İstanbul'da fabrikada işçi olarak çalışan 56 yaşındaki Bektaş Aktaş, 2004 yılında birikimleriyle memleketi Tokat merkeze bağlı Günevi Köyü'ndeki arsasına ev yaptırdı. Bektaş Aktaş, geçen yıl emekli olunca da eşi Fatma Aktaş ile birlikte yaptırdığı evine yerleşti. 2 çocuklu Aktaş çifti, köye 700 metre uzaklıktaki kendilerine ait arsa içindeki evlerine köydeki şebeke suyundan hat çektirmek istedi. Ancak Aktaş'a köy halkı, suyun yetersiz olduğunu ve bağlanması halinde çiftin bunu tarla sulaması için kullanılacağını gerekçe göstererek onay vermedi. Evi yaptırdığı tarihlerde elektrik bağlatmak için de Çambıbel Elektrik Dağıtım Şirketi'ne (ÇEDAŞ) başvuran Bektaş Aktaş, oradan da şimdiye kadar olumlu sonuç alamadı.

Emekliliği geçirmek için yaptıkları evde 1 yıldır elektrik ve su olmadan yaşayan Aktaş çifti yetkililerden yardım istedi. Emeklilik keyfini sıkıntıdan uzak yaşamak isterken sıkıntı çektiklerini belirten Bektaş Aktaş, "Buraya yaklaşık bir kilometre ötedeki çeşmeden eşim ile birlikte su taşıyoruz. Elektriğimiz yok. Jeneratör çalıştırıyoruz saatte bir litre benzin tüketiyor. Aldığım maaşı benzine versem yetmiyor. Günde bir saat jeneratör yakarak aydınlanıyoruz" dedi. Evi yaptırdığında elektrik için başvurduğunu belirten Aktaş, kendisine hala sonuç gelmediğini söyledi. Aktaş, elektrik ve su bağlanmadığı takdirde evi satacağını söyleyerek, "Artık burayı terk edeceğim. Yapacak bir şey yok. Suyu zaten köydeki muhtarlık vermiyor suyun yetersizliğinden dolayı. Elektriği de ÇEDAŞ vermiyor. Ne olacak bilmiyorum artık. Yetkililer bu işe bir çare bulsun" diye konuştu. Yaşananlara saz çalarak tepki gösteren Aktaş, "Ne hallere düştük be kardeşim, ne elektrik var ne de suyum, böylemiydi benim biricik köyüm, yetiş imdadıma vali bey baba" dedi. Fatma Aktaş ise, "Elektrik ve susuz bir şekilde yaşıyoruz. Bende eşimde şeker hastası. Artık İstanbul'a dönmeyi düşünüyoruz. Bu yüzden eşimle ayrılma noktasına geldik" diye konuştu.