SP tarafından Gümüşhane'de Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma programına ilgi büyük oldu. Salona gelişinde 'Mücahit Erbakan' sloganları ile karşılanan Fatih Erbakan, konuşmasında hükümeti eleştirileri yöneltti. AK Parti hükümetinin iktidara geldikten sonra 'Kürt açılımı' diye bir proje ortaya attığını belirten Erbakan, şunları söyledi:

"Gece gündüz açılımla yattılar, açılımla kalktılar. Terör meselesini, Kürt meselesini çözeceklerini söylediler. Gece gündüz bunun reklamını yaptılar, sanki gerçekten bir şey yapıyorlarmış gibi kamuoyunu meşgul ettiler. Bu açılım hikayelerinden hiçbir şey çıktı mı?Açılım açılım diye milletimizin başını ütüledikleri projeden ortaya çıkan iki tane sonuç var; biri Güneydoğu'dan gelen şehit haberlerinin artması, bir diğeri de BDP’nin milletvekili sayısının artmasıdır. Siz istihbaratınızı Amerika’dan aldığınız sürece terör belasına bir çözüm bulmanız mümkün değildir. Sınırı geçmeye çalışan kendi masum vatandaşlarınızı da öldürürsünüz, 15 Mehmetçiğinizi yataklarında uyurken de şehit verirsiniz. 'Niçin terör oluyor?' sorusunun cevabı çok basit. Çünkü domuzdan post, Amerikan yönetiminden dost olmaz. Yıllarca 'Komşularımızla sıfır sorun politikası yürüteceğiz' dediler. Yaptıkları iş en sonunda sıfır komşuya döndü."

Hükümetin bir başka politikasının da Avrupa Birliği olduğunu belirten Erbakan, "İşi gücü Avrupa Birliği. Geçtiğimiz günlerde Fransa, sözde Ermeni soykırımı yasasını çıkarttığı zaman, bu sefer birden bire merhum liderimizin dediği gibi 'Gulu gulu dansı'na başladılar. Efendim bu Avrupa zaten böyleymiş de yıllardan beri hep böyle yaparmış da önce kendi tarihine baksınmış da bu Fransa dediğimiz ülke Cezayir’de binlerce insanı katletmiş de. Sanki kendileri muhalefette, biz iktidardaymışız. Sanki yıllardan beri Avrupa Birliği'nin peşinden koşan bunlar değilmiş gibi. Birden bire şimdi gulu gulu dansına başlıyorlar" diye konuştu.

Konuşmasının son bölümünde hükümetin 4+4+4 yasasını eleştiren Fatih Erbakan şunları söyledi:

"Hükümet eğitimde 4+4+4 formülünde karar kıldı. 'İmam Hatiplerin orta kısımlarını açacağız, dindar nesiller yetiştireceğiz, Kuran dersini seçmeli ders haline getireceğiz' dediler. Biz bunun karşısında onları ancak tebrik ederiz. Çok isabetli karar almışlar. Bizler, Milli Görüşçüler olarak, bu milletin herhangi bir evladına Kuranı Kerim’in sadece bir ayetini bile öğretse, kim olursa olsun o kimseyi alnından öperiz. Bu milletin dinine bağlı olarak yetişmesini herkesten çok biz isteriz. Ama dünya siyonizmi ve batı alemi bütün gücüyle işbirlikçi ve dünya siyonizminin farkında olmayan Müslüman modeli yetiştirmenin gayreti içindedir. Dolayısıyla Türkiye’de yetişecek yeni nesiller bu noktada çok büyük önem arz etmektedir. Dindar nesiller yetiştirmek çok hayırlı bir iştir. Fakat bu yetiştirilecek dindar nesiller nasıl bir dindar nesil olacak? Bu nesiller, Irak’taki Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dua eden bir dindar nesil mi olacak? Bu yeni yetiştirilecek dindar nesiller, Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olmaktan beis duymayacak, 'Kıbrıs’ı Rumlara verelim de kurtulalım' diyecek, 'İslam Birliği bir hayalmiş, faiz bir dünya gerçeğidir' diyecek dindar nesiller mi olacak? Eğer böyle bir dindar nesil olacaksa, böyle bir nesil Çanakkale savaşında Osmanlı'ya karşı savaşmak için gelip, İngiliz zırhlı gemisinin içinde namaz kılan Hindistanlı askerlere benzer. Biz milli görüş olarak böyle bir dindar nesil istemiyoruz."



HY(TM/SS)