Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da Elazığ Havalimanı'nın yeni terminal binası ile 11 okulun toplu açılışına Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile katıldı. Tören alanında Başbakan Erdoğan'ın gelişi öncesi özel eğitimli köpeklerle bomba araması yapılarak, sıkı güvenlik önlemleri alındı. Tören alanında yaklaşık 500 kişiye konuşan Erdoğan, Elazıspor atkısını da boynuna astı.

ŞEHİTLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Başbakan Erdoğan, konuşmasına PKK'lıların saldırısında şehit olan Hakkari'de 3 polis, Bitlis'te de 3 korucuya Allah'tan rahmen, ailesi ve millete başsağlığı dileyerek başladı. Yaralılara acil şifalar dileyen Erdoğan, "Hakkari'deki saldırıda 3 terörist de bildiğiniz gibi etkisiz hale getirildi. Bu saldırılarda nerelerin amaçlandığını kapsayacak şekilde terör konusuyla ilgili bir değerlendirmeyi özellikle yapacağım" dedi.

NEREDEN NEREYE GELDİK

Erdoğan, Elazığ Havalimanı başta olmak üzere hükümetlerinin eğitimden, sağlığa, toplu konutlar, köylere yapılan yatırımları anlatıp, şöyle dedi:

"Hep diyoruz ya nereden nereye. Nereden nereye geldiğimizi çok iyi görmeli iyi değerlendirmeliyiz. Yıllarca Doğu ve Güneydoğu ihmal edildi veya terör olaylarının olumsuz etkileri sebebiyle hak ettiği gelişimi kaydedemedi. Elazığ'ın güzel insanlarının Gakkoşlarının bu konudaki hassasiyetlerini çok iyi biliyorum. Herkese Gakkoş, Gakkom denmez ki diyorsunuz. Elazığ'ın Gakkolarının bu konudaki hassasiyetini gele gide gele gide çok iyi öğrendik. Elazığ barış ve huzur şehri. Terör örgütü bölgeye yatırım gelmesin, şehirler kalkınmasın diye uğraşıyor. Ama nafile. Biz daha büyük bir aşkla, sevdayla milletimize hizmet etmesinin, terörün istismar kanallarını kurutmanın mücadelesini veriyoruz. İnşallah Gakkoşlarla birlikte bu mücadelenin taçlandırıldığı yer Elazığ olacak."

'TERÖRÜN, ŞİDDETİN SİLAHIN DEVRİ KAPANMIŞTIR'

Erdoğan, bölücü terör örgütünün Diyarbakır'da, Tunceli'de, Şırnak'ta olay çıkarıp ulusararası yatırımcıyı ürkütmeye, kaçırmaya sürekli olarak gayret ettiğini belirterek, şöyle dedi:

TERÖRÜN DEVRİ KAPANDI

"İstiyor ki bölge insanı huzursuz, mutsuz olsun. Onlar insana, insanımıza yaşamı zehir etmek için uğraşıyor, biz ise insanımızı mutlu mesut bir yaşam sunmak için uğraşıyoruz. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye'nin önündeki engelleri birlik ve beraberlik ruhuyla aşacağız. Terör başta olmak üzere kronik sorunları ancak kardeşlik ruhuyla dayanışma halinde aşacağız. Bize husumet besleyen her çevrenin dilediği gibi kullandığı bu kuklayı, bu maşayı Allah'ın izniyle bertaraf etmek için çok boyutlu ve kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Elazığ'ın mayası sağlamdır, Türkiye'nin mayası sağlamdır. Bizim mayamız sevgiyle, kardeşlikle çalınmıştır. Bizim hamurumuz vatan, bayrak sevgisiyle yoğrulmuştur. Biz terörle mücadele şehit verdiğimiz bir tek canımızı dünyalara değişmeyiz. Terör ögrütünün topu bir tek şehidimizin tırnağı etmez. Ama şunu da cümle alem bilsin ki, millet olarak bu mücadelenin bedelini ödemekten çekinmedik, bundan sonra da çekinmeyiz. Kimse arkasına aldığı destek, bulduğu mihraklara güvenip bu millete efelik taslamaya kalkmasın. Şimdide ne o maşalara, ne de o maşaları kullananlara asla bu milletin boyun eğmeyeceğini bugüne kadar ki kararlı duruşla bu millet göstermiştir. Terör örgütünün son dönemde izlediği stratejilerin hepsi boşa çıkarılmıştır. Ne halkımız bu örgütün provokasyonlarına gelmiştir, ne de kırsalda bir karış toprak üstünde hakimiyet kurmuşlardır. Bunlar dezenformasyondur, boşa çabalardır. Terörün, şiddetin silahın devri kapanmıştır. Bu yollarla netice alınmadığı bugüne kadar görülmüştür."

