Uluslararası Sergiler Bürosu'nun (BIE) Paris OECD binasında düzenlenen 151'inci genel kurulunda İzmir’le birlikte EXPO 2020'ye aday olan 5 kent adaylık sunumunu gerçekleştirdi. Defne Samyeli'nin sunuculuğunda gerçekleşen İzmir sunumunda Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Dr. Mehmet Öz ve Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas konuşma yaptı.

İzmir adına gösterilen 2 ayrı film gösterimi ise delegelerin beğenisini topladı. İzmir'deki günlük yaşamın aktarıldığı ilk film gösteriminde Körfez, Kordon'dan genel bir görünüm, Varyant, Kızlarağası'nda tavla oynayan İzmirliler, Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki bir konser, köylerde zeytin toplayan çiftçiler, traktörle yapılan tarımdan alıntılar yapıldı. İkinci film gösteriminde ise, İzmir'in teması olan sağlık konusunda yapılan çalışmalar ve hastanelerden görünümler yer aldı.

BU RÜYA İÇİN DESTEK İSTİYORUM

Ünlü sunucu Defne Samyeli İngilizce olarak yaptığı giriş konuşmasında İzmir'in EXPO 2020 için büyük bir coşku duyduğunu ve Türkiye'nin son 10 yılda sağlık konusunda önemli değişimler gerçekleştirdiğini belirterek “Daha sağlıklı dünyanın inşasına katkıda bulunmak istiyoruz” dedi. İzmir adına ilk kürsüye çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise İzmir'in tüm dünyaya sağlık konusunda bir hayali olduğunu belirterek bu hayalin gerçekleşmesi için BIE delegelerinden destek istedi. Kocaoğlu şöyle konuştu:

“İzmir'in bir rüyası var. Herkes için sağlık. Gelecek nesillerin daha sağlıklı olması için tüm ülkeleri biraraya getirmeyi ve dev bir platform olmayı istiyor. Bu nedenle EXPO 2020'ye ev sahibi olmayı çok istiyoruz. İzmir ikinci kez aday olan deneyimli bir kent. Altını çizerek söylüyorum. 2015 adaylığından beri odağımız hiç değişmedi. EXPO hep İzmirlilerin gündeminde oldu. Sadece kentimizin yerel yönetimleri değil, sivil toplum kuruluşlarından medyaya kadar hepimiz EXPO'ya inanıyor ve destekliyoruz. İzmir'e EXPO'yi getirmek için canla başla çalışıyoruz. Hükümetimizin EXPO'ya desteğinin her alanda en yüksek düzeyde olduğunu düşünüyoruz. EXPO'nun yapılacağı alanımız İnciraltı, hem tema, hem seçtiğimiz bölgenin doğal yapısı bakımıyla en güzel EXPO alanı olacak. Geçen gün bu alanın EXPO'ya tahsisine ilişkin yasa onaylandı. Hem İzmirlilerin hem uluslararası ziyaretçilerimizin kolaylıkla ulaşabileceği bir lokasyon. İçinde sağlık merkezi bulunan doğal bir parka dönüştürme projemiz var. Rahat trafiği ve kolay ulaşma imkanıyla herkese tatil kıvamında bir EXPO vaat ediyorum. Her ziyaretçiyi de ailede dostumuz gibi ağırlayacağımızı taahhüt ediyorum. Çünkü İzmirliler misafirperverdir. İzmir'in bu rüyasını gerçekleştirmek için sizlerden destek istiyorum.”

ARKAS'A BOL ALKIŞ

Kocaoğlu'nun ardından İzmir'in barışçıl, güvenli ve hoşgörülü günlük yaşamına dair kısa bir film gösterimi sunuldu. Film gösteriminin ardından kürsüye çıkan ve Fransızca konuşan Lucien Arkas ise bol alkış aldı. Arkas şunları söyledi:

