DUYGU ASENA TOPLUMA BİR AYNA TUTTU


Törende konuşan Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Duygu Asena'nın "Kadının Adı Yok" adlı kitabını 16 yaşındayken aldığını ve bir gecede okuduğunu belirterek, şunları söyledi:


"Çok yıllar sonra kendimi kadın hakları mücadelesinin içinde buldum. Bundan bir kaç yıl evvel de 'Acaba kırılma noktaları Türkiye'de neler olmuştur' diye kendi kendime yazıyor, çiziyor, araştırıyordum. Gördüm ki, gerçekten Duygu Asena ve o kitap Türkiye'deki kadın hakları mücadelesinin en önemli kırılma noktalarından bir tanesi olmuş. O gün Duygu Asena topluma bir ayna tuttu aslında. 'Kadının hala adı yok'a katılmıyorum. Çünkü kadının artık adı var. Artık yüzlerce, binlerce Duygu Asena var, baş kaldıran, sorgulayan, değiştirmeye çalışan. O günden bu güne çok büyük bir yol katedildi. Ama bir diğer anlamda da doğru, kadının hala adı yok. Çünkü hala yolda, mahalle aralarında, evlerde kurban giden, şiddet gören, ismi bile olmadan eğitim fırsatı elinden alınan yüzlerce, binlerce, milyonlarca da genç kızlarımız, kadınlarımız, gelinlerimiz var. Onun için gidilecek çok yol var."


Doğan Hızlan da kadın konusunda verilen bütün emeklerin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Ama bazı emekler var ki, bunlar yavaş yavaş sonuçlanıyor. Çünkü gerek toplumdaki kötü alışkanlıkların, gerek geleneksel ahlak yapısının bu girişimleri, mücadeleyi yavaşlatıyor. Duygu Asena bu konuda öncü bir ad. Çünkü yazdıklarıyla, kitabıyla kadının özgürlüğü için savaştı. Pelin Özer de '17 Haziran' adlı kitabıyla bu yılki Duygu Asena Ödülü'nü aldı. Kitap, bir özetlemede bulunursak, bir kadının hesaplaşması. Kendisiyle hesaplaşması ama biliyorsunuz ki, hesaplaşmada insan kendisiyle hesaplaşırken, çevresindeki insanlarla, doğayla, bütün dünyayla, evrenle hesaplaşır" dedi.


"17 HAZİRAN" 7 YILDA YAZILDI


Doğan Kitap Yayın Direktörü Deniz Yüce Başarır da ödüle adı verilen Duygu Asena'nın Kadının Hala Adı Yok kitabının ilk çıktığı dönemlerde yasaklandığını hatırlatarak, "Ne yazık ki, bugün ülkemizde 'hala kadının adı yok' diyebiliriz. Geniş bir coğrafyada, hatta şurada burnumuzun dibinde İstanbul sokaklarında kadınlar öldürülüyor ve biz hala kadının adından çok da fazla söz edemiyoruz. Biz en çok yazdıkça direnç gösterebiliriz. Yazdıkça, okudukça özgürleşebiliriz diye, bugün burada toplandık" diye konuştu.


Ödüle layık görülen "17 Haziran" adlı romanın yazarı Pelin Özer ise bir kadın yazar olarak Duygu Asena'nın adının taşındığı bir ödülü almanın kendisi için önemine işaret ederek, "Yazmak büyük bir mücadele. '17 Haziran' 7 yılda yazıldı. Jüri üyelerine çok teşekkür ederim, ödül bir yana kitabımı okudukları için kendimi çok şanslı hissediyorum" dedi.