8 Mayıs Dünya Talasemi Günü nedeniyle Dünya Talasemi Federasyonu’nca üye ülkelerde 18 yıldan beri değişik etkinlikler düzenleniyor. 60 ülkede 98 üyesi olan Dünya Talasemi Federasyonu’na bağlı Türkiye Talasemi Federasyonu ise 2005 yılında kuruldu. Federasyon, 17 ilden 21 dernek üyesi ile çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye’de talasemi hastalığının en sık görüldüğü il olan Antalya’da, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü nedeniyle Atatürk Anıtı'na çelenk koyan Türkiye Talasemi Federasyonu yöneticileri ve hastaları, ardından Vali Ahmet Altıparmak’ı makamında ziyaret etti. Türkiye Talasemi Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ile birlikte 2002 yılında başlatılan Ulusal Talasemi Önleme projesi ile 30 ilde 46 talasemi merkezi kurulduğunu söyledi. 2009’da evlenen çiftlerin yüzde 32’sinin tarandığını belirten Prof. Dr. Duran Canatan, böylelikle yeni doğan talasemi hasta sayısının yüzde 87 oranında azaltıldığını kaydetti.

10 YILDA 4 BİN YENİ HASTA ÖNLENDİ

Bu çalışmalar başlamasaydı her yıl hasta sayısının 400 civarında artacağına dikkat çeken Prof. Dr. Duran Canatan, 2002 yılında kayıtlı hasta sayısının 4 bin 500 olduğunu, 10 yılda 4 bin artarak 8 bin 500 olacakken, talasemi önleme projesi ile hasta sayısının 2002’den beri 968 artış gösterdiğini açıkladı.

100 MİLYON LİRA TASARRUF

Bugün Türkiye’deki toplam talasemi hastası sayısının 5 bin 500 olduğunu dile getiren Prof. Dr. Canatan, hastalığı önleme çalışmaları nedeniyle tedavi masraflarına ilişkin devletin 100 milyon lira tasarruf ettirildiğini kaydetti. Talasemi hastalarının her 15 günde bir taze kana ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Canatan, Kızılay aracılığıyla yürütülen 'Çiçekler Solmasın' kampanyası kapsamında toplumun daha çok kan bağışı duyarlılığında bulunmasını istedi. Prof.Dr. Canatan KKTC, Güney Kıbrıs, Yunanistan, İtalya ve diğer Akdeniz ülkelerinde talasemi sorununun büyük ölçüde çözüldüğünü aktardı.

AKDENİZ, EGE VE MARMARA’DA SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR

Türkiye’deki hasta sayısının 5 bin 500 olduğunu belirten Prof. Dr. Canatan, taşıyıcı sıklığının ise yüzde 2.1, yaklaşık 1.5 milyon kişi olduğunu ve özellikle Trakya, Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’da sıklığın ülke ortalamasının üzerinde olduğunu dile getirdi.

İSTANBUL’DA HALA MERKEZ KURULAMADI

Türkiye’de Antalya’dan sonra en fazla sıklığın görüldüğü il olan İstanbul’da iki yıldır talasemi merkezinin kurulamadığını aktaran Prof. Dr. Duran Canatan, aile hekimliği uygulamasına geçilmesi nedeniyle talasemi merkezinin kurulamaması yüzünden, evlilik öncesi testlerin de yapılamadığını ve bugün Türkiye’de yeni doğan talasemi hastası çocuk sayısının sıfırlanamamasının en önemli nedenlerinden biri olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Canatan, İstanbul’da ve sıklığın görüldüğü bazı illerde de çalışmaların tamamlanması ile bu yıl sonuna kadar yeni doğan talasemi hastası çocuk sayısının sıfıra indirilmesini hedeflediklerini söyledi.

EVLİLİK ÖNCESİ TEST ÇOK ÖNEMLİ

Vali Ahmet Altıparmak da, talasemi hastalığındaki artışın önlenmesindeki en önemli unsurun çiftlerin evlilik öncesi testlerini yaptırması olduğuna dikkat çekti. Çocuklar hasta doğduktan sonra birçok şey için geç kalınmış olacağının üzerinde duran Altıparmak, evlilik öncesi ve doğum öncesi bu testlerin talasemi hastalığının önlenmesi açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.

EN KÜÇÜK HASTA SUDE’YE OYUNCAK VERDİ

Federasyon Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan, dernek yöneticileri ve hastaların ziyaretinde Vali Altıparmak, Türkiye’nin en küçük talasemi hastası olan 4 yaşındaki Sude Sarıçay’a oyuncak hediye etti. Küçük Sude’nin öperek teşekkür ettiği Vali Altıparmak, ziyaretçileriyle fotoğraf çektirdi.



MÇ(SU/COŞ)