"ŞUBEDE ÇALIŞAMI ADİL BEY TALEP ETMEDİ"


Duruşmada Adil Serdar Saçan'ın savunma tanığı olarak dinlenen İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, 1997 yılında İstanbul'a tayinin çıktığını söyleyerek "Adil Serdar Saçan'ı tanımazdım. Saçan'ı sadece öğrencilik yıllarımda bir kez gördüm. Benim Organize Suçlarla Mücadele Şube'de çalışmamı Adil Bey talep etmedi. Yıllık izindeyken, yeni kurulan Organize Şube'ye atandığımı öğrendim. Asayiş Şube'de çalışırken dikkat çektim. Cinayet Büro'ya düşünüyorlardı. Birden Organize Şubesi çıktı. Adil Bey'de ilk başta benim atanmama karşı çıkmış. Beni tanımıyordu. İlk başta bana görev vermedi" dedi. 60'dan fazla olay tahkikatı yaptığını anlatan İhtiyaroğlu, "Organize Şuçlar Şubesi'nde çok operasyon yaptık. Nezaretlerin ilaçlanması nedeniyle 2 ayda birkaç gün ara verirdik. Nezaretlerimiz sürekli dolu olurdu" diye konuştu. Operasyonlara istihbarat şubenin yön verdiğini ancak sorumluluğun kendi birimlerinde olduğunu belirten İhtiyaroğlu, istihbarat şubenin teknik takibinin ardından kendi şubelerinin operasyon yaptığını anlattı.


"POLİSLER OPERASYON SIRASINDA KÖPEĞİ VURDULAR"


1999 yılında Adnan Oktar ve adamlarına yönelik yapılan operasyonda da teknik takibi İstihbarat Şubesi'nin yaptığını söyleyen İhtiyaroğlu şunları anlattı:


"İstihbarat Şubesi, Adnan Oktar'ın evi diye bizi yanlış bir eve yönlendirdiler. Operasyon sabaha karşı yapıldı. Adnan Oktar'ın evi diye yandaki binada oturan bir siyasi parti yöneticisinin evini tespit etmişler. Eve giren polisler operasyon sırasında parti yöneticisinin köpeğini vurdular. Parti yöneticisinin şikayetçi olması üzerine polisler yargılandı ve ceza aldı."


Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in "İstihbarat ve Organize Şube arasında bir çekişme, bir uyumsuz çalışmamı vardı?" diye sorması üzerine İhtiyaroğlu şunları kaydetti: "Hayır. Çekişmemiz yoktur. Bizim polis mantığımızla, onların polis mantığı farklıydı. Zaman zaman yapılan operasyonlarda eksik bilgiler verdiklerine şahit oldum."


"GÖRÜNTÜ VE SES KAYDI ALMAK İÇİN DÜZENEK KOYULDU"


Tanık İhtiyaroğlu, Sedat Peker'e yönelik yapılan bir operasyonu da anlatarak, "Sedar Peker'in Beykoz'daki evine gittik. İstihbarat Şubesi 'Operasyonu yaptıktan sonra 15-20 dakika bizi yalnız bırakacaksınız', dedi. Anladık birşeyler koyacaklar. Operasyon yapıldı. Ben tutanağı düzenlemek için bahçeye çıktım. Onlar içeride kaldılar. Mahkeme, Sedat Peker'i tutukladı. Avukatının itirazı üzerine Peker serbest bırakıldı" diye konuştu. Mahkeme Heyeti'ne başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk'un "Birşeyler koyacaklardı dediniz, nedir?" şeklindeki sorusuna tanık İhtiyaroğlu, "Görüntü ve ses kaydı almak için düzenek koyuldu" diye cevap verdi. İhtiyaroğlu, "Daha sonra villadaki televizyonun içinde tespit edilen gizli kamera Peker'in avukatı tarafından Organize Şuçlar Şubesi'ne getirildi. Avukat elinde bir sürü cihazlarla şubeye gelerek, 'Devlet zarar etmesin diye, cihazları iade etmeye geldik' dedi. Bize ait değil diyerek teslim almadık. 'DGM savcısına teslim edin' dedim. Proje operasyon için hazır değildi. Özellikle oraya teknik cihazlar koydular. O dönemde oganize şubenin hassas cihazları yoktu. Bizimkiler saat, kravattır" dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.


(BB)