Kaza, 2010 yılı Ekim ayında meydana geldi. Arif Kalaycı, 35 HUR 71 plakalı motosikletiyle yolda giderken, iddiaya göre, sağdan sol şeride geçti. Bu sırada arkasından gelen yanında küçük kızı bulunan Seda İrez yönetimindeki 35 EJU 16 plakalı özel otomobilin kendilerine çarpmasıyla eşi Fatma ile birlikte havaya savruldu. Otomobil ters dönerken, sürücü ve kızı kazayı yara almadan atlattı. Motosikletin arkasında bulunan Fatma Kalaycı kaza yerinde öldü, eşi Arif Kalaycı, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Uzun süre hastanede tedavi gören Kalaycı, taburcu edildi.

Savcı, otomobil sürücüsü Seda İrez ve motosikleti ehliyetsiz kullanan Arif Kalaycı hakkında 'Taksirle ölüme neden olma' suçlarından yargılanmaları için İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Savcı, otomobil sürücüsü Seda İrez için 15 yıl, Arif Kalaycı hakkında ise 6 yıl hapis cezası istedi. Davanın önceki duruşmalarında ifade veren Seda İrez, şöyle dedi:

"Kızım ile birlikte Menderes’ten İzmir’e gidiyordum. Sol şeritten ilerlerken, sağ şeritten giden kırmızı renkli motosiklet, sinyal vermeden aniden sol şeride geçti. Motosiklet, aracımın sağ ön çamurluğa çarpması sonucu kaza meydana geldi. Kaza sonrası şoka girdim. Ben motosiklete değil, motosiklet benim aracıma çarptı. Aracın direksiyon hakimiyetini kaybettim ve orta refüjdeki kaldırım taşlarına çarpmam sonucu takla atarak karşı yola düştüm. Araç içinden kendi imkanlarımla önce kendimi, daha sonra kızımı çıkardım. Ölen kadında kask da yoktu."

OTOMOBİL BİRDEN ÇIKTI

Arif Kalaycı ise; eşi ile birlikte motosikletle Görece’ye gitmek istediklerini anlatırken, "Köye gitmek için karşı tarafa dönmemiz gerekiyordu. Ben yolun en sağından hatta banket kısmından gidiyordum. Arkadan gelen araç olup olmadığını kontrol ettim. Yolun müsait olduğunu görünce, motosikletle yolun sol tarafına geçtim. Yaklaşık 150 metre kadar yolda bu şekilde gittim. Arkamdan gelen, Seda İrez’in kullandığı otomobil motosiklete arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle eşimle birlikte yere düştük. Ben normal şeridim de gidiyordum. Olayda eşimi kaybettim, ben de yaralandım" dedi.

Son duruşmaya tutuksuz yargılanan Arif Kalaycı ile avukatlar katılırken, otomobil sürücüsü Seda İrez ise gelmedi. Arif Kalaycı, son savunmasında, suçsuz olduğunu, beraatini istediğini, diğer sanığın, aracıyla motosiklete arkadan çarptığını, olayda kusurunun olmadığını, diğer sürücüden şikayetçi olduğunu söyledi. Seda İrez’in avukat da müvekkilinin suçsuz olduğunu, beraatine karar verilmesini istedi.

KUSURU SABİT GÖRÜLDÜ

Mahkeme heyeti yargılama sonunda, Arif Kalaycı’nın olayda taksire dayalı kusurunun ağırlıklı olduğunu ve bu nedenle eşinin ölümüne neden olmak suçunu işlediğini belirtti. Ancak sanığın, kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılıcak derecede mağdur olduğuna, ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Ancak, Kalaycı, diğer sürücü Seda İrez’in taksirle yaralanmasına neden olmaktan 2.5 ay hapis cezası verildi, ceza ertelendi. Hakim Kalaycı’ya, 5 yıl içerisinde suç işlemesi halinde cezanın işleme konulacağını açıkladı. Ayrıca, Kalaycı’nın, yargılama gideri olan 1977 TL'yi ödemesine, Seda İrez’in taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan açılan davada kusuru olmadığı belirtilerek, beraatine karar verildi.

"BÖYLE ADALET OLUR MU?"

Karar ardından eşinin ölümüyle sarsıldığını belirten Arif Kalaycı, “Eşimin ölüm acısını hala unutmazken, bu yetmiyormuş gibi, bir de mahkemenin cezaya hükmetmesine anlam veremedim. Dava açılmadan önce karşı taraf evimize gelip şikayetçi olmamamızı istedi. Benim bile hastane masrafımı ödeyeceklerini belirttiler. Bir yakınıma para bile teklif ettiler. Bu nasıl bir iş anlamış değilim. İnsan bile bile eşini ölüme götürür mü? 5 yıl süre ile suç işlememem lazım. Artık evden sokağa çıkmayacağım. Suç işlersem cezaevine gireceğim. Böyle adalet olur mu?" dedi.



BK(AÖ/İD)