Başbakan Erdoğan, bombalı saldırıda yaşamını yitiren 9 kişinin cenaze törenine katıldığı Gaziantep’ten uçakla saat 15.15 sıralarında Trabzon’a geldi. Karayoluyla Rize’ye geçen Başbakan Erdoğan, dün yaşamını yitiren teyzesi 67 yaşındaki Meliha Er’in cenaze töreni için Şeyh Camii’ne geldi. İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazına, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, THY Genel Müdürü Temel Kotil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Demirören Şirketler Grubu Başkanı Erdoğan Demirören, bölge illerinin valileri, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Galatasaray Kulübü yöneticisi Abdürrahim Albayrak, futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, merhume Meliha Er’in çocukları ve aile üyeleriyle yaklaşık 3 bin kişi katıldı.

"TEYZE ANNE YARISIDIR"

Namazın ardından cami avlusunda cenazeye katılanlara hitaben bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, aile adına bir yeğen olarak gösterilen ilgiye teşekkür ederek, "Aile adına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Malum 'Teyzeler annelerin yarısıdır' der büyüklerimiz. Bizim değerler sistemi içinde de böyledir. Teyzemle bizim aramızda adeta evlat- anne ilişkisi olagelmiştir. Hakikaten teyzem de 6 erkek evladını hassasiyet içinde yetiştirmiş, vatana, millete kazandırmıştır" dedi.

"BAYRAMI BAYRAM GİBİ YAŞAYAMADIK"

Ramazan Bayramı'nın bayram gibi yaşanamadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bir tarafta Gaziantep’teki olay. Bu olayda da malum Rabbimin hükmü mucibince şehit olduğuna inandığımız kardeşlerimizi, Gaziantep’te öğle namazını müteakip Hakk’a uğurladık. Aynı şekilde Şırnak’ta görev devir teslimine giderken şarampole yuvarlanan 9 askerimizi, bir köy korucusu kardeşimizi şehit olarak Hakk’a uğurladık. Bu arada Fatma Şahin bakanımızın değerli validelerini ve teyzemizi Hakk’a uğurluyoruz" diye konuştu. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arakan şu anda bir çileyi yaşıyor. Suriye bir çileyi yaşıyor. Burada tabi özellikle bir şeyin altını çizmek istiyorum. Herkes bir şeyler söylüyor. Biz, bu ülkede terörle mücadelede sorumluluk alan herkesle bu sorumluluğu paylaşmaya hazır olduğumuzu hep ifade ettik. Kapımızı kimseye kapamadık. Söyleyecek sözü olanlara kapımızı her zaman açık tuttuk. Yeter ki çözüme yönelik söylemi olsun, bu konuda yapılması gereken neyse beraber yapalım dedik. Mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Yılmak yok. Bu tabii matematik bir olay değil 2 kere 2, 4 eder gibi. Bu sosyal bir vaka. Asosyal olan insanlarla, zalimlerle mücadele ediyorsunuz. Bu mücadeleyi de sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız, sürdüreceğiz. Onun için şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. 'Zaten eğer ölüm olmasaydı hiç ölür müydü Peygamber?' hükmü insanlar içindir. Bunu hepimiz yaşıyoruz, yaşayacağız. Gaziantep’te yavrucak gitti. Bunların Hakk’a uğurlanması oldu. Bunun bedelini bu zalimler bu dünyada da ödeyecekler, ebedi alemde de ödeyecekler. Rabbim şüphesiz ki rahimdir. Kime, Müslümanlara. Rahmandır, tüm insanlara. Rabbimizin merhamet sıfatı ne kadar yüceyse, bu işin hesabını sorma noktasında da o kadar şiddetlidir. Onun için cehennem vardır. Bu zalimlere, bu teröristlere. Cennet de Allah’a kul olanlaradır. Bu anlayışla bu yolda yürüyoruz. Gösterdiğiniz ilgiye tüm aile adına teşekkür ediyoruz."

Cenaze sırasında safların en arkasında ayrılan bir alanda da Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan, Ali Babacan’ın eşi Zeynep Babacan ve ailenin kadın üyeleriyle bir arada oturdu.

Konuşmasının ardından yapılan duadan sonra Başbakan Erdoğan cenaze aracına kadar yaklaşık 50 metre tabuta omuz verdi. Meliha Er’in cenazesi toprağa verilmek üzere Pazarköy Köyü Aktepe Mahallesi’ne götürüldü. Mahalleye giden yol kesildi, aile üyeleri, ailenin yakınları ve protokolün dışındakilerin girmesine izin verilmedi.