“Ailem 300 yıldır İzmir'de yaşıyor. Bunun bir nedeni olsa gerek. Ben İzmir kökenliyim. Üç asırdan beri bu kentteyiz. İzmir çok güzel bir kent. Neden? Çünkü iklim başka yerde bulunmayan bir iklim. Bunu ben değil 2 bin yıl önce Heredot söylemiş. İzmir bu kadar insanı bu kadar uygarlığı çekmişse, bu bir kaza değil şans eseri değil. Doğa bu bölgeye birtakım güzellikler bahşetmiş. Harika bir Körfez var. Sabah insanlar yürüyüş yapıyor, bisiklet sürüyor, akşam çimenlerde biraraya geliyor. Başka Avrupa kentlerindeki gibi. Yılın en az 8 ayı hava güzel. Doğanın herşeyi bizde var. Sebzeleriyle meyveleriyle. Yaşayan insanlar mutlu, sakin. Hakikatten İzmir'den ayrılmak istemiyorlar. İzmir'in belirlediği sağlık teması ile iklim birbirine bağlı olgu. Bergama yakınında Asklepion bulunuyordu. Dünyada ilk kurulan pskiyatri olduğu biliniyor. İzmir'in 100 km ötesinde Hierapolis var. Termal sular vardı orada. Romalılar daha uzun yaşabilmek için bunu kullanıyordu. Yani İzmir'de üst üste kültürler, kültür katmanlarını yaşadı. Kültür birikimi demek hoşgörü demek, anlayış demek. Onun dışında tabi bir de mutfak var. Ege mutfağı. Tam bir karışım. Osmanlı mutfağı var, Yunan mutfağı var, Levanten Yahudi mutfağı var, hatta ve hatta İngiliz mutfağı bile var. İzmir’de insan güzel uyuyor, güzel yaşıyor. Daha başka ne ister insan hayattan. Bu insanların yaşamaktan mutluluk duyduğu kente EXPO yapılacaksa yaşama sevincinin olduğu bir kent gerçekten doğru bir seçim olacaktır. Hoşgörü ender bulunan bir şey. Hele hele son zamanlarda git gide az bulunuyor. 300 yıl önce İzmir'e geldik. Gördüğünüz gibi ana dilimi muhafaza ettim. Hala katoliğim. Evleniyoruz. Ölüyoruz. Mezarlıklar yan yana, camiler kiliseler sinegoglar yan yana. Hatta bugün artık karma evlilikler de var. Gerçekten hoşgörü şehri.”

BAKAN DEĞİŞİMİ ANLATTI.

Sağlık bakanı Recep Akdağ ise İzmir'in son 10 yılda sağlık alanında gerçekleştirdiği değişim ve dönüşümü aktardı. 10 yılda Türkiye’nin sağlık konusunda önemli yol katettiğini, epey deneyim kazandığını belirten Bakan Akdağ, şunları söyledi:

“10 yılık deneyimim sonucunda şunu söyleyebilirim. Türkiye bu taahüdünü yerine getirmek için var gücüyle çalışıyor. 10 yıl önce sağlık sistemimiz birtakım sorunlarla karşı karşıyaydı. Altyapı yetersizdi, büyük kentlere yoğunlaşmıştı. Kırsalda azdı, nüfusumuzun önemli bir kısmında sosyal sigorta yoktu. sosyal yardım paketleri pek cazip değildi. Bazı servisler zayıftı. 5 ayağa dayalı dönüşüm paketi başlattık. Kaliteli bir sağlık servisi getirebilmek ülkemize özgü sorunları çözebilmek. Tüm Türk nüfusunun sağlık erişimine ulaşmasıydı ilk hedef. Gereken birtakım çözümler aldık. Tedarikçilerle ilgili olarak tüm müşterilerimize bunu yaydık. Sosyal sigorta politikalarını yaydık. Vermiş olduğumuz sağlık servisini genişlettik. Birinci servis alanındaki genişlettik. Bulaşıcı olmayan hastalıklarla ilgili önemli kampanyalar başlattık. Doğum kontrolü. Sigara kontrolü. Yüzde 33'den yüzde 27 indirdik. Acil hizmetlerimizi genişlettik. Ambulans sayısını 4 kat arttırdık. Hava ambulans hizmetini başlattık. Yaşam süresini aşağı yukarı 4 yıl uzattık. Çocuk ölüm oranı azaldı. Sağlıkta memnuniyet oranı yüzde 39'dan 70’lere çıktı. Bölgemizde ulusal kurtarma ekibi oluşturduk. Özelikle acil durumlarda devreye girebiliyor. 10 değişik ülkede ekiplerimiz görev aldı. Son zamanlarda Haiti’ye, Somali’ye, Pakistan’a, Afganistan’a gönderdik. Kendimizi geleceğin sorunlarını aşmaya hazırlıyoruz. Yüzüncü yılını kutlayacağız Cumhuriyet tarihinde obezite ve sigara içme oranını azaltmayı düşünüyoruz. İşbirliğini başka ülkelerle de artırmayı amaçlıyoruz. Bu İzmir için son derece önemli olanak. EXPO 2020’yi bu amaç için kullanmak istiyoruz. Farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz. 2020 ile gerçek bir başarı haline dönüşebilmesi için. Herkes için sağlık, retorikten gerçeğe dönüşebilir. 2020 bunun için önemli bir platform olabilir. Hükümet olarak İzmir’in adaylığını tameman destekliyoruz. Son derece önemli bir programın başlangıcı. Bizimle beraber olmaya hazır mısınız.”

