Alevi Kültür Derneği Bursa Şubesi’nin düzenlediği ‘Nasıl Bir Demokrasi’ paneline katılan  Metin Feyzioğlu, yeni anayasa sürecini değerlendirdi. Türkiye’nin çok hızlı bir despotlaşma sürecinin sonuna geldiğini söyleyen Feyzioğlu, bu sürecin Türk halkının ortak aklı ile aşılacağını ifade etti. Darbelerin Türkiye’ye büyük zararlar verdiğini vurgulayan Feyzioğlu, “Siyasi iktidarlar frensiz kaldı. Dünden memnun muyduk? Hayır.  Ama dünden memnun olmamamız bu günleri daha iyi olmasını istememizi gerektiriyor. Oysa özgürlükler açısından hızla dünün gerisine doğru gidiyoruz. Bu süreç faşizme doğru gidiyor” dedi.

“BİR KAÇ MADDE DEĞİŞİKLİĞİ YETERLİ”

Sürece karşı örgütlü toplumların kenetlenmesi gerektiğini belirten Metin Feyzioğlu, “Özel güvenlik mahkemeleri, terörle mücadele kanunu ve siyasi partiler kanunun demokratik standartlara gelmesi için anayasa değişikliğine ihtiyaç yok. Bir kaç günde değiştireceğiniz 3-4 madde yeterli. İktidar bir samimiyet testinden geçiyor. Anayasayı değiştirmek isteyenler daha neyi değiştireceklerini samimiyetle açıklamadı” diye konuştu.

“BAŞBAKAN BU CÜMLEYİ AĞAZINA ALAMAZ”

Bir basın mensubunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘dindar nesiller yetiştireceğiz’ sözlerini hatırlatması üzerine Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Bir siyasi parti genel başkanı bunu söyleyebilir. Ama ülkeyi yöneten bir başbakan olduktan sonra böyle bir cümleyi ağzına bile almamalı. İnanmak, inanmamak veya neye inanacağına serbestçe karar vermek hiçbir ülkenin başbakanına kalmaz. Bir ülkenin başbakanı ‘insanların neye inanacağına karar veririm’ noktasına geldiyse o zaman o ülkede demokrasi, hukuk devleti yoktur. Anayasa askıya alınmıştır da hala kimse anlamamıştır. Kime göre, neye göre veya nasıl dindar? Bugün Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin hedef alındığı bir günü yaşıyoruz. Atatürk’ün bize mirası birilerine rahatsızlık veriyor. Bunun en yetkili ağızlardan anılmasında hiçbir sakınca görülmediği günleri yaşıyoruz. Buna karşı tepkiyi gösteriliyor muyuz? Hayır. Çünkü artık algı ‘bu ülkede siyasi iktidara muhalefet eden yargılanır’. Bu sadece bizim değil dünyanın algısı oldu.”



SÇ(FK/ESM)