İl Genel Meclisi, kentte artan kanser vakalarının ardından 'kanser raporu' hazırladı. İl Genel Meclisi'nde geçen ay görüşmeye açılan konuda, son yıllarda kentte kanser vakalarının çok sık görülmeye başlamasının endişe uyandırdığına dikkat çekildi. Ağır sanayi olmayan Isparta'da 'kanser' vakalarındaki artışın nedenlerinin araştırılması, belirlenmesi ve önlem alınması konusunda uzmanların görüşleri dinlendi.

GÖLDE TOKSİN BİRİKMİŞ

Uzmanların verdiği bilgiler doğrultusunda kanser raporu hazırlandı. İl Genel Meclisi üyesi Fevzi Özdemir, Meclis'in kasım ayı oturumunda raporu açıkladı. Raporda, Isparta'yı kanser açısından tehdit eden en önemli unsur olarak, içme suyu kaynağı olan Eğirdir Gölü'nde tarıma bağlı olarak biriken ağır metaller gösterildi. 2011'de SDÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Şehnaz Şener'in yaptığı araştırmaya dikkat çekilen raporda, göldeki ve çevresindeki bazı ağır metallerin ölçüldüğü, bu maddelerdeki arsenik değerinin göl ortalamasının 12 mikrogram/litre olduğu, göl havzasındaki yeraltı sularında bu değerin 24,1 mikrogram/litre'ye ulaştığına yer verildi.

Arseniğin havzada kullanılan 'suni gübre' ve 'tarım ilaçları'ndan kaynaklandığının vurgulandığı raporda, "Toksin madde birikimi Eğirdir Gölü'nü tehdit etmektedir. Gölün su kalitesinin bozulmasında herkesin payı var. Çözüm üretmek, hatta bir an önce sorunu çözmek gerekli. Çünkü bir şeyi bilmek değil yapabilmek önemlidir" ifadelerine yer verildi.

ORGANİK TARIM DESTEKLENMELİ

Zirai mücadele ilaçları ve kimyasal gübrelerin tehdidi altındaki Eğirdir Gölü'nde kısa zamanda radikal kararlar alınmazsa göl suyunun içme suyu olarak kullanımının imkansız hale geleceği belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Tarımsal üretimde kimyasal ilaç kullanımının azaltılmasının ivedilikle uygulanmasını talep ediyoruz. Eğirdir Gölü çevresinde tarımsal faaliyetlerin kısıtlandığı alanlarda, iyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamasına geçen çiftçilere destek sağlanmasını önemli buluyoruz."

HAVA KİRLİLİĞİ DEVAM EDERSE…

Raporda, Isparta'da kanser kayıt işlemlerine göre, 2009'da 550, 2010'da 402, 2011'de 438 ve 2012 yılının ilk 6 ayında 265 kanser vakası görüldüğüne dikkat çekildi. Hazır gıda, ağrı kesici, hava kirliliği, kalitesiz kömür, karbondioksit, formaldehit partiküllerin havada uçuşan ve yere çöken zehirler olduğunun belirtildiği raporda, "Hava kirliliği bu şekilde devam ederse kanser vakaları daha da çoğalacaktır" denildi.

SENTETİK ÇİM SAHALAR TEHDİT EDİYOR

Türkiye'de nadir rastlanılan kanser türlerinin Isparta'da daha çok olduğunun yer aldığı raporda, sentetik çim sahaların da kansere neden olduğunu kaydedildi. Sentetik çim sahların sporcu sağlığı için son derece zararlı olduğunun bilimsel açıklamalarla spor dünyasında konuşulduğu vurgulanan raporda, "Sporcu sağlığını tehdit ettiği için Avrupa başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde terk ediliyor. Sentetik suni çim saha yerine doğal çime sarılmak sağlıklı spor adına, sağlıklı nesiller yetiştirmek adına en iyi tercih" ifadeleri yer aldı.

ASFALTTAN KANSEROJEN GAZ SOLUYORUZ

Raporda, kansere neden olan önemli unsurlardan birinin de asfalt olduğu, bilimsel araştırmalara göre, belki de birçok insanın kanser denilen illete yakalanmasının en önemli nedeninin, asfalt yollarda, sıcak havalarda açığa çıkan ve sürekli solunan 'asfalt buharı' olduğu belirtildi.



ME(HA/SS)