'IĞDIR'DA HALK KARŞILARINDA DURDU'

Erdoğan, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler konusunda 30 yıl öncesinin karanlık günlerini geride bıraktığını, onlarca yıldır şikayet edilen konuları bir bir geride bıraktığını söyledi. Sorunların çözüm yoluna konulduğunu belirten Erdoğan, "Bunların amacı benim Kürt kardeşimin hakkını hukkunu savunmak değildir. Öyle olsaydı içinde yavrularımız varken okulları ateşe vermezler, çoluk çocuğun olduğu caddelerde bomba patlatmazlardı. Bunların vaad ettiği ölümdür, kandır, bunalımdır, çiledir. İşte geçenlerde bunlar okuldan öğretmenlerimizi kaçırdılar Iğdır'da. Ne oldu işte kongrede söylediğim gibi Kürt kardeşlerimin halkımızın bizim yanımızda olması çağrısını yaptım ve 6 öğretmenimiz kaçırılırken karşılarına dikildi halkımız ve öğretmenlerimizi bunların elinden aldı. İşte devlet millet kaynaşması bu" dedi.

'ÖZGÜRLÜKLER SINIRSIZ DEĞİLDİR'

"Terör örgütünün eylemlerine doğrudan veya dolayı desek veren ülkeler de bu silahın bir gün kendilerine döneceğini unumamalıdır" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Terör örgütünü şımartan gafiller bizden bu gayri meşrulara müsamaha göstermemizi istemesinler. Gitsinler herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğüne bir eylem yapsınlar da göreyim. İşte o zaman kendilerini hemen ya cezavinde ya sınır dışında buluyorlar, hep birlikte görürüz. Ama konu Türkiye olunca içeride de dışarda da herkes sınırsız demokrasi, özgürlük aşkına tutuluyor. Yok öyle yağma. İleri demokrasiye evet, ama sınırsız demokrisiye hayır. Özgürlük sınırsız değildir. Özgürlük bir başkasının özgürlük sınırına kadardır. Bir başkasının arazisine girmek gibidir. Onu nasıl yapapıyorsanız özgürlük alanına da müdahale edemezsiniz. Türkiye'nin toprak bütünlüğü milli birliği hiç bir ülkeninkinden daha değersiz değildir. Benim vatandaşımın canı kanı hiç bir ülkeninden daha değersiz değildir. Tam tersine bizim tarihsel kültürümüzde çok daha büyük hassasiyet vardır. Buna karşılık bizim tarihimizde, kültürümüzde olan onlardan farklı sırf öteki olduğu için, sırf inancı kökeni farklı olduğu için hiç bir kesimin dışlanması iması da yoktur. Zira biz bütün insanları eşrefi mahlukat olarak gören yaradılmışların en şereflisi olarak gören bir anlayışa sahibiz. Böyle bir anlayışın ülkenin bir bölümündeki insanları da farklı muameleye tabi tutması mümkün müdür? Gemişte kamu hizmetleri konusunda görülmüş olan ihmaller farklı bir şey. Bu ihmaller belli bölgelere mahsusta değildir. Balıkesir'le, Ankara'yla, Diyarbakır'ın, Hakkari'nin inanın bir farkı yoktur."

HUKUK DEVLETİNİ İŞLER HALE GETİRDİK

Geçen 10 yılda ihmalleri telafi ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin her yerindeki insanımıza birbirine yakın aynı standartları sağlayan hizmet verilmesini sağladık. Demokrasi ve özgürlük konusundaki kısıtlamaları da Türkiye'nin neresinde yaşarsa yaşasın aynı sıkıntıları çekiyorlardı. Biz terörle mücadelede hak ve özgürlüklerin kısıtlanması konusunda geçmişte çok yanlış yapıldığını söyledik ve buna karşı mücadelemizi verdiğimiz söyledik. Bizim bu ülkedeki en büyük başarılarımızdan biri de hukuk devleti ilkesinin bütün kurum ve kurallarıyla işler hale gelmesini sağlamak olmuştur. İşlerin artık geçmişle mukayese edilemeyecek derecede düzgün yürüdüğü ortada. Vicdan sahibi herkes artık bunu kabul ediyor. Türkiye'de herhangi bir hak mücadelesine şiddetle karşı çıkan bir hükümet var" dedi.

