Gölcük Belediyesi'nin organizasyonu ile yeniden restore edilen Kazıklı Kervansaray'daki anma etkinliğinde Dumlupınar Denizaltısı'nda kaza sırasında deniz seyir astsubayı olarak görev yapan Emekli Astsubay Hüseyin İnkaya da hazır bulundu. Hüseyin İnkaya ile Denizaltı Sevenler Sosyal Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mehmet Ertürk ve yönetim kurulu üyeleri Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ile Gölcük'de denizaltının adını taşıyan Dumlupınar Mahalle Muhtarlığı'nı ziyaret etti. Gölcük Belediyesi'nin restore ettirdiği tarihi Kazıklı Kervansaray Kültür yapısındaki anma etkinliğinde, Emekli  Astsubayı Rıza Taşkın tarafından 'Türkiye'deki Deniz Faciaları" konulu sunum yapıldı. Bu güne özel olarak Tahsin Ceylan tarafından hazırlanan belgesel barkovizyon izlettirildi. 

Dumlupınar Denizaltısı'nda görev yaparken bu kazadan kurtulan 5 kişiden biri olan Emekli  Seyir Astsubayı Hüseyin İnkaya anılarını anlattı. 91 yaşındaki İnkaya konuşurken yaşadığı heyecan dolayısıyla duygulanarak sık sık konuşmasına ara verdi.  

Emekli Astsubay Hüyeyin İnkaya, Akdeniz'de Amerika, İngiliz, Fransız gemilerinin de katıldığı tatbikattan dönerken Çanakkale Boğazı'na doğru harekete geçtiklerini, boğaza girmeden önce 3 vardiya üzerinden nöbet tuttuklarını belirterek şunları söyledi:

"Benim görevim seyir köprü üstü ve kulede vazife almaktayım. Boğaza gelmeden evvel saat 12.00'de (24.00) ben vardiyamı teslim ettim. Bazıları yattı. Benim gemideki görevim herhangi bir mevkiyi belirtmektir. Yani hemen hemen seyirlerde uyku uyumak çok azdır. Nitekim ben aşağıda ihtiyacımı giderdikten sonra köprü üstüne çıktım. Etrafa bakıyorum zifiri karanlık, pus var. Göz gözü görmüyor. Bir gemi geldiğini gördüm. Nöbetçi, rapor etti. Ona göre yukardan bir gemi geliyor. Biz de yukarı doğru gidiyoruz.  Çok az zaman sonra patlama oldu. Meğer o da bizim tarafa dönüyormuş. Bizim gemi sola döndüğü için tam sancak bodoslamadan bize bindirmiş. O patlamayla ben kendimi denizde buldum. Ne olduğunu anlamadım. Gemi mi çarptı, ne çarptı bilemiyorum. Yüzmeye başladım. Ne kadar yüzdüğümü hatırlamıyorum. Ne yapacağımı düşünürken ne tarafa gideceğim belli değil. Üzerinde ışıklı fosforlu can yeleklerinden birini yakaladım. Dedim ki; 'Artık kurtulucağım.' Bir arkadaşımı gördüm o anda, ona 'Sen de tutun' dedim. Biz ikimiz yüzüyoruz ama nereye gittiğimizi bilmiyoruz. Biraz sonra seyir subayı rahmetli Hasan Yumuk kurtuldu. Ama geçen hafta vefat etti. Islak, soğuk, ne yapacağız. Sonra bir gürültü duyduk. Sivil deniz motoru. Bizim asker olduğumuzu bilmiyorlar. Biz asker olduğumuzu söyledik. tekneye aldılar ve biz kurtulduk."

SON SÖZLERİ 'VATAN SAĞOLSUN'

Dumlupınar Denizaltısı ile kazanın ardından yara almayan bölüme geçenlerin denizaltıdan su üzerine gönderdikleri şamandraya bağlı hattan yapılan telefon görüşmelerinde, denizcilerimiz asla umutlarını kaybetmemiş, "Ailelerimize selam söylüyoruz. Bizi kurtaracağınızdan eminiz" diyerek umutla beklemişlerdi. Ancak, o günkü teknik imkanlarla onları kurtarmak mümkün olmamış, oksijenleri tükenirken denizcilern telefondaki son sözü "Vatan sağolsun" olmuştu. 



OU(MB/İD)