Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2013 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 10 yıllık başarılı icraat dönemini, Cumhuriyet tarihinin tamamıyla kıyasladıklarında birilerinin rahatsız olduğunu belirterek, ''Şunu herkes bilsin ki biz, asla ve asla bir hesaplaşma içinde değiliz'' dedi.

Erdoğan, ''Bugün, bizim ekonomide elde ettiğimiz başarıları, Cumhuriyet'le bir hesaplaşma gibi lanse edenler, önce çıksınlar, müdahalelerdeki rollerini, darbeler karşısındaki destekleyici tavırlarını sorgulasınlar'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, ''Demokrasiden de ekonomik kalkınmadan da terörle mücadelen de vazgeçmeden, asla geri adım atmadan bu kutlu yolda yürümeye, kardeşlik içinde Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz'' dedi.

"Türkiye’nin enerjisi gereksiz müdahalelerle heba edilmiştir" diyen Erdoğan, "Biz bir taraftan başarılarımızın nedenini, bir taraftan da geçmişte neden başarılı olunamadığını ortaya koyuyoruz. Son 10 yılda elde edimiş başarılar AK Parti’nin başarılarından ziyade Türkiye’nin, cumhuriyetin başarısıdır. Cumhuriyet döneminin rekorlarını elde etmiş olamızdan hiç kimse rahatsız olmasın, tam tersine herkes mutluluk duysun istiyoruz" dedi.

"DARBELERE DESTEKLERİNİ SORGULASINLAR"

79 yılda yapılanları takdir ettiklerini ancak bu süre sonunda Türkiye’nin erişmesi gereken seviyenin 2002’deki seviye olmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Bizim Cumhuriyetle bir hesaplaşma içinde olduğumuzu söyleyenler, çıksınlar, darbeler karşısındaki destekleyici tavırlarını sorgulasınlar" dedi.

27 Nisan bildirisinin hükümetlerinin dik duruşu nedeniyle beyhude bir girişim olarak kaldığını, buna rağmen bildirinin ve önceki darbelerin ülkeye ekonomik faturasının çok yüksek olduğunu söyleyen Erdoğan, sözü, BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak’ın konuşmasındaki bir ifadeye getirdi.

BDP'YE YÜKLENDİ

Erdoğan, “Kendisi doğu ve güneydoğudaki çocuklardan bahsetti. O çocukların eline taşı, molotofu veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Siz değil misiniz o çocukları yokluğa, yoksulluğa mahkum eden. Bizim doğu ve güneydoğuda yaptığımız 10 yıllık yıtırımların eski rakamla karşılığı 37 katrilyondur. Bunlar cumhuriyet tarinihinde görülmemiş yatırımlardır.

Biz ‘bölgesel, etnik, dinsel milliyetçilik yapmayacağız’ dedik. Bu kürsüye çıktıp da bizi özellikle mezhepçilikle sınayanlar, önce aynaya baksınlar ve kendilerini görsünler..." dedi.

Erdoğan, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'a, ''Allah aşkına soruyorum size o çocukların eline taşı, molotofu veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Bütün bunların yanında siz değil misiniz o çocukları yokluğa yoksulluğa mahkum eden?'' diye seslendi.

"ZAMAN ZAMAN DOKUNDURACAĞIM"

Kendilerinin, ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını konuştuğunu belirten Erdoğan, kürsüye çıkanların ne yapacaklarını konuşmadığını, yalan yanlış anlatımlar içine girdiklerini ve bunlara yanıtı arkadaşlarının verdiğini söyleyerek, "Ben onlara cevap verirsem asıl konuşmamı yapamam. Ben konuşmamı yapacağım ve tabi zaman zaman da dokunduracağım" dedi.

DOKUNDURDU!

- Kişi başına düşen milli gelir 10 yıl öce 3600 dolardı, bugün 10.700 dolara yaklaştı. Neden rahatsız oluyorsunuz, neden kıskanıyorsunuz. Siz aldığınız rakamın altında biz devrettiniz, biz ayağa kaldırdık.

