendisini zorla mekan sahibi yaptığını da anlatan Nazmi usta, "Bana, hiçbir dondurmacıda olmayan ruhsatlar aldırdılar. Üretim sertifikası çıkarttırdılar. Makinem bir taneydi. Şimdi 3’e çıktı. Derin dondurucular yetmez oldu. Soğuk hava deposu yaptırdım. Bunlar hep Foçalılar sayesinde oldu" dedi.

EGE'YE GELMEDEN KARADUTU SAKIZI BİLMEZDİM

Ege’ye gelene kadar karadutu, sakızı bilmediğini belirten Nazmi usta, "İlk tanındığım ad 'Roma dondurması'dır. Müşterimin çokluğunu gören diğer dondurmacılar levhalarını 'Roma İtalyan tipi', 'Roma kornet', 'Hakiki Roma', 'Dedeoğlu Roma', 'Spesiyal Roma' gibi taklit isimlerle değiştirmeye başladı. Bir gün, Foça’daki İyigün Pansiyon'un sahibi Giritli Hüseyin Amca bana sakız ikram edip, 'Bunu al, dondurma yap' dedi. Ben de 'Eğer bundan güzel bir dondurma yaparsam dükkanın adını Girit Sakız Dondurmacısı olarak değiştireceğim' dedim. 2000 yılından bu yana da dükkanımın adı bu. Eskiden Roma dondurması yaparken tek tip ve bilinen usülde yapardım. Bu adımla birlikte kendime özgü dondurmalar yapmaya başladım" dedi.



SG(İÖ/SS)