'TERÖRİSTLE KUCAKLAŞANLARLA KONUŞACAK HİÇ BİR ŞEYİMİZ YOK'

Başbakan Erdoğan, "Silahla, kanla hiç makul kabul edilebilir talep olamaz" diyerek, şöyle konuştu:

"Terör örgütü bunun farkında olduğu için bizim çözüm çabamızı boşa çıkarmanın gayreti içinde, neyle silahla. Biz anlatarak konuşuyoruz, onlar silahla konuşuyor. Bir sorunu demokrasiyle, siyaset yoluyla çözmenin gayreti içindeyken bizler, onlar terör eylemlerini arttırarak aslında gerçek gayelerini arkalarındaki asıl efendilerini açığa çıkarıyorlar. Elindeki silahı benim güvenlik güçlerime, masum vatandaşıma, öğretmenime, öğrencime, din görevlime, vatandaşıma, kardeşime yöneltmiş olan hiç kimse asla maruz gösterilemez. Elinde silahı olan karşısında sadece benim güvenlik güçlerimi bulur. Bulacaktır. Ama şunu da yine açıkça söylüyorum. Demokrasi içinde siyasetin sağladığı imkanlar dahilinde bizimle görüşmek, konuşmak isteyenler tabii teröristle kucaklaşanları kast etmiyorum. Teröristle kucaklaşanlarla bizim konuşacak hiç bir şeyimiz yoktur. Biz demokratik ortamda her şeyi çok açık net herkesle konuştuk, konuşuyoruz ve asla kapımız o insanlara kapalı değil. Yeter ki terörle irtibatını kessin ve bu konuda samimi olsun. Fakat bölücü terör örgütünün parlamentodaki uzantısı bir defa söz sahibi de değildir, yetki sahibi de değildir. Onlar sadece şu anda maşadırlar. Bugüne kadar bu konuda bir iyi niyet bir irade görmedik. Farklı bir tavra sahip olmadık."

YATIRIMIN ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL TERÖR

Başbakan Erdoğan, tek dertlerinin Türkiye'yi terör belasından biran önce kurtarmak olduğunu belirtti. 2023 hedefine doğru yürüyüşü hızlandırmak istediklerini belirten erdoğan, ülkeyi ayağındaki terör prangasından tümüyle kurtarmak istediklerini söyledi.

Terör örgütünün bölgedeki yaşayanların bir kısmını kandırarak, çoğunu ise baskıyla sindirerek varlığını sürdürmek istediğini ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:

"Ama bizim aldığımız tedbirle, daha doğru bölge halkının artık yeter diyerek, bölge halkına tavır almasıyla, direniş göstermesiyle bu dönem sona eriyor. Bölgedeki vatandaşımıza gelin hep beraber geleceğimize sahip çıkalım diyorum. Geri kalmışlık zincirini nasıl hep beraber kırdıksa, bu terör belasını da geride bırakalım diyorum. Bana tek bir kişi bile gösteremezsiniz ki terör eylemleri konusunda daha fazla hak, daha fazla özgürlük sahibi bulunmuş olsun. Bana tek bir kişi bile terör eylemleri sebebiyle hayat kalitesi daha yükselmiş olsun. Tam tersine terör bizim bu yöndeki çabalarımızın hepsinin önündeki en büyük engeldir. Eğer bugün bütün teşviklere rağmen Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yatırımcı gitmiyorsa sağda, solda bunu aramınıza gerek yok. Bunun tek sebebi terördür. İşsizlik bu bölgede, diğer bölgelere göre daha fazlaysa bunun tek sebesi terör belasıdır. Bu terör belasını estirenler bundan rahatsız mı? Değil. Onlar çok memnunlar. Onlar buralarda yatırım yapılmasını bile istemiyorlar."