- Hayatında en ufak bir dış politika içinde olmayanın ‘sıfır toleransı’ anlaması mümkün değil. Neticeleri gördükten sonra anlayacaklar ama sabretme durumları yok. Biz onları dinledik ama görüyorsunuz onlar laf atıyorlar. Nezaket kurallarını da bilmiyorlar.

- Sayın Kılıçdaroğlu, Hollanda’nın ihracatından bahsetti. Sorun bakalım ‘ne kadarı ithalat?’ diye. Sonra gelsin bana bana sorsun. Her ihracatın içinde yan ürünler yer alır. Bilginiz, tecrübeniz yok ama öğreneceksiniz.

- Az önce CHP bizi, İsrai’le kapalı kapılar ardında konuşmakla suçladı. Bunu ispat edemezseniz müfterisiniz. Biz bugüne kadar hiçbir iktidarın yapamadığı yaptık ve uluslararası sularda bizim gemilerimize saldıranlara karşı en ağır cevabı verdik. Hiçbir zaman kapalı kapılar siyaset yapacak kadar çiğ olmadık, o sizin işiniz.

CEMİL ÇİÇEK ARAYA GİRDİ

Erdoğan konuşmasına devam ederken CHP sıralarından yükselen sesler karşısında araya, oturumu yöneten Meclis Başkanı Cemil Cemil girdi: "Bugün böyle olursa bütçenin müzakere edilme imkanı kalmaz. Kendilerinin takdiridir ve öyle konuşur. Cevap gerekiyorsa sayın genel başkanlar var..."

Başbakan Erdoğan da, CHP sıralarına dönerek, "'Kapalı kapılar ardında İsrail’le konuştunuz' demek tahrik edici değil mi?" dedi ve AK parti sıralarına yönelik 'sakin olun' mesajı verdi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA YÜKLENDİ

Başbakan Erdoğan, konuşmasını, "Bazı konular konuşulurken çok iyi düşünülmesi lazım. Örneğin savunma sanayi ihtiyaçlarının karşılanması. İç kaynakların oranı iki kat artarak yüzde 54’ e çıkmıştır... Sayın Klıçdaroğlu karneyi millet verir, siz ona bakın...

Sayın Kılıçdaroğlu emeklilik gelişme payının kaldırıldığını söylüyor. SSK’da genel müdürlük yapmış biri. Emeklilere gelişme hızından yüzde 30 oranında biz pay verdik. 2000 öncesi bu verilmiyordu ve o dönemi de ekleyerek intibak yasasıyla bunları veriyoruz. SSK’yı böyle yönettiler ya..." şeklinde sürdürdü ve 2 yıl önceki bütçe görüşmelerinde ortaya atılan bir iddiadan bahsetti.

"SUCUĞUN PARASI KILIÇDAROĞLU’NDAN"

Kayseri’de, Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından bugün yoksul ailelere 3.5 ton sucuk dağıtıldığını ve bunun parasal kaynağının belediye ya da devlet olmadığını belirten Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

"Bu sucuk nereden çıktı diyeceksiniz. Zira bu sucuklar için CHP genel başkanına şükranlarımı ifade ediyorum. Sadece genel başkana değil, 2011 yılı bütçe açılışı sırasında eline yalan yanlış bilgileri tutuşturan arkaladaşlarına da teşekkür ediyorum. Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanıma attığı iftiralarla ilgili 3 dava sonuçlandı ve kendisi 75 bin tl tazminat ödedi...

Yolsuzluk çirkindir, kul hakkı yemektir, haramdır ve insanlık dışıdır. Ancak o ne kadar çirkinse, belgesi olmayan, mesnetsiz, delilsiz şekilde ithamda bulunmak da çirkin, haksız ve insanlık dışıdır..."

Başbakan Erdoğan, bütçe görüşmelerinin finalinde bir kez daha söz alacağını hatırlatarak konuşmasını tamamladı.