SAĞLIK YOKSA REFAH YOK

Ünlü kalp cerrahı Dr. Mehmet Öz ise, “Sağlık yoksa refah olmaz. Bu global bir gerçek. İzmir bu 2020'ye aday. 120 ülkeye gittim, dünyayı gezdim. Birtakım şeyler öğrendim. Neden insanlar birtakım şeylerin farkına varıyorlar. Ama bu bilgiye vardıktan sonra hareket etmiyorlar. Ofisimden bir görüntü. Sürekli hep bir koşu içindeyiz. Bazen sağlığın önemini anlamakta gecikiyoruz. Bazen yanlış yöne doğru gidiyoruz. Akciğerlerinizin bir fotoğrafı. Harika pembe, güzel. İnsanlar sigara içtiğinde bunun kötü olduğunu söylüyorsunuz ama bu yetmiyor. EXPO 2020 sadece anlatılamayacak gösterilecek bir konu. Bir insan kötü hava koşullarındaki şehirde de yaşadığı zaman aynı. Vücutları göstereceğiz EXPO 2020’de. Birinci defa kronik hastalıklarla ilgili dünya çapında sorunlar haline geliyorlar. Obezite konusunda neden sorun var. Neden bu kadar yaygınlaşıyor. Obeziteyi düzgün olarak algılamadık. Obez olup olmadınızı ne şekilde anlayabilirsiniz? En iyi sistem gayet kolay. Kalçanızı ölçmek. Normal ortalama insan bunu kemerle ölçüyor. Ama kemer tutmuyor. Kimse belli yaştan sonra kemer almıyor. Yeni kemer satın alınmadığı için göbek üzerine çıkıyor. İnsanlar bunun farkında değiler. Eve gittiğinizde bunun düzgün ölçün. Hiçbir zaman boyunuzun yarısını aşmamalı” dedi.

Doktor Öz’ün BİE heyetinin oturduğu masanın yanındaki bir sandalyenin üzerine de çıkıp göbeğini öne uzatarak tarifle yaptığı anlatım salondaki herkesi güldürdü.

İzmir’in EXPO 2020 temasının sağlık odaklı olduğuna dikkat çeken Öz, eğer kazanması durumunda katılımcılara bu tip ilginç ipuçlarını öğreteceklerini belirtti. Öz Efes Antik Kenti’nden de örnekler verdi, 250 bin kişinin yaşadığı antik kentte tuvalet ve kanalizasyon kurulduğunu hatırlattı. Öz, Akdeniz diyetine de dikkat çekip, “Ben cerrahım. Akdeniz diyeti ameliyattan daha iyi sonuç veriyor. İzmir EXPO 2020’de bunu paylaşabiliriz. Güzel İzmirimize hepinizi bekliyoruz” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ SIRADA SUNUM YAPTI

İlk sunumu, Rusya’nın Ekaterinburg kenti yaptı. 'Küresel zihin' konulu tema sunumunda yerel motiflere de yer verilmesi dikkat çekti. 'Dengeli bir hayat, sürdürülebilir iyi yaşam' temasında EXPO 2020 yarışına katılan Tayland’ın Ayutthaya kenti ise sunumu Başbakan Yardımcısı Chumpol Silapa Archa yaptı. Üçüncü sıradaki İzmir’in sunumunun ardından BIE Başkanı Ferdinand Nagi, “İzmir bir marka. Sunuma ihtiyacı yoktu zaten. Gerçekten zor bir rakip olacaksınız” yorumu yaptı. EXPO sunumları, daha sonra Dubai ve Sao Paolo kentleriyle devam etti.

GÖZALTI ŞOKU

Bu arada, İZKA Genel Sekreter Yardımcısı Zeynep Tansuğ’un Fransız polisler tarafından gözaltına alınmasının şoku yaşandı. Dün, akşam saatlerinde, hazırlıklar sırasında Fransız polisi OECD binasında Tansuğ’u pasaport nedeniyle gözaltına aldı. Tansuğ, 11 saatlik gözaltının ardından karışıklığın giderilmesiyle salıverildi.

Önümüzdeki Kasım ve 2013 yılı Haziran aylarında BİE Genel Kurulu yeniden toplanacak ve İzmir ve rakipleri iki ayrı sunum daha yapacak. 2013 Kasım ayında ise EXPO’yu kazanan kent 160’a yakın delegenin oyuyla belirlenecek.



TT(İÖ/AAA)