'KÜRT KARDEŞİM TERÖRİSTE TAVRINI KOY'

Hakkari, Şırnak'ta havaalanı yaptıklarını ancak yapılmasının istenmediğini ve iş makinelerini yakıldığını anlatan Erdoğan, "Teröristlere rağmen biz bu havaalanını yapacağız. Durmak yok yola devam dedik, devam edeceğiz. Terör ile demokrasi bir arada yaşayamaz. Şırnak'ta havalimanı yapıyoruz, orada da aynı şeyi yapıyorlar. Orada gelip iş makinalarını yakıyorlar işçileri kaçırıyorlar. Müteahhit firmalardan haraç istiyorlar. Yahu senin derdin ne? Sen hizmet istemiyor musun? Şırnak'ta havalimanı, hastane olacak istemez. Ben de diyorum ki sevgili Kürt kardeşim bu teröriste tavrını koy, oralarda abad olsun diyorum. Çünkü bunlar seni insan yerine koymuyor. Ama biz seni yaradılanı severiz yaradandan ötürü anlayışıya seviyoruz. Bunların yaradanla zaten ilgisi yok" dedi.

'BUNLAR ZERDÜŞT

Başbakan Erdoğan, bu teröristlerin yerinin belli olduğunu söyleyerek, "Bunlar Zerdüşt. İşte şimdi kendileri Yezidilikten bahsediyorlar. Bak neler çıkıyor neler, onlardan öğreniyoruz. Bu tür ayinleri yapıyorlar. Biz Yezidi de olsa teröre bulaşmadığı sürece insana insan olduğu için yine değer veririz. Bizim farkımız bu ama bunların böyle bir derdi yok. Terörle kalkınma gelişme bir arada olmaz. Terörün olduğu yerde aydınlık bir gelecek söz konusu olmaz. Terör ve terörden beslenerek kendilerine saltanat düzeni kuranları aradan çıkarttığımızda geride çözülemeyecek bir sorun kalmayacağını açıkça söylüyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde terör konusunun çözülmesi konusunda tüm yolları kullanarak çabalarımızı vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.

GENÇLER HAKLARINA SAHİP ÇIKSIN

Başbakan Erdoğan, seçilme yaşının 18'e indirilmesi konusun da değinerek, daha önce 30 olan yaşı 25'e indirdiklerini, şimdi de 18'e indirmek istediklerini söyledi. Şu anda muhalefetin de MHP'nin de buna karşı çıktığını söyleyen Erdoğan, şöyle dedi:

"Bakıyorsunuz bir tane MHP'li bir tarafına bir 18 yaşında gencimizi alıyor, diğer tarafına da diğer gencimizi alıp utanmadan sıkılmadan o gençlerimizle dalgasını geçiyor. Yahu bu ne demektir. Bu bir defa çok büyük bir seviyesizliktir. Yani benim dedem Fatih o yaşlarda bir çağ kapatıyor, bir çağı açıyor. Fatih'in nesli olan bizler diyoruz ki bizler yapamayız. Böyle bir saçmalık, yanlış olur mu? Bunlar dünyayı da bilmiyorlar. Şu anda AB birliği ülkelerin 12'sinde seçme ve seçilme yaşı 18'dir. 8 tanesinde seçme ve seçilme yaşı 21'dir. Diğerlerinde ise 25'tir. Şimdi. CHP ne yaptı, baktı ki AK Part ısrarlı diyor ki 21 yapalım. Yahu seçme en zor olan şeydir. Seçmede 18'i kabul ediyorsun da 18 yaşındaki insanı eğer bir suç işlese ona cezayı da istediğin gibi veriyorsun da niye ona seçilme hakkı vermiyorsun. Ufuksuzluk çok kötü bir şey. 18 yaşındaki insana seçilme yaşı verdiğinde, her 18 yaşında olan bu yarışın içinde gelipte parlamento başkanı olacak diye bir şey var mı? Bu bir yarış. Kazanan, kazanmayan olacak. Bu ülkede benim büyüklerim affetsinler yani 76- 80 yaşındaki insanlar geldiler bu ülkenin yönetiminde bulundular. Onlara eyvallah, genç, dinamik, gece gündüz koşacak olana ise hayır diyorsun. Ben gençlerimizi haklarına sahip olmaya davet ediyorum. Burada irade koymaya davet ediyorum. İşte bu ülkede 19'uncu yüzyıldan bu yana üniversitelerde harç vardı. Bu harcı kim kaldırdı. Bu yıl onuda biz kaldırdık. Şu anda 3,5 milyon üniversiteli bu yıl harç ödemeden üniversiteye gidiyor."



Rİ,ŞG,GY(GG/AAA)