Kemal Güneş, 2001 yılında barmen olarak çalışmak üzere Antalya'nın Alanya ilçesine gitti. Burada çalıştığı işyerinin karşısındaki yazlıkta oturan doğuştan kalça çıkıklığı nedeniyle koltuk değnekleriyle yaşamını sürdüren İstanbullu Ayşe Güneş ile tanıştı. Çift bir süre sonra birbirlerini sevince evlenmek istediklerini ailelerine bildirdi. Ayşe Güneş bedensel engelli olduğu için iki aile de evlenmelerine karşı çıktı. 

Engellere rağmen o yıl içinde evlendiklerini belirten Kemal Güneş, aşklarının galip geldiğini söyledi. Şu an 7 yaşında Pınar adında çocukları olduğunu ve memleketi Konya'da torna ustası olarak bir fabrikada çalıştığını anlatan Güneş, şöyle devam etti:

''Ailelerimiz evliliğimize karşı çıktı. Eşimin ailesi ben sağlam oluduğum için benim, kızlarını yarı yolda bırakacağımı düşündükleri için izin vermediler. Kendi ailem de eşim bedensel engelli olduğu için karşı çıktı. Tüm olumsuzluklara rağmen kararımızdan vazgeçmedik. Ailelerimize haber vermeden Alanya'da evlendik. Evlilikten kısa bir süre sonra ailelerimiz yumuşadı ve bizlere olumlu bakmaya başladı. Şu an eşim ve çocuğumla çok mutluyum.''

''ÖNEMLİ OLAN BEDENSEL ENGEL DEĞİL, SEVGİDİR''

Eşinin bedensel engelinin yaşamlarında engel oluşturmadığını kaydeden Kemal Güneş, şöyle devam etti:

''Engelli olmak önemli değil. Önemli olan iki insanın birbirini sevmesi. Ben eşime sürekli yardım ederim. Eşimin yapamadıklarında ben yardım ediyorum. Buradan bizim durumda olanlara sesleniyorum; Birbirlerine sahip çıksınlar. Ailelerinin karşı gelmesini kafalarına takmasınlar. İnsanlar mutlu olduktan sonra gerisi önemli değil. Yeterki birbirlerine sahip çıksınlar. Özürün herhangi bir önemi yok. Önemli olan kafaların uyuşması. Ayrıca bedensel engelliler sadece 10-16 Mayıs Engelliler Haftası'nda akla gelmemeli. Onların sorunları her zaman ön planda olmadı."

Ayşe Güneş de, ailesiyle birlikte mutlu bir hayat sürdüğünü, eşinin sevgisi ve davranışlarıyla bedensel engelini de unuttuğunu, sevginin her engeli aşabileceğini söyledi.



HK(İA/İD)