Slovenyaya gitmeden hemen önce Gaziantep Havalimanı'nda basın toplantısı gerçekleştiren Başbakan Erdıoğan, Kilis'teki ziyaretinden edindiği izlenimlerini anlattı. Suriye ile ilgili açıklamadalar yapan Erdoğan, Fransa ve Yunanistan'daki seçimleri değerdirdikten sonra, ülke gündemindeki okul sütü ve tiyatroların özelliştirilmesi konusunda da açıklamalarda bulundu.

Fransa'daki seçimi değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Bu sonuç Fransa'da beklenen bir neticeydi. Çünkü yapılan kamuoyu araştırmaları aynen çıktı. Seçim dönemindeki popülist yaklaşımlar geride kalır ve Türkiye ile Fransa dosthane ilişkilerini devam ettirir" dedi. Sarkozy'nin tatil yapması ile ilgili soruyu da cevaplayan Erdoğan, "Sarkozy artık söz verdiği gibi tatil yapar" diye konuştu.

"YUNANİSTAN'DA KOALİSYON SÖZ KONUSU"

Yunanistan'daki seçimlerin, Euro bölgesindeki ekonomik çalkantıları ne derece etkileyeceği sorusuna cevap veren Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

"Özellikle Yunanistan'da çok garip sandıkbaşı sonuçları ortaya çıkıyor. Görünen o ki, tek başına bir siyasi parti hükümet kuramayacak. Yeni Demokrasi Hareketi yüzde 17-20 arası seyrediyor, böyle bir durum var. İkinci sırada sol ulusal blok, bir süpriz yapmak suretiyle yüzde 15-18 arası. Tabi en büyük süprizi PASOK yaptı. Çünkü son seçimlerde yüzde 43 almış bir partiyken, şimdi yüzde 14-17 arası bir yere oturmuş olması PASOK'un gerçekten çok çok büyük bir süpriz. Yunanistan'ın çok eski bir maziye sahip partisi olarak, belki de tarihinde en az oranına, bu oranla inmiş olacak, böyle bir durum var. Bir de Komünist Partisi ki, o da yüzde 8-9 arası bir yerde güzüküyor. Herhalde Yunanistan'da bir koalisyon hükümeti sözkonusu olacak. İlk üç partinin başı, hükümeti kurmak için cumhurbaşkanından görev bekleyecek. Birincisi kuramazsa, ikincisi. İkincisi kuramazsa belki üçüncüsü. Bunlar kuramadığı taktirde, o zaman Yunanistan'ı tekrar seçim bekliyor. Başka bu işin çıkış yolu yok."

Ülke gündemindeki okul sütü ve tiyatroların özelliştirilmesi ile ilgili sorulara da cevap veren Erdoğan şöyle konuştu:

"TÜM MARKETLER PASTÖRİZE SÜT SATIYOR"

"Biz tabi samimi niyetlerle, iki önemli hedef belirlemek suretiyle bu adımı attık. Süt üreticilerimizin sömürülmesine imkan vermeyelim. Belli mevsimlerde fiyatların inip çıkması noktasında, böyle bir sıkıntı içine süt üreticilerimizi düşürmeyelim. Onlar da bilsinler ki, 'Limiti budur. Yıl boyu bizim ürettiğimiz sütten alacağımız maddi imkan da budur'. Bunu görsün. İkincisi çocuklarımıza sütle bir artı besin değeri imkanı sağlayalım. Çok garip bir dünyada yaşıyoruz. Yani bilim adamları, çoğu zaman bakıyorsunuz, sütle beslenmeyi tavsiye ederler. Yani biberonla çocuğa, 'Şöyle süt verin, böyle süt verin' bunu hep tavsiye ederler. Böyle bir olayda, yaklaşık 7 milyon civarında süt dağıtıyorsunuz ve bunun içinde de, göründüğü gibi nihai neticede, hamdolsun ölüm söz konusu değil. Zehirlenme dediler, öyle bir şey söz konusu değil. Bir alerjik olay olduğu tespiti var. Buna rağmen arkadaşlarıma verdiğim talimatla, bilimsel bir incelemeyi de yapıyorlar. Öyle zannediyorum ki, yarın veya öbür gün bu konuyla ilgili bu bilimsel çalışmanın raporunu açıklayacaklar. Bu rapordan sonra da, bu konuya dönük biz kendi kararımızı verir, yolumuza devam ederiz. Ben şahsen, bu yoldan dönmeyi düşünmüyorum. Sürekli olarak gündemde tutulan birşey var. Yani bu 'pastörizasyonun sıkıntılarıdır' diye. Böyle bir kampanya başladı. Kardeşim, bu o zaman sadece, bu kampanyada mı meydana geliyor? Bugün bütün marketlerde satılan sütler pastörizedir. Böyle bir zehirleme vesaire gibi durumu söz konusu olsa, herhalde bunun ne Sağlık Bakanlığı'ndan, ne Tarım Bakanlığı'ndan geçmemesi gerekir. Herhalde ülkemizin genelinde de, Allah göstermesin zehirlenme vak'alarından geçilmez. Bu konuyla, ilgili bakan arkadaşlarım bilimsel çalışmaları ilgili üniversitelerle yapıyorlar. Gerekli açıklamayı da yapacaklar.

TİYATROLARIN ÖZELLİŞTİRMESİNDE GERİ ADIM YOK

Tiyatro meselesi ile ilgili açıklamalarımı yaptım. Bakın burada 3 tane kelimenin üzerinde durmanızı isterim. Bir özel sektör olarak, kendilerine güvenen sanatçıların özerk olarak ve özgürce bu işi yapmalı. Zaten kendileri de özgür yapmak istiyorlar, ben de özel olarak da yapsınlar diyorum. Cumhuriyet tarihinde yapılmayan kadar sahne yaptık. Bu sahneleri de onlara tahsis ederiz. Bakın veririz demiyorum, tahsis ederiz. Bir süre birine, bir süre diğerine. Bu uygulamadan yeni tiyatro grupları da ortaya çıkar. Amatör olarak başlayıp, kendilerini gösterirler. Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tanıtım fonundan bu insanlarımızı destekleriz. Avrupa'nın hiçbir ülkesinde bu sanat devlet desteğiyle yapılmıyor. Bir tek Fransa hariç. Fransa da bu konuda tutucu olmaktan kurtulamamış. Onlar da yine bizim gibi yapmıyorlar bu işi. Konuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı bir çalışma yapıyor, ben de bir çalışma hazırlatıyorum. Eğer tamamlanırsa, sanırım önümüzdeki Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda görüşülür. Bundan geri dönüş yok. Devletin maaş vermesi diye bir şey söz konusu olamaz."

Başbakan Erdoğan toplantının ardından Başbakanlık'a ait 'Ana' adlı özel uçakla Slovenya'ya uçtu.

Ahmet KAYA/GAZİANTEP,

AK(CK/SSA) (FOTOĞRAF)