18'i tutuklu 118 sanıklı İkinci Ergenekon Davası'nın 162. duruşması tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Kemal Yavuz'un savunmasıyla devam ediyor. Yavuz, kendisinde bulunan “psikolojik savaş" konulu dokümanlara ilişkin, “Ocak 2008'de beni Genelkurmay 2. Başkan aradı. Terörle mücadele konusunda yapılacak bir konferansta TSK adına benim konuşma yapmamı istedi. Ben de bu konuda doküman rica ettim. Bana Genelkurmay Başkanlığı tarafından bir kutu içinde doküman ve kitap gönderildi. Daha sonra Genelkurmay Başkanı'nı arayıp bunları iade edip etmeyeceğimi sordum, istemediler" dedi.


"İNKAR ETMİYORUM"


Balyoz davasından tutuklu bulunan Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlüklerdeki 7 Ocak 2004 tarihli notta “Tuncay Özkan Show TV’den ayrıldıktan sonra Org. Kemal Yavuz ile beni ziyarete gelmişti" ifadesinin, örgütsel irtibat değerlendirildiğine dikkat çeken Yavuz “Doğru birlikte gittik. İnkar etmedim. Tuncay Özkan, Show TV'den ayrıldıktan sonra iki komutandan (Şener Eruygur, Özden Örnek) randevu almış. Tuncay Özkan beni arayıp birlikte gitmemizi istedi. O zaman kendisi ile İstanbul Belediye başkanlığına adaylık meselesi ve ulusalcı bir TV istasyonu ve diğer medya vasıtalarının kurulması konusunda görüşme yapmıştık" dedi.


FETHULLAH GÜLEN'İN İDDİANAMESİ


Emekli Orgeneral Kemal Yavuz, Fethullah Gülen'in 1999 tarihinde Ankara DGM'de yargılandığı davanın iddanamesinin kendisinde bulunmasına ilişkin şunları söyledi: “Fethullah Gülen ile neden ilgilendiğimi izah edeyim. Ben Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesiydim ve 8 YAŞ toplantısına katıldım. İrtica faaliyetleriyle ilgili olduğu iddia edilen subay ve astsubayların dosyalarını inceledim. Savcılık ifadelerini dinlediğimde Fethullah Gülen adına rastladım. Ben Fethullah Gülen'in halk ve devlat açısından tehlikeli bir kişi olduğunu her zaman ifade ettim"


"BİRİNİ İSPATLAYIN, KIRKININ GİZLİ BELGE OLDUĞUNU KABUL EDECEĞİM"


İddianamede kendisinde bulunan 40 belgeyle ile ilgili olarak “gizli belge temin etmek" ile suçlandığına dikkat çeken Yavuz, “Birinin 'gizli belge' olduğu ispatlansın, 40'ının gizli belge olduğunu ben kabul edeceğim" diye konuştu.


Emekli Orgeneral Kemal Yavuz, “Kaçakçılık ve diğer zararlı faaliyetler Kıbrıs", "Türk Federe Devleti Başkanlığı'na Lefkoşa" başlıklı belgelere ilişkin şu açıklamayı yaptı:


“Ben Kıbrıs'ta 1981-1982 yılları arasında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı yaptım. Kıbrıs'ta komutanlar görevlerinden ayrıldıktan sonra arkalarından bazı gazeteciler karalama yayınları yapıyorlardı. Bu nedenle Kıbrıs'ta görev yapan komutanların kaçakçılık, para konulu yazışmalardan bir sureti yanlarında götürmeleri usulü yerleşmişti. Bu evrakı 1982'den 2009'a kadar 27 yıl korudum. Ayrıca KKTC ayrı bir devlettir. 'Gizli belgelerle ilgili yasada anlatılan Türkiye Cumhuriyeti'dir, KKTC ayrı bir devlettir. Bu nedenle bu konuda suçlanmam mümkün değildir"


İDDİANAMDE "OLSA OLSA" DEĞERLENDİRMESİ


İddianamedeki “Tam adı Münür Kemal Yavuz olan şüphelinin isminin birçok yerde 'K.Yavuz' olarak geçtiği" şeklindeki ifadelere dikkat çeken Kemal Yavuz, tutuksuz sanık avukat Hüseyin Buzoğlu'nda bulunan bir dosyanın üzerindeki K.Yavuz yazısının 'Olsa olsa Kemal Yavuz'dur şeklinde değerlendirme yapılmasını “İddianamedeki olsa olsa değerlendirmesi bir olasılığı dahi ifade etmiyor. 'Olsa olsa yaklaşımıyla suçlama yapmak mantık olarak ve hukuken bir suçlama yapmak mümkün değildir. Olsa olsa diye bir suçlama şekli var mıdır? Mahkemenin takdirine sunuyorum" diyerek eleştirdi.


MAHKEMEYE TELEFON REHBERİ SUNDU


Mahkemeye 2000 yılı İstanbul Avrupa ve Asya yakasının telefon rehberlerinden ilgili sayfaları sunan Kemal Yavuz, “Avrupa yakasında 119, Anadolu yakasında 60 K. Yavuz adı kayıtlıdır. Avrupa yakasında 31, Asya yakasında da 18 Kemal Yavuz kayıtlıdır. Bunların ben olduğum nasıl iddia edilir. Savcı 'olsa olsa' Münür Kemal Yavuz mu diyecek?" diye konuştu.


"SAVCI 'BEN ANLADIĞIMA GÖRE SEN DE ANLARSIN' DEMEK İSTİYOR HERHALDE"


İddianamedeki avukat Hüseyin Buzoğlu'nda bulunan bir belgeye ilişkin “.. isimli klasörün Kemal Yavuz'a gönderilen ek belgeler olduğu anlaşılmıştır" ifadelerine de dikkat çeken Yavuz, şöyle devam etti: “Savcılar kusura bakmasın ben bu cümledeki 'anlaşılmıştır' sözünden bir şey anlamadım. Anlaşılmaya neden olan unsurlar, deliller nelerdir? Savcı 'Ben anladığıma göre sen de anlarsın' demek istiyor herhalde. K.Yavuz'un ben olduğuma ilişkin bir delil var mıdır? Ben avukat Hüseyin Buzoğlu ile bu dava başlayana kadar hayatımda hiç karşılaşmadım" dedi.


"HAYATI 'GİZLİ' GİZLİLİK DERCESİNDEKİ EVRAKLARLA GEÇMİŞ BİR İNSANIM"


Yavuz, tutuksuz sanık avukat Hüseyin Buzoğlu'na “gizli belge verdiği" iddialarına karşılık 41 yıl TSK'ye hizmet ettiğini ve bunun 16 yılını general rütbesindeki görevlerde sürdürdüğünü belirterek, “Sovyetler Birliği döneminde Artvin'de hududu koruma görevindeki alay komutanlığı yaptım. Güvenliğe ilişkin bütün gizli belgeler önümdeydi. Birinci Orduya bağlı 66. Mekanize Tümen'in komutanlığını yaptım. 3 yıl Kara Kuvvetleri Harekat Komutanlığı yaptım. Yani ben hayatı 'gizli' gizlilik dercesindeki evraklarla geçmiş bir insanım. Hiç tanımadığım, güvenilir olup olmadığını bilmediğim birine devlete ait evrak göndermem nasıl mümkün olabilir" şeklinde konuştu.


Duruşma Yavuz'un savunmasıyla devam ediyor.


CT (MK)