" ÜÇ SENEDİR SESİ YOK SEDASI YOK YAVRUMUN "


Üç sene önce Hakkari Çukurca'da şehit olan Cafer Çelik'in annesi ve babası da şehitlikteydi. Oğlunu kaybettiğinden bu yana bayramların üzüntülü geçtiğini söyleyen anne sık sık oğlunun mezar taşını okşadı. Cafer Çelik'in annesi Nezahat Çelik, "Üç senedir sesi yok sedası yok kendi yok yavrumun. Hiçbirşeyi yok. Geliyoruz buralara. Bakıyoruz, gönlümüzü böyle eğliyoruz ne yapalım" dedi. Cafer Çelik'in babası Nail Çelik ise "Bayramlarda geliyoruz özlem gideriyoruz. Yapacak başka birşey yok. Cenab - ı Allah bize nasip etti bunu. Söyleyecek birşey yok" diye konuştu . Şehit sayısının artmasıyla ilgili de konuşan Nail Çelik, "Üzülüyoruz. Hiç istemiyoruz böyle olmasını ama ne yapalım. Yapacak birşeyimiz yok" diye konuştu.


"OĞLUMUN ŞAPKASINI YANIMDA TAŞIYORUM"


Oğlu Gökhan Yavuz'u 2007 yılında Şırnak Küpeli dağında şehit veren Emine Yavuz da, her bayram ve arefe günlerinde oğlunu ziyarete geldiğini söyledi. Yavuz, "Acımız her zaman aynı. Hiçbir zaman eskidi zaman geçti diye birşey yok. Her zaman aynı. Hep aynı acıyla yaşıyoruz" dedi. Oğlu için Kur'anı Kerim okuduğunu söyleyen anne, "Allah onun mekanını cennet etsin. Çok harika bir çocuktu. Bizi hiç üzmedi" diye konuştu.

Emine Yavuz "Böyle olmamalıydı. Herkes birşeyler yapsın. Bu devletin ekmeğini yiyip de, devlete ve insanlara düşmanlık yapan insanlara çok üzülüyorum. Çok yazık bu gençlerimize. Bu anaların yürekleri yanıyor. Çok zor bir acı. Evlatt acısıyla Allah kimseyi terbiye etmesin. En büyük acı evlat acısıdır. Ben ablamı da kaybettim. Annemi babamı amcamı dayımı herkesi kaybettim. Yani bütün acıları yaşadım ama evlat acısından büyüğü yoktur" dedi.


Oğlunun kepini çantasında taşıdığını söyleyen Emine Yavuz, "Oğlumun şapkasını yanımda taşıyorum. Yanımda taşımazsam rahat edemiyorum. Fotoğrafı var şapkası var. Komando Üsteğmendi. Şimdi arkadaşları Binbaşı oldu. Kurmaylığa çalışıyordu. Valizi kitap doluydu" diye konuştu. Emine Yavuz, oğlu Gökhan Yavuz'un fotoğrafını göstererek "Oğlumla gurur duyuyorum hayattayken de şehitken de " dedi.


"PKK'NIN KÖKÜNÜN KAZINMASINI İSTİYORUM"


Baba Hikmet Yavuz ise, oğlu olmadan yılların çok zor geçtiğini söyleyerek, "Bir anne baba olarak çok üzgünüz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ben devletimizden milletimizden büyüklerimizden bu PKK'nın kökünün kazınmasını istiyorum. Anlaşma değil, kardeşlik değil, onlarla masaya oturmak değil, onların kökünün kazınmasını ve tamamen yok olmasını istiyorum" ifadesini kullandı.


Oğlunun yaralanan askerlerini kurtarırken 3 askeriyle şehit olduğunu söyleyen baba Yavuz, "Önce askeri yaralanıyor. 'Komutanım beni kurtar' diyor. Onu kurtarmak isterken beraber şehit oluyorlar. Askerleri için kendini feda etti. Yaralı askerini kucaklayıp, kurtarmak isterken beraber şehit oldular" diye konuştu.


İSMİNİ ŞEHİT AMCASININ KOYDUĞU 10 AYLIK IRMAK DA ŞEHİTLİKTEYDİ


Oğlu Onur Karakuş'u Şırnak'ta şehit veren anne Havva Karakuş ise, "Bu ayrı geçirdiğimiz dördüncü bayramımız. Beraber geçiriyoruz yine de ayrı geçirmiyoruz. Yanımızda olsaydı daha farklı olurdu herşey. Daha şen olurduk. Devamlı ağlayarak bayram geçireceğimize gülerek sevinerek geçirirdik. Ne yapalım. Allah'tan gelene katlanıyoruz. Biz Allah'a inanıyoruz. Böyle yapanları da Allah'a havale ediyorum" dedi.


Şehidin ağabeyi Hamit Karakuş ise kızıyla kardeşinin mezarını ziyarete geldi. Şimdi 10 aylık olan kızının ismini şehit kardeşinin koyduğunu söyleyen Karakuş, "Kardeşim şehit olmadan 3 gün önce, - kızım da anne karnında 5 aylıktı - sormuştuk ismini ne koyalım diye. 'Ben Irmak olsun, Irmak diyorum' demişti. Bu konuşmamızdan 3 gün sonra şehit oldu. Onun dediği oldu. Doğdu sağ salim bugün de amcasını ziyarete geldi" diye konuştu.